CemenTürk 15 Yıllık Deneyimi ile sahaya iniyor: CUSCIT semineri, Kasım’da “Gelecek için Sürdürülebilir Teknolojiler” sloganıyla çimento sektörünü bir araya getiriyor. CemenTürk İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nurhan Gürel ile seminere dair konuştuk:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek yüzyılında çimento sektörünün sürdürülebilir geleceğini tartışmak, daha ileriye taşımak için çalışıyoruz”
CemenTürk’ün 15 yıllık çimento sektörü deneyimini ortaya koyduğunuz teknik seminer için kolları sıvadınız. Nasıl gelişti bu karar?
Bu son yıllarda aklımda dolaşan bir fikirdi. Pandemi olmasa belki daha erken yola çıkabilirdik, ancak 15 yıl boyunca pandemi dahil sektörün ekonomik, politik, ulusal ve uluslararası tüm süreçlerini izlemiş, sektörü içinden takip etmiş bir ekip olarak en hazır hissettiğimiz noktada kararı almış olduk.
CUSCIT olarak kısalttığımız CemenTürk Uluslararası Sürdürülebilir Çimento & Klinker Üretim Teknolojileri Semineri ile Cumhuriyetimizin 100. yılında sektörün bugüne getirdiği başarıyı kutlarken gelecekte sürdürülebilir üretim konusunda da üst düzey bir başarı yakalamak için gereken bilgi paylaşım ortamına güçlü bir katkı sunmayı hedefliyoruz.
“Çimento ve Klinker üretim teknolojilerinde sürdürülebilir, çevreye duyarlı, enerji verimliliğini kıstas alan bir yönetim biçimi belirlemek esasına olan beklentiler arttı, sektörün önemli aktörleri kolları çoktan sıvadılar.”
15 yıl içinde çimento sektörü size göre nereden nereye evrildi? Sürdürülebilirlik bu sürecin neresinde önem kazandı?
15 yıl önce CemenTürk dergisini kurduğumuzda sürekliliği zor olan bir işe girdiğimizi düşünenler çoktu. Oysa sektör kendini sürekli yenileyen ve büyüten tavrıyla 15 yıl boyunca bize haberini yapacak, varlığını çift dilli şekilde dünyayla paylaşacak imkânı sağlamakla yetinmedi, çok güçlü bir sektör olarak var oldu.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri her sektörde önemli, ancak çimento ve çimento katkıları sektöründe gerçek anlamda önemsenmesi gereken bir noktadayız. Paris İklim Anlaşması’na attığımız imza elbette sürecin bir anda daha da görünür hâle gelmesine katkı sundu. Çimento ve Klinker üretim teknolojilerinde sürdürülebilir, çevreye duyarlı, enerji verimliliğini kıstas alan bir yönetim biçimi belirlemek esasına olan beklentiler arttı, sektörün önemli aktörleri kolları çoktan sıvadılar.
“Çimento sektörü artık kabuğunu kırdı, sadece çimento üretmenin ötesinde itibar ve iletişim çalışmaları yapan, toplumla var olan, topluma katkı sunan daha dinamik ve kendine has bir sektör kültürü geliştiren noktaya erişti. Seminerin bu durumu besleyeceğini, hatta bu dinamiğe yeni bir yön vererek güçlendireceğini düşünüyorum.”
CUSCIT Semineri “Gelecek İçin Sürdürülebilir Teknolojiler” sloganıyla yola çıkıyor. Peki tek odak konusu, “çimento sektöründe çevreyle uyumlu üretim”mi?
Sürdürülebilirlik elbette sadece doğa dostu olmakla biten bir konu değil. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği başlıklı 5. madde erkek egemen diyebileceğimiz sanayi sektörlerinde ele alınması gereken önemli bir madde olarak masada. Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) gibi sektörümüzün önemli kurumları da bu konuda göz dolduran projelerle kadınların çimento sektöründeki varlığını yeniden belirleyen adımlar atıyor. Yine 8. madde “İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme” başlığıyla işin daha sorumluluk gerektiren toplumsal kısımlarına vurgu yapıyor. CUSCIT teknik bir seminer olduğu için biz üretim teknolojilerinin çevreyle ilişkisine odaklanan teknik sunumlara yer açacağız, ama elbette seminer sürecinde bahsi geçen sürdürülebilir kalkınma başlıklarına dair konferans ve tartışmalar da olacak.
Çimento sektörü artık kabuğunu kırdı, sadece çimento üretmenin ötesinde itibar ve iletişim çalışmaları yapan, toplumla var olan, topluma katkı sunan daha dinamik ve kendine has bir sektör kültürü geliştiren noktaya erişti. Seminerin bu durumu besleyeceğini, hatta bu dinamiğe yeni bir yön vererek güçlendireceğini düşünüyorum, bu işe de bu inançla giriştik daha açık konuşmak gerekirse.
“Bu seminer sektörün gelişmesi için gereken birliktelik duygusunu, geçmiş kalıpları kırarak önümüzdeki en az 50 yılın vizyonuna katkıda bulunmayı, gezegeni, insanca çalışma koşullarını, çocukları, yaşam kalitesini önemseyen bir sektör olarak ilerlemeyi sağlayacak kültürü oluşturmak için yön vermeyi amaçlıyor.”
Seminer geleneksel hale gelecek mi? Gelecekte CUSCIT’in nereye evrileceğini düşünüyorsunuz?
CemenTürk Uluslararası Sürdürülebilir Çimento & Klinker Üretim Teknolojileri Semineri (CUSCIT), kesinlikle kalıcı bir çalışma olacak, çünkü bu seminer sektörün gelişmesi için gereken birliktelik duygusunu, geçmiş kalıpları kırarak önümüzdeki en az 50 yılın vizyonuna katkıda bulunmayı, gezegeni, insanca çalışma koşullarını, çocukları, yaşam kalitesini önemseyen bir sektör olarak ilerlemeyi sağlayacak kültürü oluşturmak için yön vermeyi amaçlıyor. Haliyle teknik temellere dayanan, ama üzerine dahasını koyacağımız CUSCIT, sektörün gözbebeği bir platforma da dönüşecektir. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz.
Uzun yıllardır sektörün nabzını tutan isimlerden biri olarak CUSCIT konusunda sektör yetkililerine ne söylemek istersiniz?
15 yıldır birbirinden muhteşem insanlar, ekipler tanıdık. Onlarla bu macerayı sürdürmek hem bana hem CemenTürk’e benzersiz deneyimler kattı. Şimdi bu deneyimlerden CUSCIT semineriyle bambaşka bir sentez ortaya çıkarıyoruz.
22-25 Kasım 2023’te Antalya, Belek’te gerçekten kıymetli birkaç günü bir arada, yeni bir bakış, gelecek vizyonu ve bilgi paylaşımıyla, ama çok da eğlenerek geçireceğiz. Tüm çimento sektörünü CUSCIT ile kucaklarken, şu çağrımızla davet ediyorum;
Gelin Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek yüzyılında çimento sektörünün sürdürülebilir geleceğini tartışmak, daha ileriye taşımak için bize katılın!