Dr. H. Serdar ŞARDAN
ÇEİS Genel Sekreteri
Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), son dönemde faaliyete geçirdiği #BenimleGelecek
projesi ile çimento sektöründe cinsiyet eşitliğine yönelik büyük çaplı bir dönüşüm hareketi başlattı.
Projenin detaylarını, ÇEİS Genel Sekreteri Dr. H. Serdar ŞARDAN Cementürk dergimize yazdı.
Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), vizyoner kimliği ve ülkemizin kurucu değerlerinden aldığı güç ile 1964 yılından bu yana, sektörümüz ve ülke ekonomimizin gelişimi için çalışıyor. “Sektörü geleceğe hazırlama” vizyonumuz doğrultusunda; sürdürülebilir ekonomik değer yaratan konumumuzu, toplumsal fayda güden projelerin gücüyle zenginleştirmek en büyük gayemiz. Bu kritik yolculuğumuzda, motivasyonumuzun önemli bir kısmını, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında pozitif dönüşüm hedefleyen #BenimleGelecek projemize kanalize ettik.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği – ne yazıktır ki – dünyanın her köşesine nüfuz etmiş, insanlığın en büyük ortak problemlerinden… Ulusal ve uluslararası araştırmalar da durumun vahametini tüm acı gerçekliği ile ortaya koyuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu 2021 Raporuna göre, mevcut koşullar altında, cinsiyetler arası uçurumun küresel ölçekte tamamen kapatılmasının ancak 135,6 yılda mümkün olacağı belirtiliyor. Çok açık bir şey var ki 136 yıl beklemeye ne niyetimiz ne de sabrımız var!
İşte tam da bu nedenle, hayal ettiğimiz eşitlikçi dünyaya kavuşmak için sorumluluk almalı, değişim ve gelişimde öncü rolünü üstlenmeliyiz. En kıymetli rehberimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi; “Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun.”
Sosyal duyarlılığa sahip her birey ve kurum, içinde yaşadığı toplum ve dünyanın sorunlarına karşı güçlü bir duruş sergilemeli. Türkiye’nin 7 bölgesinde ve her ikliminde faaliyet gösteren fabrikaları, çoğunluğu erkek çalışanlardan oluşan geniş istihdam ağı ve her sosyoekonomik gruba temas edebilme ayrıcalığı ile Çimento Sektörünün, toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunuyla mücadelede kritik bir rol üstleneceğine inanıyoruz. Kadının ve konumunun güçlendirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının politika, strateji ve uygulamalara yansıtılması konusunda kararlılık gösteriyoruz. Bu inançla, değişim kıvılcımını sektörümüzden ateşlemeye karar verdik ve tüm ülkeyi etkisi altına almasını umduğumuz eşitlik hareketine, #BenimleGelecek isimi gurur projemize hayat verdik. Projemizin, Türk toplumunun çimentosu olduğuna inandığımız aile olgusuna da önemli katkı sunacağını düşünüyorum.
#BenimleGelecek projesi için 2020 yılının Aralık ayından beri hummalı şekilde ve büyük bir titizlikle çalışıyoruz. Bir yılda kat ettiğimiz yolu gördükçe, daha çok şey başarabileceğimize olan inancımız artıyor. Serüvenimizin ilk dönemlerine dönmek, bazı bilgi ve veriler paylaşmak istiyorum.
Projemizin, uzman katkıları olmadan güçlü sonuçlara ulaşamayacağının farkındaydık. Bu doğrultuda, bilgi birikimi ve tecrübesiyle yönlendirici pozisyonda bulunacak bir Danışma Kurulu oluşturduk. Bu kurulda çimento sektörü temsilcilerinin yanı sıra; nöro araştırmacı, sivil toplum çalışmaları uzmanı, sosyolog, bilişsel bilimler uzmanı, gazeteci ve iletişim danışmanı yer alıyor. Her biri alanının en gözde isimlerinden olan Danışma Kurulu üyelerimizin katkıları bizim için oldukça kıymetli. Geniş kapsamlı ve farklı temas noktaları olan bir süreci yönetiyoruz; adımlarımızı sağlam ve güvenle atmamız çok önemli.
Ardından, projemizi bilimsel bir zemin üzerine inşa etmeye koyulduk. Türkiye’nin en büyük nöro-araştırma şirketi ThinkNeuro iş birliğinde “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Kalıplarına Bakış Araştırması”nı gerçekleştirdik. Zihnimizin “toplumsal cinsiyet eşitliği” normlarına nasıl tepkiler verdiğini bilimin ışığında gözlemledik. Yarısı erkek yarısı kadından oluşan 64 katılımcı üzerinde gözlemlediğimiz araştırma sonuçlarını; Şiddet, Aile Yaşamı ve Çocuk Bakımı, Çok Eşlilik ve Taciz, İş ve Eğitim hayatı olarak 4 ayrı başlıkta ayrıntılı olarak tahlil ettik. Araştırma sonunda, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hangi mesajların daha yüksek derecelerde kabul gördüğünü öğrendik, derinlemesine görüşmeler ile toplumumuzun kaygı ve inançlarına filtresiz bir bakış attık. Türkiye ve dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyan bu araştırmamızın sonuçlarını, Danışma Kurulumuzun önsözleri ile bir kitap haline getirdik. İlgilenenler, ÇEİS web sitesi üzerinden bu kitaba ulaşabilir.
