Barbaros Onulay
Genel Müdür Bursa Çimento Fabrikası A.Ş.
Bursa Çimento, yeni modernizasyon projesi ile sera gazı emisyonlarını %15 oranında azaltmayı başardı. 2011’den bu yana Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) Tesisi’nde 590 bin ton atığı enerjiye dönüştürerek hem çevresel etkiyi azaltan hem de döngüsel ekonomiye önemli katkı sağlayan şirket, modernizasyon yatırımıyla alternatif yakıt kullanımını %80’e çıkarmayı hedefliyor. Somut adımlar ve sayısal verilerle desteklenen bu dönüşüm, Bursa Çimento’yu hem Türkiye’de hem de global pazarda yeşil bir geleceğe yatırım yapan öncü bir oyuncu olarak konumlandırıyor.
Bursa Çimento’nun Türkiye ve global pazardaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Misyon ve vizyonunuz bu konumlanmayı nasıl şekillendiriyor?
Bugün hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarlarda güvenilir, yenilikçi ve tercih edilen bir üretici olarak konumlanıyoruz. Bölgesel güç olmamızın yanında, global ölçekte de sürdürülebilir üretim anlayışımız ve uzun vadeli iş birliklerimizle varlığımızı artırmayı hedefliyoruz.
Misyonumuz doğrultusunda, paydaş memnuniyetini merkeze alarak yenilikçi ve verimli üretim teknikleri ile sürdürülebilirliği sağlamayı, toplumsal ve ekonomik değer yaratmayı hedefliyoruz. Bu yaklaşım hem yerel hem de global pazardaki güçlü konumumuzu desteklerken aynı zamanda bizi sektörün öncü ve güvenilir oyuncularından biri haline getiriyor.

Ürün geliştirme ve Ar-Ge faaliyetlerimiz, sürdürülebilir üretim vizyonumuzun en önemli yapı taşlarından birini oluşturmaktadır.
Vizyonumuz ise, çevresel değerlere bağlılık ve yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu ile yerel ve küresel ölçekte sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek. Bu vizyon, Türkiye’deki liderliğimizi pekiştirirken uluslararası pazarlarda da rekabetçi, sorumlu ve geleceğe yön veren bir şirket olarak konumlanmamızı sağlıyor.
Bursa Çimento’nun sürdürülebilirlik yaklaşımını kısaca özetler misiniz? Şirketiniz çevresel etkiyi azaltmak için hangi somut adımları atıyor?
1966 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Bursa Çimento olarak, sanayi geçmişimizin getirdiği tecrübeyi sürdürülebilirlik sürecimize dahil ederek güçlü bir başlangıç yapıyoruz. Kendimizi yalnızca bir çimento üreticisi olarak değil, Bursa bölgesinde sosyal ve çevresel etkileriyle öne çıkan bir aktör olarak konumlandırıyoruz.
Sürdürülebilirlik stratejimizin merkezinde; operasyonel verimlilik ve üretim hedeflerimizin yanı sıra sosyal, çevresel ve yönetişim boyutlarını da iş süreçlerimize entegre etmek bulunuyor. Bu yaklaşım, yalnızca küresel eğilimlere uyum sağlama çabası değil; aynı zamanda Bursa’daki konumumuz, kentle olan yakın etkileşimimiz ve paydaşlarımızın beklentileri doğrultusunda da bir gerekliliktir.
Günümüzde karşı karşıya olduğumuz çevresel zorunluluklar, bizleri daha duyarlı, daha yenilikçi ve daha kararlı olmaya teşvik ediyor. Bu doğrultuda, enerji yönetiminden emisyon kontrolüne, atık yönetiminden alternatif yakıt kullanımına kadar pek çok alanda önemli adımlar attık. Çimento üretim süreçlerimizde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttırarak karbon ayak izimizi azaltmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda atıkların geri kazanımını teşvik ederek döngüsel ekonomiye katkıda bulunuyoruz.
