Dimitrios KOUFOS
Sürdürülebilir İş, Sanayi, Tarım ve Ticaret (ICA) Bölüm Başkanı, EBRD
EBRD, T.C. Sanayi ve Çevre Bakanlıklarının talebi üzerine, kilit sanayi sektörleri için detaylı düşük karbon stratejileri geliştirmiştir. Bu stratejiler, 2050 yılına kadar net sıfır uyumuna ulaşmanın 100 milyar doların üzerinde yatırım gerektireceğini ortaya koymaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak için, kısa süre önce başlatılan düşük karbon yol haritası yatırım platformu, yatırımları teşvik etmeyi ve karbon azaltımı ile sürdürülebilirlik projeleri için finansmanı kolaylaştırmayı hedeflemektedir.
Bu girişim kapsamında, EBRD, Ocak ayına kadar sanayi sektörünün karbonsuzlaştırılması için Clean Investment Financing Platform’a (Temiz Yatırım Finansmanı Platformu) bir ilgi beyanı sunmak üzere Türkiye hükümetiyle iş birliği yapmayı planlamaktadır. Kabul edilmesi durumunda, Türkiye’de sanayinin karbonsuzlaştırılmasını ilerletmek için 300-400 milyon dolar arasında fon mobilize etmeyi amaçlayan kapsamlı bir yatırım platformu geliştirilmesi beklenmektedir.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) amacı ve misyonu hakkında bilgi verebilir misiniz?
EBRD, yaklaşık 30 yıl önce, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, özellikle Avrupa’da piyasa ekonomilerine geçiş yapan ülkeleri desteklemek amacıyla kurulmuştur. Başlangıçta, bankanın misyonu daha çok piyasa odaklı kalkınma ve Avrupa Birliği’ne entegrasyon üzerine yoğunlaşmıştır. Zamanla, EBRD piyasa oluşturma ve verimliliği artırmaya öncelik veren bir kalkınma finansmanı kurumu haline gelmiştir. EBRD’nin yeşil sektörlerde, özellikle iklim eylemi bağlamında güçlü bir yetkisi bulunmaktadır. Bankanın ayırt edici özelliklerinden biri Paris Anlaşması’na bağlılığıdır. Bu doğrultuda, her işlem Paris hedefleriyle uyumluluk açısından değerlendirilmektedir. Ayrıca, yatırımlarımızın en az %50’sinin yeşil olarak sınıflandırılmasını, yani çevre üzerinde önemli bir olumlu etkiye sahip olmasını hedefliyoruz. Bu oran genellikle %55 ile %60 arasında değişmektedir. Bu kapsamda, iklim stratejisi uygulama ekibi olarak, Paris uyumu taahhüdümüzü ve %50’lik yeşil yatırım hedefimizi karşılamamızı sağlama sorumluluğuna sahibiz. Bunun ötesinde, finansmanı harekete geçirmek ve bu yatırımların gerçekleşmesini sağlamak adına katalitik bir rol oynamaktayız. Dünya genelindeki en büyük iklim fonu kreditörlerinden biriyiz. Green Climate Fund (Yeşil İklim Fonu), CTF, CIF ve GEF’in en büyük kreditörüyüz. Ayrıca, Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkede B kredileri için kayıtlı en büyük kreditör konumundayız. Bu nedenle, finansman geliştirme ve özellikle iklim finansmanı alanında güçlü bir görevimiz bulunmaktadır.
EBRD’nin öncelik verdiği sektörler nelerdir ve neden bu alanlar tercih edilmektedir?
EBRD’nin öncelik verdiği sektörler, büyük ölçüde her üye ülke için geliştirdiğimiz ülke stratejilerine bağlıdır. Her ülke için, önümüzdeki beş yıl boyunca odaklanılacak alanları belirleyen stratejik belgeler hazırlıyoruz. Bu öncelikler, ekonomistlerimiz ve sektör uzmanlarımız tarafından yapılan kapsamlı analizlerle belirlenmektedir. İklim gündemi, tüm stratejilerimizin merkezinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra, enerji verimliliği, sürdürülebilir tarım ve altyapı gibi ekonomik büyüme ve geçiş süreci açısından kritik sektörlere de önem veriyoruz. Yeşil girişimlere odaklanmamızın temel nedeni, iklim değişikliğinin faaliyet gösterdiğimiz tüm bölgeleri etkileyen küresel bir sorun olmasıdır.
