Yavuz Işık / Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Sektör 2022 yılını genel olarak nasıl geçirdi? 2023 ve devamı için sektörde hangi konular öne çıkacak?
2022 yılı küresel piyasalarda alışık olmadığımız, ciddi hareketlerin yaşandığı bir yıl olmuştur. Başta petrol ve altın olmak üzere emtia fiyatlarında büyük dalgalanmalar yaşanırken avro/ dolar paritesi 20 yılın en düşük seviyesini görmüştür. ABD, Almanya ve gelişmekte olan bütün ülkeler enflasyonla topyekûn mücadeleye girişmiş durumdadır. ABD Merkez Bankası (FED) en son kasım ayında yüzde 3,25 olan faizi yüzde 4,00 seviyesine yükseltti. Bu faiz kararıyla birlikte politika faizi 2007 aralık ayından bu yana en yüksek seviyeye çıkmış oldu. Avrupa Merkez Bankası kuruluş tarihi olan 1998 yılından bu yana ilk defa eylül ayında 75 baz puanlık faiz artırımına gitmişti.
Son gelişmeler ışığında ABD’de resesyon beklentisi hâlen yüksek kalmaya devam etmektedir. Ekim ayındaki resesyon beklentisi zirve yaparak %63’e çıkarken içinde bulunduğumuz ocak ayında %61 oranında resesyon beklentisi devam etmektedir. Amerikan Merkez Bankası (FED), enflasyonu düşürmek için ekonomik büyümede bir yavaşlamaya, keskin bir daralma olmasa da yumuşak bir inişe ihtiyaç olduğunu belirtirken pek çok ekonomist bunun yumuşak olmayacağı görüşündedir. Bu şekilde ABD ekonomisi, daralma dönemleri hariç son 50 yıldaki en kötü büyüme performansını gösterecek gibi görünmektedir.
Enerji tarafında 1970’li yıllardaki enerji krizinden daha sert bir kriz dünyayı etkilemeye devam etmektedir. 70’lerdeki petrol fiyatlarında görülen yükselişe bu sefer doğal gaz ve kömür de eşlik etmektedir. Enerji bulma sorunu ile beraber yüksek enflasyon Avrupa’daki büyümeyi sınırlayan temel etkenler olacaktır. Ukrayna savaşının önümüzdeki 6 ay boyunca enerji fiyatları ve emtia fiyatlarındaki oynaklıktaki etkisinin devam edeceği tahmin edilmektedir.
Dünyadaki bu gelişmeler Türkiye’ye yükselen döviz kuru ve enflasyon olarak yansıdı. Politika faizinin düşürülmesi küresel piyasalarda ülkemize ait risk algısını yükseltti. CDS ile ölçülen risk düzeyinde 300 sınırı riskin başlangıcı olarak görülürken Türkiye’nin CDS’i ocak ayı ortası itibarıyla 538’dir. 2022 yılında 908’i gören CDS değeri ile kıyaslandığında düşük gibi görünmekle birlikte özellikle 2021 yılının ağustos ayından bu yana yüksek seyreden risk priminin 300’ün altına gelmesi önemli görünmektedir.
Tüm bu gelişmeler inşaat sektörünü de temelden etkilemiştir. Türkiye ekonomisi 9 çeyrektir pozitif büyüme göstermektedir. İnşaat sektörü ise bu 9 çeyreğin 6’sında küçülmüştür. Türkiye ekonomisi içerisinde en fazla daralan inşaat sektörünün, yılın son çeyreğine de küçülme ile girdiği görülmektedir. İnşaatın 2022 yılının üçüncü çeyreğindeki %14’lük daralma oranı son dönemlerdeki en yüksek gerilemeye işaret etmektedir.
İnşaat sektöründeki dalgalı faaliyet düzeyi ve özellikle sektördeki güvenin bir türlü yükselmemesi en önemli sorundur. İnşaat sektörü hâlâ gerçek potansiyelini ortaya koyamamaktadır. Kasım ayı itibarıyla ipotekli konut satışlarındaki %57’yi bulan azalma, konut sektöründe finansmana erişimin ne derece önemli olduğunu göstermektedir. Bakanlıklarımızın farklı finansman modellerini hayata geçirmeleri ile birlikte bu sorunun azalacağını ve inşaat sektörünün tırmanışa geçeceği düşünülmektedir.