Sadece çevresel değil, toplumsal sürdürülebilirlik de bizim için önceliklidir. Çalışanlarımızın sağlık ve güvenliğini sağlamak, onların gelişimine yatırım yapmak ve insan haklarına saygılı bir iş ortamı yaratmak, sürdürülebilirlik stratejimizin temel taşlarıdır. Çalışma arkadaşlarımızın yanı sıra iş ortaklarımız ve bulunduğumuz bölgelerdeki topluluklarla güçlü bağlar kurarak topluma değer katmaya devam ediyoruz.
İlk sürdürülebilirlik raporumuzla birlikte bu süreci samimi, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde paydaşlarımızla paylaşmanın gururunu yaşıyoruz.
Modernizasyon projesi ile birlikte kullanılmaya başlanan yeni teknolojiler üretim süreçlerinize nasıl katkı sağlıyor? Bu teknolojiler enerji yönetimi ve çevresel etkiyi nasıl etkiliyor?
Çimento sektörü doğası gereği enerji yoğun bir yapıya sahip. Bu nedenle çevresel etkilerin azaltılması bizim için temel bir sorumluluk. Bu kapsamda, endüstriyel atıkları enerjiye dönüştürerek fosil yakıt kullanımını azaltıyor ve atık bertarafında kalıcı çözümler sunuyoruz.
Çalışma arkadaşlarımızın yanı sıra iş ortaklarımız ve bulunduğumuz bölgelerdeki topluluklarla güçlü bağlar kurarak topluma değer katmaya devam ediyoruz.
2011 yılında devreye aldığımız ATY (Atıktan Türetilmiş Yakıt) Hazırlama Tesisi’mizde bugüne kadar 590 bin ton atığı enerjiye kazandırdık. Ayrıca, %80’e kadar alternatif yakıt kullanımı hedefleyen modernizasyon yatırımımızla emisyon kontrolünü daha etkin şekilde sağlamayı hedefliyoruz.
Ürün geliştirme ve Ar-Ge faaliyetleriniz kapsamında ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Bu alandaki yapılanmanız, inovasyon kapasiteniz ve sektöre sunduğunuz katma değer açısından nasıl bir rol oynuyor?
Ürün geliştirme ve Ar-Ge faaliyetlerimiz, sürdürülebilir üretim vizyonumuzun en önemli yapı taşlarından birini oluşturmaktadır. Çimento üretiminde emisyonların iki temel kaynağı bulunmaktadır: ham maddenin kimyasal dönüşümünden kaynaklanan proses emisyonları ve fırınlarda kullanılan yakıt kaynaklı emisyonlar.
Bu doğrultuda, proses emisyonlarını azaltmak amacıyla klinker oranını düşüren katkılı çimentolar üzerinde yoğunlaşmaktayız. Bu çalışmaların bir sonucu olarak geliştirdiğimiz CEMPRO markalı ürünümüz, %20’ye kadar mineral katkı içermesi sayesinde çimento üretiminde bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %5 oranında sera gazı emisyonu azalımı sağlayarak sektöre çevre dostu ve yenilikçi bir çözüm sunmaktadır.
Enerji kaynaklı emisyonların azaltılması için ise biyokütle ve yeşil hidrojen gibi sıfır karbonlu enerji alternatifleri üzerinde fizibilite çalışmalarımız devam etmektedir. Ayrıca, enerji yönetiminde uluslararası standartlara uyum göstergesi olan ISO 50001 sertifikalarımız ve aldığımız ödüller, bu alandaki kararlılığımızı teyit etmektedir.
Bununla birlikte, hayata geçirdiğimiz yatırımlar ve dönüşüm projeleri sayesinde şirketimiz, operasyonlarının çevresel (hava kalitesi, enerji tüketimi, atık yönetimi, su kullanımı, biyoçeşitlilik), sosyal (çalışan sağlığı ve güvenliği, topluluk ilişkileri, insan hakları, tedarik zinciri sorumluluğu) ve ekonomik (istihdam, yerel ekonomiye katkı, inovasyon) etkilerini daha kapsamlı bir şekilde analiz ederek, şeffaf biçimde izleyen ve raporlayan bir yapı kazanmıştır.
Bu yaklaşım, Ar-Ge ve inovasyon kapasitemizi yalnızca ürün geliştirme alanında değil; aynı zamanda sürdürülebilir değer yaratma ve sektöre öncülük etme boyutunda da güçlendirmektedir.