EBRD stratejilerini farklı ülkelere ve sektörlere nasıl uyarlıyor?
Her beş yılda bir, ülke stratejilerimizi gözden geçiriyor ve güncelliyoruz. Bu süreçte, ülkelerin mali politikaları, yasal çerçeveleri ve çevresel uygulamalarındaki ilerlemelerini kapsamlı bir şekilde değerlendiriyoruz. Stratejilerimiz, ülkelerin değişen ihtiyaçlarına göre uyarlanırken, kalkınma misyonumuzu sürdürmeyi hedeflemektedir. Bu misyon, sadece iklim hedeflerini değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği, yasal reformlar, kurumsal yönetim ve bankacılık reformları gibi daha geniş hedefleri de kapsamaktadır.
EBRD’nin yönetim ve karar alma yapısı hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz?
EBRD, her üye ülkenin bir hissedar olarak temsil edildiği bir yönetim kurulu tarafından yönetilmektedir. Yönetim kurulu, tüm projelerin onaylanmasından sorumludur. EBRD’nin başkanı, başkan yardımcıları tarafından desteklenmektedir ve kurumu yönetmektedir. Operasyonel süreçler, genel müdürler ve direktörlerden oluşan bir ekip tarafından yürütülmektedir. Bankacılık operasyonları, risk yönetimi, uyum, denetim ve finans gibi çeşitli departmanlarımız bulunmaktadır ve bunların her biri karar alma sürecinde kritik bir rol oynamaktadır.
Çimento sektörünün günümüzde karşılaştığı en önemli zorluklardan biri karbonsuzlaşmadır. Özellikle Türkiye gibi, emisyon ticaret sistemi (ETS) uygulayan ve Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması’na (CBAM) maruz kalan ülkelerde bu zorluk daha belirgindir. Proje nakit akışlarını etkileyebilecek ekonomik ve piyasa dalgalanmalarını göz önünde bulundurarak, şirketlerin karbonsuzlaşma hedefleriyle uyumlu hale gelmelerine yardımcı olmaktayız.
EBRD çimento sektörüne hangi finansman seçeneklerini sunmaktadır ve bu fonlara erişim için projelerin hangi kriterleri karşılaması gerekmektedir?
EBRD, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde çimento sektöründeki projelere finansman sağlama konusunda geniş bir geçmişe sahiptir. EBRD tarafından desteklenen diğer tüm sektörlerde olduğu gibi, çimento sektörü de bankanın sunduğu çeşitli finansman seçeneklerinden yararlanabilmektedir. Bu seçenekler, sponsorun özel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş borç ve özkaynak finansmanını içermektedir.
Özkaynak Finansmanı: Özkaynak finansmanı, sponsorla karşılıklı olarak mutabık kalınan bir değerleme temelinde yapılandırılır ve bir çıkış stratejisi içerir. Çıkış süresi genellikle beş ila sekiz yıl arasında değişmektedir ve oluşturulan yapıya bağlı olarak bir alım opsiyonu içerebilir.
Borç Finansmanı: Borç finansmanının vadesi genellikle yatırımın kapsamına ve ölçeğine bağlı olarak yedi ila dokuz yıl arasında değişir. EBRD, piyasa oranlarını tercihli şartlarla uyumlu hale getirmeye çalışır ve bu kapsamda geri ödeme dönemleri veya uzatılmış geri ödeme vadeleri gibi özellikler sunar. Finansman tutarları, projenin gereksinimlerine bağlı olarak 500.000 dolardan 200-300 milyon dolara (veya Euro karşılığına) kadar değişmektedir.
İklim Finansmanı: Geleneksel finansman mekanizmalarına ek olarak, EBRD projelerin toplam sermaye harcamalarının %10 ila %30’unu karşılamak üzere iklim finansmanına erişim sağlamaktadır. Bu fonlar genellikle hibeler veya faiz oranlarının kredi süresi boyunca %1 kadar düşük olduğu imtiyazlı krediler şeklinde sunulmaktadır. Ancak, bu tür finansmanlar, projelerin ilgili bağışçılar tarafından tanımlanan belirli iklim uygunluk kriterlerini karşılamasına bağlıdır. EBRD, bu kriterlere uyumu sağlar ve proje uygulamalarını izler, ardından bağışçılara sonuçları raporlar.