Hazır beton sektörünün 2022 yılını, 2021 yılındaki 105 milyon m³’lük seviyesine yakın bir üretimle kapatacağını tahmin etmekteyiz.
2023 yılında reel bazda %10’luk bir büyümenin gerçekleştirilmesi için başta ekonomik güven olmak üzere enflasyon ve maliyetler tarafında elde edilecek başarıların belirleyici olacağı kanaatindeyiz.
Dernek olarak 2022 yılında hangi çalışmaları yaptınız? 2023 yılı ve devamı için genel çalışmalarınız neler olacak?
1994 yılından bu yana düzenlediğimiz pompa ve transmikser operatörleri, santral operatörleri ve laboratuvar teknisyenleri eğitimlerimizle sektörümüzün kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaya devam edeceğiz. Bu eğitimlerimizin yanı sıra Ekonomik ve Güvenli Sürüş Eğitimlerimizi, Hazır Beton Şantiye Operasyonlarında Yer Tespit Elemanı ile Beton Pompa Operatörleri için Teknik Emniyet Kuralları Eğitimlerimizi, Beton Pompasının ve Beton Santralinin Verimli Kullanımı, Transmikser ve Mobil Beton Pompası ile Trafikte Güvenli Sürüş, Beton Pompasının Güvenli Kurulumu, Ağır Vasıta Kullanımında Uygulamalı Kör Nokta Eğitimi ve Ağır Vasıta Kaza Analizi Eğitimi başta olmak üzere eğitimlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Daha önce hazırlamış olduğumuz kısa eğitim filmlerine yenilerini ekleyerek sektöre yol göstereceğiz.
Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’na göre sınav ve belgelendirme yapmak amacıyla 2015 yılında kurduğumuz THBB MYM ile “Beton Pompa Operatörü” ve “Beton Santral Operatörü” mesleki yeterlilik sınav ve belgelendirmelerimize devam edeceğiz.
2007 yılında kurduğumuz, bugün Yıldız Teknik Üniversitesi TeknoPark’ta birçok akademisyenin desteği ve tecrübeli kadrosuyla sektöre katkı sağlayan akredite Yapı Malzemeleri Laboratuvarımızda, beton, agrega, çimento, kimyasal katkı, beton karma suyu, uçucu kül ve yüksek fırın cürufu gibi malzemeler üzerinde deneyler yapacak ve ayrıca beton üreticilerinin kendi ekipmanı için kalibrasyon hizmetleri vermeye devam edeceğiz. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda İstanbul Kalkınma Ajansının (İSTKA) desteğiyle kurduğumuz THBB Beton AR-GE Teknoloji Danışma Merkezimizde, müteahhitlere, hazır beton, prekast beton, çimento, agrega, kimyasal katkı ve mineral katkı üreticilerine, binalarındaki beton kalitesinin tespitinde ileri seviye testlere ve yapı performans raporuna ihtiyaç duyan vatandaşlarımıza ve belediyelere hizmet vermeyi sürdüreceğiz.
Üyesi ve Bölgesel Sistem Operatörü olduğumuz İsviçre merkezli Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) belgelendirme sistemi kapsamında beton, agrega ve çimento üreticilerini bilgilendirmeye ve CSC Belgelendirme Kuruluşu olan KGS tarafından belgelendireceğiz.
Teknik, Çevre ve İSG Komitesi başta olmak üzere Komitelerimizde inşaat ve hazır beton sektörlerimiz için projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Sektörümüzü etkileyen gelişmeleri yakından takip ederek kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere ilgili mercilerde gerekli girişimlerde bulunacağız. Birliğimizin üyesi olduğu ulusal ve uluslararası tüm dernekler, meslek örgütleri ve üniversitelerle birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC) Yönetim Kurulu üyesi olarak uluslararası platformlarda sektörümüzü etkin bir şekilde temsil etmeye, yenilikleri ülkemize kazandırmaya ve Türk hazır beton sektörünün deneyimlerini uluslararası paydaşlarımıza aktarmaya devam edeceğiz.
2016 yılında bu yana hazırladığımız aylık endeks raporlarımızı ve inşaat sektörü ile ilgili güncel ekonomik verileri içeren aylık İnşaat Sektörü Değerlendirme Raporlarımızı hazırlamaya devam edeceğiz.