Araştırma sonucunda iyimser veriler de elde etmekle birlikte, önemli bir gelişim yolumuzun olduğunu gördük. Konu “toplumsal cinsiyet eşitliği” olduğunda net, kesin ve eşitlikçi yargılara sahip olunacağını düşünüyoruz. Ancak maalesef araştırma çıktıları aksini söylüyor. Aynı eşitlik ölçeği farklı özneler (kadın-kızım veya erkek-oğlum) üzerinden sorulduğunda yargılarımız değişebiliyor. Örneğin, bir yandan kadın- erkek eşitliğine inanırken bir yandan kendi oğlumuzu kayırabiliyoruz. Eşitlik gibi evrensel bir kavramı bu kadar öznel değerlendiriyor olmamız oldukça düşündürücü.
Araştırma sonuçlarından bir örnekle konuyu somutlaştırmak istiyorum. “Oğlum da kadınlar gibi çocuklarının bakımını üstlenebilir” ifadesine erkeklerin nötr kaldığı, ancak aynı grubun “Babalar da anneler gibi çocuklarının bakımını üstlenebilir” ifadesi ile güçlü bir özdeşleşme gösterdiğini gördük. Babalar çocuk bakımında sorumluluk almalı diyoruz, ancak oğlumuz kendi çocuğunun bakımını üstlenmeli mi emin olamıyoruz. Kendi içimizde bile toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kararsızız…
Her ne alanda olursa olsun tek bir gelişim yolu var; eğitim. Projenin yeni aşamasında, Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı’ndan (AÇEV) doğan Eşitliğe Değer Girişimi ile sektörümüze yönelik eğitim seti ve çalıştaylar planladık. İki faz olarak planlanan eğitimlerin ilki olan “Eşitliğin Farkındayım” eğitimlerini, Kasım ayı itibariyle ofis çalışanlarına ulaştırmaya başladık.
Yaklaşık bir yıl boyunca ÇEİS üyesi kurumların çalışanlarına açık olacak eğitim online olarak gerçekleştirilecek. Bu süreçte eğitimleri farklı programlar ve çalıştaylarla destekleyecek, üye fabrikalarımızdan belirlenecek “Değişim Liderleri” ile fabrika bazlı gelişim noktalarını tespit edeceğiz. Projenin saha çalışanlarına yönelik ikinci fazında, tespit edilen bu alanlara odaklanmayı planlıyoruz.
Özellikle iş dünyasının toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak hedefiyle üstlendiği sorumluluğu çok değerli buluyorum. İş dünyası dinamiklerinde meydana gelecek değişim ülkemize de pozitif yansıyacaktır. Orta-uzun vadede #BenimleGelecek projesinin etkilerini daha da büyütmeyi arzuluyoruz. Bu doğrultuda, ÇEİS gibi toplumsal cinsiyet eşitliği alanında projeler geliştiren bölgesel ve küresel kurumlar ile yakın temasta olmayı ve olası iş birliklerini konuşmayı planlıyoruz.
#BenimleGelecek projemizle öncelikle çimento sektöründe bir değişim yaratmayı hedefliyor ve diyoruz ki: “Çimento Ailemiz değişirse, Türkiye değişir”. Ancak şunu da biliyoruz; toplumsal bir meselenin çözümü ancak kuvvetli bir toplumsal irade ile mümkün olabilir. Bu noktada, sosyal hayatın içindeki her mekanizmaya büyük pay düşüyor. Katılımcılığı merkeze alan bir bakış açısı ile kadının her alanda daha görünür olması adına fırsat eşitliğini sağlamalıyız. Bu bakış açısının küçük yaşlardan itibaren bir yaşam pratiği haline getirilmesinin hayati derecede önemli olduğuna inanıyor; cinsiyet eşitliğine ilişkin dersler veya konuların eğitim müfredatımızda mutlaka yer bulması gerektiğini düşünüyorum.
Zorlu ve uzun bir yolculuğa adım attığımızın farkındayız ancak inancımız tam, azmimiz ise hudutsuz. Büyük Çimento Ailemizin ve değerli paydaşlarımızın desteği ile hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Çarpan etkisiyle yüz binlerce kişiye dokunan sektörümüzün söylediği eşitlik türküsü memleketimizin dört bir yanında çınlayacak, biliyorum.
Önceki HaberLimak Çimento’nun kadın liderleri…
CemenTürk Dergisi
CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.
Benzer İçerikler
Yorum Yap