Bursa Çimento olarak çalışan bağlılığı, iş güvenliği ve kurumsal kültür konusunda nasıl bir yaklaşım izliyorsunuz? Yeni nesil mühendis ve uzmanları şirkete kazandırmak adına ne gibi çalışmalarınız var?
Bursa Çimento olarak çalışan bağlılığı, iş güvenliği ve kurumsal kültür konusunda yaklaşımımızın merkezinde “insana ve çevreye saygı” anlayışımız yer alıyor. Modernizasyon Yatırımı Projemiz, yalnızca çevreye ve ekonomiye katkı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda çalışanlarımız için de daha güvenli, daha verimli ve daha yenilikçi bir çalışma ortamı yaratıyor. Bu proje ile iş güvenliği standartlarını yükselten, yeni nesil teknolojilerle donatılmış bir üretim altyapısı kuruyoruz.
Çalışan bağlılığını artırmak için şeffaf iletişim, sürekli gelişim ve ortak başarı kültürünü önemsiyoruz. Bu kapsamda, iş güvenliği ve sürdürülebilirlik konularını önceliklendiren bir kurum kültürü inşa ediyor, çalışanlarımızın sadece iş süreçlerine değil; aynı zamanda şirketin geleceğine de katkı sağlayacak bir bilinçle hareket etmelerini destekliyoruz.
Diğer yandan, yeni nesil mühendis ve uzmanları bünyemize kazandırmak için üniversite iş birlikleri, staj programları ve yetenek geliştirme projeleri yürütüyoruz.
Alternatif yakıt hazırlama tesisi gibi sürdürülebilirlik yatırımlarımız ve modernizasyon sürecimiz, genç mühendislerin kendilerini geliştirebileceği ileri teknoloji bir öğrenme ortamı sunuyor. Böylece hem sektöre hem de ülkemize, inovatif çözümler üretebilen, çevreye duyarlı yeni nesil uzmanlar kazandırmayı amaçlıyoruz.
Son olarak bizlere kısaca kariyer yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz?
Anadolu Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Profesyonel kariyerime 1985 yılında Ankara’daki Kınık Tüneli Projesi ile inşaat sektöründe başladım. 1990-2003 yılları arasında Set Çimento, 2003-2019 yılları arasında Vicat Tamtaş A.Ş. ve Aktaş Sanayi ve Ticaret Şirketi’nde maden, lojistik ve tedarik zinciri alanlarında üst düzey yöneticilik görevlerinde bulundum.
2013-2015 yılları arasında Agrega Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendim. Halen aynı birliğin Yönetim Kurulu Üyesi olarak sektörel çalışmalara katkı sağlamaktayım.
Çimento, agrega, endüstriyel atık ve hazır beton sektörlerinde edindiğim yöneticilik deneyimlerinin ardından, 2019 yılı itibariyle Bursa Beton A.Ş.’de Genel Müdür olarak göreve başladım. Bunun yanı sıra, Bursa Beton A.Ş. iştirakleri olan Bursa Agrega A.Ş., Bursa Lojistik Taşımacılık A.Ş., Bursa Group Sigorta A.Ş. ile ayrıca ARES Çevre ve Enerji Teknolojileri A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürütmekteyim.
Alternatif yakıt hazırlama tesisi gibi sürdürülebilirlik yatırımlarımız ve modernizasyon sürecimiz, genç mühendislerin kendilerini geliştirebileceği ileri teknoloji bir öğrenme ortamı sunuyor.
Ocak 2024’te vekaleten atandığım Bursa Çimento Fabrikası A.Ş. Genel Müdür pozisyonuna ise Mart 2024 itibariyle asaleten atanmış olup, görevime halen devam etmekteyim.
Ayrıca, 1 Ekim 2025 tarihi itibarıyla mevcut görevlerime ek olarak, Bursa Çimento A.Ş ve İştirakleri Genel Koordinatör Yardımcılığı görevine atanmış bulunuyorum.
Profesyonel kariyerim boyunca üstlendiğim yöneticilik görevlerinin yanı sıra; iş geliştirme, risk yönetimi, süreç performans yönetimi, stratejik planlama ve satın alma alanlarında da aktif olarak çalışmalar gerçekleştirdim.