Özellikle 2021 yılı sonunda ülkemizin Paris Anlaşması’nı imzalayıp onaylaması ile inşaat ve diğer birçok sektör için yeni bir sayfa açılmıştır. Kısa ve orta vadede hem inşaat sektöründe hem de inşaat malzemeleri sektöründe yeşil ve dijital dönüşümün, düşük karbon ve döngüsel ekonominin, bütünleşik tasarımın, yapı bilgi modellemesinin, enerji verimliliğinin daha çok gündemde olacağını düşünüyoruz.
THBB olarak ulusal ve uluslararası gelişmeleri yakından takip ediyor, inşaat ve hazır beton sektörleri için sürekli yeni projeler geliştiriyoruz.
Sektörümüz 2021 yılı resmî verilerine göre 4 milyar doları aşan cirosu, 35 bini aşan istihdam hacmi ve yıllık 105 milyon metreküpü bulan üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Birliğimizin çalışmaları sayesinde sektörümüz bugün Avrupa’da ve dünyada örnek gösterilen bir noktaya gelmiştir. Avrupa Hazır Beton Birliği’nden (ERMCO) aldığımız 2021 yılı verilerine göre AB üyesi bütün ülkelerin toplam üretim miktarı 272,5 milyon metreküp iken, Türkiye tek başına 105 milyon metreküp beton üretmektedir. Bu üretim miktarıyla Türkiye, AB ülkeleri arasında birinci ülke konumundadır.
Depreme karşı en etkili çözüm riskli yapıların dönüştürülmesidir
Ülkemizde deprem can ve mal kaybı bakımından ilk sırada yer alan bir afet türüdür. Afetler nedeniyle yaşanan can kayıplarının yaklaşık yüzde 60’ı depremler nedeniyle meydana gelmektedir. T.C. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 1900 yılından günümüze en az 5,0 büyüklüğünde 1.796 deprem kaydedilmiştir. 6 Şubat 2023 tarihinde 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 ve 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğündeki depremler, kentsel dönüşümün önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Depremlerin yerini, zamanını ve şiddetini kesin olarak bilemediğimiz için riskli yapıları acilen yenileyerek yeni acıların yaşanmasını önleyebiliriz. Bu vesileyle, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Adana başta olmak üzere çevre illerde yoğun şekilde hissedilen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Özellikle ticaretin, sanayinin ve önemli üst ve altyapıların olduğu büyük şehirlerde yaşanan büyük depremlerin ülke ekonomisine etkileri de değerlendirilmelidir. Bu nedenle, kentsel dönüşümün hızını azaltan sorunların çözülmesi önem arz etmektedir. Bu sorunların çözülmesi ile vatandaşların güvenli ve konforlu yaşam alanlarına kavuşması sağlanabilecektir. Bu nedenle T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından her yıl en az 300 bin konutun dönüştürülebilmesi için süreçte yer alacak bütün paydaşlar aktif rol almalıdır.
Hazır beton alanında kaliteyi garanti altına almayı hedefleyen Birliğimiz, Kalite Güvence Sistemi (KGS) ile hazır beton tesislerinin üretim şartlarını, teknik ve laboratuvar altyapısını, personel yeterliliğini denetleyerek kaliteli ve yüksek dayanım sınıflarında beton üretimi gerçekleşmesini sağlamaktadır. Yeni yapıların inşasında ve kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılacak KGS kalite belgeli hazır beton, olası bir depremde birçok hayat kurtaracaktır.
Bütün beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne davet ediyoruz
Depreme karşı dayanıklı yapılaşma için bu oranın çok daha yüksek olması gerekmektedir. KGS Sistemi’ne katılan beton tesisleri, yoğun kontroller sonucunda daha stabil ve sürdürülebilir bir üretim yapmaktadır. Böylece, hem kaliteli hem de ekonomik bir üretim elde edilmektedir. Standartlara uygun üretimin sağlanmasıyla beton üreticisi ile tüketici arasında güven oluşmaktadır. Sektördeki bütün üreticilere tarafsız ve doğru bir denetim uyguladığı için KGS Belgeli beton üreticileri özellikle tercih edilmektedir. Günümüzde bazı prestijli projelerin teknik şartnamelerinde beton üreticisi firmaların KGS belgeli THBB üyesi olmalarının ön şart olarak talep edilmesi, ülkemiz ve bizler için sevindiricidir. Bu doğrultuda, bütün beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne davet ediyoruz.