Finansman Yapısı: Örneğin, 100 milyon dolarlık tipik bir projede, EBRD toplam maliyetin %30-35’ini finanse edebilir. Ek olarak, bağışçılar tarafından sağlanan iklim finansmanından %15-20’lik bir kısım temin edilebilirken, kalan tutar diğer bankacılık kurumları aracılığıyla sağlanmaktadır. Bu yaklaşım, projenin başarılı bir şekilde uygulanmasını destekleyen dengeli ve sürdürülebilir bir finansman çerçevesi sunar.
Geleneksel finansman araçlarını iklim odaklı fonlarla birleştirerek, EBRD çimento sektörünün yatırım hedeflerine ulaşmasını ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini ilerletmesini desteklemeyi amaçlamaktadır.
EBRD’nin çimento sektöründe finanse ettiği son projelerden örnekler verebilir misiniz?
Son örneklerden biri, Türkiye’de Çimsa Çimento’nun enerji verimliliği yatırımları için sağlanan finansmandır. Bu proje kapsamında, çimento fabrikalarında alternatif yakıtların uygulanması, atık ısı geri kazanım sistemleri ve küçük ölçekli fotovoltaik sistemlerin kurulumu yer almaktadır. Toplam yatırım yaklaşık 25 milyon Euro olup, EBRD bu finansmanın önemli bir kısmını sağlamış ve küçük bir hibe bileşeni de içermiştir.
EBRD, piyasa dalgalanmaları ve çevre mevzuatları dikkate alındığında çimento sektöründe finansman sağlanacak projelerde risk değerlendirmesini nasıl yapmaktadır?
Çimento sektörü projelerinde risk değerlendirmesi, tüm projelerimizde olduğu gibi özenle gerçekleştirilmektedir. Çevresel ve sosyal riskleri değerlendiririz ve bu değerlendirme, şirketin uyması gereken bir Çevresel ve Sosyal Eylem Planı’nın oluşturulmasıyla sonuçlanır. Ayrıca, projenin kredi profili, piyasa koşulları ve teknik fizibilitesi üzerinde detaylı bir durum tespiti yaparız. Proje maliyetlerinin piyasa beklentilerine uygun olduğundan ve teknik olarak sağlam olduğundan emin oluruz. Son olarak, sponsorun kredi değerliliğini ve yasal statüsünü doğrulamak için finansal ve yasal durum tespiti yaparız.
EBRD’nin çimento sektöründe uyguladığı tipik finansman yapısını açıklayabilir misiniz?
Finansman yapısı, projenin ve sponsorun ihtiyaçlarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Hem borç hem de özkaynak finansmanı sunmaktayız ve sponsorla birlikte en uygun yaklaşımı belirlemek için çalışmaktayız. Bu yapı genellikle sponsorun kredi profiline ve projenin finansal sürdürülebilirliğine bağlıdır. Piyasa koşulları ile sponsorun ihtiyaçlarını dengeleyen esnek şartlar sunmaya özen gösteriyoruz.
EBRD, çimento sektöründeki sermaye yoğun projeler için geri ödeme koşullarını nasıl düzenler?
Sermaye yoğun projelerde geri ödeme koşulları genellikle 6 aylık ödemelerle yapılandırılmaktadır ve çoğunlukla iki yıllık bir geri ödeme süresi tanınmaktadır. Geri ödeme süresi, projenin büyüklüğüne ve sermaye harcamalarına bağlı olarak sekiz ila dokuz yıla kadar uzatılabilmektedir.
Çimento sektöründe finansman yapısı belirlenirken hangi finansal göstergeler veya oranlar daha önemlidir?
Sermaye yapısında borç/öz sermaye oranı gibi tipik finansal oranlara ve nakit akışı göstergelerine odaklanıyoruz. Bunlar arasında net borç/FAVÖK (EBITDA), borç/FAVÖK ve borç hizmeti karşılama oranları yer alır. Bu göstergeler, ticari kurumlar tarafından projenin finansal sağlığını ve uygulanabilirliğini değerlendirmek için kullanılan standart ölçütlerdir.
