Martin Engineering

‘Veri Toplama Sistemleri’ (IoT)’nin çok sayıda tanımı vardır, ancak “günlük kullanımda IoT’u, nesnelere entegre edilmiş elektronik cihazların internet üzerinden insan müdahalesi olmaksızın kablosuz bir ağ üzerinden veri gönderip almalarını sağlayan ara bağlantı” olarak özetleyebiliriz. Birçoğumuz günlük yaşamdaki akıllı cihaz örneklerine aşinayız. Aynı teknoloji iş ve ticaretin birçok alanında da devrim yaratmakta.

IoT çözümleri en az 10 yıldır üretimde mevcut. Ancak, taş ocakçılığı ve malzeme işletimi gibi sektörlerde potansiyel olarak oyunun kurallarını değiştiren teknolojilerin benimsenmesi oldukça yavaş. Martin Engineering olarak konveyör bant temizleyicilerinde duruma dayalı bakım sağlamak için N2® uzaktan izleme mobil takip sistemini geliştirmeye başladığımızda, misyonumuzun bir parçası da piyasada yenilikçi teknolojiyi benimseme konusunda neden bu kadar çekingen davranıldığını bulmaktı.

 

Kısa süre sonra, hiçbiri IoT teknolojisinin kendisiyle ilgili olmayan, ancak daha çok teknoloji savunucuları tarafından benimsenen yaklaşımla ve operasyon yöneticilerinin geleneksel yaklaşımdaki doğuştan gelen şüpheciliği ile ilgili olan beş temel zorluğun üstesinden gelmemiz gerektiği anladık.

Martin Engineering olarak, akıllı ekipman tedarikçilerinin malzeme üreticileri için somut değerler sunduğu gerçek bir “kazan-kazan” iş modeli yaratmak için yeni bir yaklaşımın gerekli olacağını fark ettik. Sunduğumuz bu yeni teknoloji kullanım teklifi, saha operasyon ekipleri, şirket sahipleri ve hizmet ortakları dahil herkes için çekici olduğunda, yeni çalışma yöntemlerine uyum sağlamak için müşterilerimizde yeterli isteği uyandıracaktı. Bunun için incelediğimiz beş farklı alan oldu:

  1. Gerçek ‘problem noktalarını’ belirlemek

İlk olarak işe, sektörümüzdeki operasyon ekiplerinin yaşadığı gerçek ‘problem noktaları’ ile başladık. Günlük sorunlara ve zaman kaybına neden olan sorunlar. Halihazırda müşterilerimizle yakın bir şekilde çalışıyor ve zorluklarını iyi anlıyorduk. Birçok Martin çalışanımızın madencilik ve taşocakçılığında operasyon yöneticisi olarak uzun yıllara dayanan deneyime sahip olduğu için de şanslıydık.

 

Keşif çalışmalarımızdan aldığımız sonuca göre, birçok teknolojik çözümün, gerçek sorunlu noktaları ele almadıkları veya geliştiricilerin sorunlu noktaları nasıl ele aldıklarını açıklayamadıkları veya daha da kötüsü, yeni problem noktaları ortaya çıkardıkları için bocaladığı açıktı! Gerçek dünyada faydalı bir uygulama olmadan teknoloji için teknolojinin pek bir değeri yoktur. Bu nedenle bizim için kritik olan, mevcut teknolojinin yalnızca problemi gizlemek ya da başka bir yere kaydırmakla kalmayıp, gerçekten problem noktalarına hitap ettiğinden emin olmak için kendimize meydan okumaktı.

  1. Uygun ve ölçeklenebilir olmak

Martin Engineering’de, bant sıyırıcı sistemlerimizin dökülmeyi ve geri taşımayı kontrol etmede, temizleme ve arıza süresini azaltmada, bakım masraflarından tasarruf etmede, sağlık ve güvenliği iyileştirmeye yardımcı olmada başarılı olduğunu ve zamanla, ürünlerimizin tüm bu alanlarda sağlam bir geri dönüş sağladığını biliyoruz.

