Cansu Açık
Seza Çimento Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Direktörü Yüksek Mühendis Mimar
Çimento sektörü yerel, bölgesel ve küresel olarak 2022 yılını nasıl geçirdi?
Dünyanın ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiği, özellikle Avrupa’da resesyon belirtilerinin olduğu ve enflasyondaki artış trendinin global ölçekte yaşandığı bir yılı geride bıraktık. Aslında Avrupa piyasaları yıla iyi başlamış olsa da Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte bu pazarda 1,2 ila 2,4 arasında gerileme yaşandı. Henüz yıl sonu rakamları açıklanmamış olmakla birlikte 2022 yılı için global çimento sektöründe de yüzde 5,6’lık bir düşüş bekleniyor.
Globaldeki bu tablo iç pazarı da etkiledi. Bizim de Seza Çimento olarak üyesi olduğumuz TÜRKÇİMENTO’nun üyelerinin 2022 yılının ilk 9 ayındaki toplam çimento üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 düştü. Aynı dönemde yurt içinde azalan tüketim neticesinde iç pazardaki satışlarda da yüzde 12,8’lik düşüş kaydedildi. Bölgesel olarak değerlendirirsek iç pazar satışlarındaki en büyük azalma fabrikamızın içinde bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşandı. Buna göre 2022 yılının ilk dokuz ayında çimentodaki iç satış, bir önceki yıla göre yüzde 33,4 düştü. Öte yandan ihracat gelirlerimizde çimentodan kaynaklı bir artış yakalamamıza rağmen klinker ihracatındaki düşüşün yüzde 30’lara yaklaşmasıyla nedeniyle döviz girdimizde azalma söz konusu.
2023 yılı için sektör özelinde hangi konuların gündemde olacağını öngörüyorsunuz? Bu yıl için genel öngörüleriniz nelerdir?
Bu yıl çimento sektöründe global ölçekte yüzde 0,3’lük bir büyüme beklentisi olsa da Avrupa’da düşüş trendinin devam edebileceği öngörülüyor. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle başta enerji olmak üzere emtia fiyatlarındaki artış sektörü etkilemeye devam edecek gibi görünüyor. Bu nedenle ihracatta, özellikle Avrupa pazarında geçen yıla benzer bir tablo ortaya çıkmasını bekliyoruz. İç pazarda ise Sosyal Konut Projesi’nin etkisi ile bir hareketlenme olacağını düşünüyoruz. Deprem kuşağında olan ülkemiz için kritik bir öneme sahip olan kentsel dönüşüm projeleri de hem şirketimizin hem de sektörümüzün iç pazardaki hareketliliğini artıracaktır.
Sizin 2023 yılı ve devamı için genel çalışmalarınız ve stratejileriniz neler olacak?
Üretim ekonomisi temelli, ihracata dayalı modeli benimseyen ve uygulayan bir şirket olarak bu yıl ve önümüzdeki süreçte ihracat kapasitemizi ve pazar ağımızı artırmaya devam edeceğiz. Şu anda Güney Amerika, Batı Afrika ve Orta Doğu başta olmak üzere geniş bir coğrafyada, toplam 21 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Derinleşme hedefimiz olan Avrupa pazarında 2022 yılında ihracata başladığımız Belçika ve Almanya satışlarımızı artırmayı planlıyoruz. 2023 hedef pazarlarımızın başında ise ABD geliyor. İhracatla birlikte yurt içindeki payımızı da istikrarlı bir şekilde artırarak, yılı yüzde 100 büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz. 2021 yılı itibarıyla yatırımlarımıza hız verdiğimiz yenilenebilir enerji yatırımlarımıza bu yıl da devam edeceğiz. Şu anda toplam elektrik tüketimimizin yüzde 26,1’lik kısmını yenilenebilir enerjiden karşılıyoruz. Bu yıl kurmayı planladığımız yeni güneş enerjisi santralleri ile bu oranı artıracağız. Enerji depolama sistemleri üzerinde de çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca satın alma, iç iletişim ve üretim gibi alanlarda kullandığımız teknoloji ve yazılımları, kültürümüzün bir parçası haline getirerek, tüm süreçlerimize yaymayı planlıyoruz. Böylece çalışanlarımızın hayatlarını kolaylaştırırken, iş modelimizi de daha verimli bir hale getireceğiz.