EBRD, çimento projelerine finansman sağlarken karşılaştığı temel zorluklar nelerdir ve bu zorluklarla nasıl başa çıkmaktadır?
Çimento sektörünün günümüzde karşılaştığı en önemli zorluklardan biri karbonsuzlaşmadır. Özellikle Türkiye gibi, emisyon ticaret sistemi (ETS) uygulayan ve Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması’na (CBAM) maruz kalan ülkelerde bu zorluk daha belirgindir. Proje nakit akışlarını etkileyebilecek ekonomik ve piyasa dalgalanmalarını göz önünde bulundurarak, şirketlerin karbonsuzlaşma hedefleriyle uyumlu hale gelmelerine yardımcı olmaktayız. Çimento şirketlerinin bu hedeflere ulaşırken finansal açıdan sürdürülebilir kalmalarını sağlamak, finansman ve danışmanlık desteğimizin önemli bir odak noktasıdır.
EBRD, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve diğer sürdürülebilirlik girişimleri bağlamında çimento sektörünün geleceğini nasıl görüyor?
Çimento sektörünün geleceği, küresel karbonsuzlaşma gündemiyle yakından ilişkilidir. EBRD, Global Cement and Concrete Initiative, Cembureau gibi büyük sanayi dernekleriyle yakın iş birliği yaparak karbonsuzlaşma hedeflerinin uzun vadeli stratejilere entegre edilmesini sağlamaktadır. Her şirketin bu zorluklara orta ve uzun vadede yanıt verebilmesi için düşük karbonlu bir yol haritası geliştireceğini umuyoruz.
EBRD, çimento sektöründe düşük karbonlu üretime geçişi nasıl desteklemeyi planlıyor?
Hedefimiz, her çimento şirketinin kapsamlı bir düşük karbonlu yol haritası veya stratejisi oluşturmasını sağlamaktır. Bu tür bir strateji önerildiğinde, çevresel ve sürdürülebilirlik standartlarıyla uyumlu olduğundan emin olmak için çalışıyoruz. Bu çabaları desteklemek için EBRD, çeşitli iklim fonlarına ve teknik yardım programlarına erişim sağlamaktadır.
Özellikle Türkiye’de, Sanayi ve Çevre Bakanlıkları ile iş birliği içinde COP29 sonrası sanayi karbonsuzlaşma platformunun kurulmasına yardımcı olduk. Bu platform, finansörleri, çimento sektörü temsilcilerini ve devlet kurumlarını bir araya getirerek gerekli reformların ve finansal mekanizmaların uygulanmasını kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.
EBRD, yalnızca platformun kolaylaştırılmasını değil, aynı zamanda fizibilite çalışmaları, ön fizibilite çalışmaları ve kapsamlı proje geliştirme yardımlarının uygulanmasını desteklemek için gerekli teknik iş birliği fonlarını harekete geçirecektir. Nihai hedefimiz, ek finansman çekebilecek güvenilir ve uygulanabilir projeler oluşturmaktır.
Bu girişim, Türkiye’deki sanayi sektörü için düşük karbon yolları geliştirme konusunda son iki yılda yürüttüğümüz kapsamlı çalışmaların bir devamıdır. Sanayi Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı’nın talebi üzerine, EBRD çimento, çelik, gübre ve alüminyum sektörleri için ayrıntılı düşük karbon stratejileri hazırlamıştır. Bu stratejiler, 2050 yılına kadar bu sektörlerde net sıfır uyumlu bir yol haritasına ulaşmanın, 100 milyar doların üzerinde bir yatırım paketi gerektireceğini ortaya koymaktadır.
Sermaye yoğun projelerde geri ödeme koşulları genellikle 6 aylık ödemelerle yapılandırılmaktadır ve çoğunlukla iki yıllık bir geri ödeme süresi tanınmaktadır. Geri ödeme süresi, projenin büyüklüğüne ve sermaye harcamalarına bağlı olarak sekiz ila dokuz yıla kadar uzatılabilmektedir.
Bu önemli yatırım ihtiyacını karşılamak amacıyla, düşük karbon yatırımı platformu, karbon azaltımı ve sürdürülebilirlik hedeflerini ilerleten projeler için yatırım teşvik etmeyi ve finansmanı kolaylaştırmayı amaçlayan merkezi bir mekanizma olarak hizmet verecektir.