 

Yine de, özellikle ilk kurulum sırasında düzenli servis ve zamanında değiştirme ihtiyacıyla birlikte çok sayıda değişken olduğunda, bant temizleyicilerin yönetilmesi gerektiğinin de farkındayız. Bunu yaparken, malzeme özellikleri, bandın durumu, işleme tesisinin durumu ve yaşı gibi değişebilirlikten bahsetmiyoruz. Bant sıyırcıların ilk etapta takılmasının birincil faydalarını en üst düzeye çıkarmak için tüm bunların anlaşılması ve izlenmesi gerektiğini biliyoruz.

Kendi teknisyenlerimiz ve anlaşmalı müteahhitlerimiz bunu baştan sona biliyor olsa da, her zaman her yerde görev başında olunamıyor ve yoğun üretim tesislerinde düzenli saha ziyaretleri yapmak sorun olabiliyor. Aynı şekilde, malzeme işletim şirketlerindeki kurum içi bakım ekipleri de yoğun olabiliyor. Bu nedenle bazılarının teknik servise ihtiyaç duyabileceği ihtimaline karşı bant sıyırıcılarını incelemek, öncelikler listesinin başında olmayabiliyor. Ta ki bir şeyler ters gidene kadar.

Tüm bu nedenlerle, ekstra yük algısını ortadan kaldırmak için kolay ve ucuz bir yol bulmamız ve bunun yerine uzaktan izleme ve servisin ne zaman gerekli olabileceğini tahmin edebilmemiz gerekiyordu. Bizim çözümümüz tam da bu noktada, tüm taraflar için son derece basit, uygun maliyetli ve aradığımız ‘kazan-kazan’ iş modelini ortaya çıkartıyordu.

  1. Kullanılabilir bilgi sunmak

Herhangi bir teknoloji ne kadar etkileyici olursa olsun, bir yenilik geliştirmenin ortasındayken, önemli olanın sonuç olduğunu unutmak kolaydır. Ancak IoT teknolojisinin gerçekten sunabileceği tek şey veridir ve veri tek başına daha iyi bir sonuç elde etmez.

 

Bugüne kadar edinilmiş deneyimlerin toplam çıkarımı olan asırlık mantra ‘Ölçebilirsen Yönetebilirsin’ felsefesi doğru olsa da, herhangi bir ölçüm verisinin net karar vermeyi desteklemesi, yeni sorular veya tartışmalara yol açmaması gerekir. Esasen, verilerin analiz edilmesi gerekir ve çok fazla analiz felce yol açabilir. İşletmeler, verilere göre hareket etmek yerine verileri analiz etmeyi takıntılı hale getirebilir.

Bu zorluğu anlayarak, N2® sistemimizden gelen verilerin yalnızca gerçek zamanlı olarak değil, otomatik olarak analiz edilmesini, yorumlanmasını ve kararları basitleştirecek şekilde sunulmasını sağlamak için zaman ve çaba harcadık. Bu nedenle, Martin mobil uygulaması ve müşteri portalı panosuyla, eyleme geçirilebilir bilgiler içeren bir dizi net çizelge elde edebilmeyi sağlıyoruz. “Daha kolay ölçebilirsen, daha kolay yönetebilirsin” şeklinde bir yaklaşımımız var.

  1. Değişime ayak uydurmak

Şirketlerin IoT çözümlerini benimsemek için değişmeleri gerekiyorsa bazen bu değişim, ilerlemenin önünde bir engel olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu engel iki ana biçimde ortaya çıkıyor: Birincisi, iş süreçleri katı ve yerleşik çalışma biçimleri on yıllar boyunca kök salmış olabiliyor. İkincisi, insanlar aşina oldukları günlük rutinleri değiştirmeye karşı büyük bir direnç gösterebiliyor.

 

Ancak gerçekte herhangi bir teknolojiyi tanıtmak, değişiklik yönetiminde bir alıştırmadır. İşin kolay kısmı teknik ve mekanik kurulumdur! Buradaki püf nokta, değişimin yararının iyi anlaşılmasını sağlamaktır. Nihayetinde yeni çalışma şekli mevcut rejimden daha az külfetli olmalıdır.