EBRD, çimento sektöründe sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek için yeni girişimler veya finansman mekanizmaları planlıyor mu?
Evet, bu girişimin bir parçası olarak COP29 sonrası Türkiye için başlatılan düşük karbon yolu yatırım platformu kapsamında, Türkiye hükümeti ile iş birliği yaparak Ocak ayına kadar Sanayi Karbonsuzlaşması için Temiz Yatırım Finansman Platformu’na bir başvuru yapmayı planlıyoruz.
Bu teklifin başarılı olması halinde, kapsamlı bir yatırım platformu geliştirme ve teşvik etme fırsatına sahip olmayı bekliyoruz. Bu platformun, özellikle Türkiye’de sanayi karbonsuzlaşma çabalarını ilerletmek için 300 ila 400 milyon dolar arasında finansmanı harekete geçirmesi öngörülmektedir.
Sanayi Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı’nın talebi üzerine, EBRD çimento, çelik, gübre ve alüminyum sektörleri için ayrıntılı düşük karbon stratejileri hazırlamıştır. Bu stratejiler, 2050 yılına kadar bu sektörlerde net sıfır uyumlu bir yol haritasına ulaşmanın, 100 milyar doların üzerinde bir yatırım paketi gerektireceğini ortaya koymaktadır.
Bunlar gerçekten iddialı ve etkileyici planlar. Bu bilgileri paylaştığınız için teşekkür ederim. Son olarak, bu hedeflere ulaşmak için EBRD’nin sektör profesyonelleri ve hükümetler gibi paydaşlarla nasıl iş birliği yaptığı konusundaki görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?
Paydaşlarla iş birliği, EBRD’nin faaliyetlerinin merkezinde yer almaktadır. Örneğin, sektörel hedeflerin Paris Anlaşması gibi ulusal ve uluslararası gündemlerle uyumlu hale getirilmesi için sanayi dernekleri, teknoloji sağlayıcılar ve devlet kurumlarıyla aktif olarak çalışıyoruz. Türkiye’deki düşük karbon yatırım platformu gibi girişimler aracılığıyla, finansörleri, sanayi oyuncularını ve politika yapıcıları bir araya getirerek sinerji yaratmayı hedefliyoruz. Bu süreç yalnızca finansmanı değil, aynı zamanda teknik desteği ve uzun vadeli sürdürülebilirliği sağlamak için uygun düzenleyici çerçevelerin geliştirilmesini de içermektedir.
Lütfen kendinizi tanıtabilir ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndaki (EBRD) rolünüzü açıklayabilir misiniz?
Ben, EBRD’nin İklim Politikası, Strateji ve Uygulama ekibinin bir parçasıyım. Sürdürülebilir İş, Sanayi ve Tarım portföyünün yanı sıra birkaç farklı sektörü de yönetiyorum. Rolüm, enerji iletim, dağıtım ve üretim gibi güç sektörüyle ilgili projeler ve altyapı projeleri dışındaki bankanın gerçekleştirdiği tüm ekonomik faaliyetleri ve işlemleri yönetmeyi kapsamaktadır.10 yılı aşkın süredir EBRD’de çalışıyorum. Eğitimim kimya mühendisliği üzerine olup, proses kontrolü ve kimya mühendisliği alanında bir yüksek lisans derecesine sahibim. Ayrıca Oxford Üniversitesi’nden almış olduğum diplomalarım var. EBRD’ye katılmadan önce, çimento, petrol ve gaz, kağıt ve selüloz endüstrilerinde enerji verimliliği, üretim optimizasyonu ve proses yönetimi üzerine odaklanarak farklı yönetim kademelerinde çalıştım.
Görüşlerinizi paylaştığınız ve bugün bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Katkılarınız, EBRD’nin çalışmaları ve çimento sektörünün sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumu hakkında değerli bakış açıları sağladı. EBRD’nin çalışmalarını yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Benimle bu önemli konuda röportaj gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederim. EBRD’nin vizyonunu ve devam eden çalışmalarını paylaşma fırsatı bulduğum için memnuniyet duyuyorum.