Bizim durumumuzda, N2® ile teknoloji, banttan banda fiziksel denetim ihtiyacını neredeyse ortadan kaldırıyor; büyük bir taş ocağı tesisinde bile hareketli bantlara daha az duruşun yanı sıra, her hafta saatlerce tasarruf sağlıyor. Çalıştığımız bir alanda, N2® ‘yi kurmanın etkileri ile N2®’yi kurmamanın etkileri arasında karşılaştırma yapıldığında bu, insanları değişikliğin mütevazı da olsa buna değdiğine ikna etmek için bize imkan sağlıyor.

Son olarak, insanlardan değişmeleri isteniyor ya da yeni bir şey öğrenmeleri gerekiyorsa, bir dereceye kadar dirençle karşılaşmak ve başarısızlık muhtemeldir. Herhangi bir yeni teknolojinin kullanımı kolay, sezgisel ve hatta eğlenceli olacak şekilde tasarlanmış olması sağlanarak direnç azaltılabilir. Üstesinden gelinebilir. Bu nedenle N2®, bıçak ömrünü açıkça gösteren ve yalnızca servis gerektiğinde bir bildirim gönderen, kullanıcı için gerçek bir kazanç olan Martin uygulamasıdır.

  1. Mevcut teknolojiyi ve günlük dili kullanmak

En başından beri hiçbir şirketin N2® gibi yeni bir cihazı almak için daha fazla yenileme harcamasını istemeyeceğini biliyorduk. Küçük bir maliyet bile benimseme ve benimsememe arasındaki fark anlamına gelebiliyordu. Bu nedenle, N2® pozisyon izleyicisinin, tesiste ek maliyet ve yenileme olmaksızın sonradan donatılabilmesi çok önemliydi. Cihazımızı ayrıca herhangi bir ek maliyet gerektirmeden her boyutta, türde ve yaştaki işleme tesislerinde ölçeklenebilir olacak şekilde, herhangi bir tesiste herhangi bir sayıda konveyörle çalışacak şekilde tasarladık.

Bununla birlikte el ile kurulum kolaylığı yanı sıra – merkezi Ağ Geçidimiz kurulduktan ve açıldıktan sonra, her bir N2® pozisyon izleyici, Ağ Geçidi ile sadece birkaç dakika içinde takılabilir, kalibre edilebilir ve eşleştirilebilir. Tüm akıllı teknik birimler – veri analizi, uygulamaya ve gösterge panosuna besleme – hepsi Amazon Web Services gibi önde gelen teknoloji sağlayıcılarının desteğiyle saha dışında yapılır. Bu nedenle işletim tesisindeki hiç kimsenin N2® kullanmak için bilgi teknolojileri uzmanı olması gerekmez. Bu çalışma şekli, sistemi çalışırken gören herkesi tatmin eder.

Anlamak için dinlemek

Özetle malzeme üreticilerinin görüşlerini alarak değişim yönetimi anlayışı ile piyasaya yaklaştık. Müşterilerimizi sadece geri bildirimlerini kaydetmek için dinlemedik. Onların sorunlarını çözebilmek için anlamak için dinledik. Yeni teknolojiyle karşılaşılabilecek olası engelleri ortadan kaldırmaya çalıştık. Bunun yerine her olası zorluğu bir çözümle ele aldık.

N2®’nin son denemeleri büyük bir başarı elde etmiş olsa da, eninde sonunda, doğru yapıp yapmadığımızı gösterecek olan bu sistemin benimsenmesi olacaktır. Ancak geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız küresel salgın hepimize yalnızca uzaktan çalışma ile başarı sağlanamayacağını, aynı zamanda doğru teknoloji ile çok verimli ve etkili bir şekilde işlerin başarılabileceğini öğretti.

Bu doğru teknolojiye sahip olduğumuza inanıyoruz ve mobil takip ve tahmine dayalı, koşullu bir nesil değişimine doğru evrilen hareketin ön saflarında yer alıyoruz. Uzak devrim kalıcı olarak burada ve eğer tecrübemize güveniyorsanız şunu söylüyoruz ‘’Bu gemiye binmek herkes için iyi olacak!’’

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version