Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), ekonomi çevreleri ve sektör tarafından ilgiyle takip edilen Ocak 2020 İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayınladı. “Resesyon Endişelerinden Kırılgan Toparlanmaya” başlıklı analizde, küresel ve ulusal ekonominin yanı sıra inşaat sektörüne ilişkin veriler kapsamlı biçimde değerlendirildi.
Elazığ merkezli deprem öncesinde hazırlanan rapora ilişkin yapılan TMB açıklamasında, yaşanan afetin çevreye duyarlı sürdürülebilir kentleşme ihtiyacını acı bir şekilde ortaya koyduğu vurgulandı. TMB açıklamasında, “Bu elim hadise müteahhitlik kriterlerini doğru belirleyecek yasal altyapının tamamlanması ve etkin biçimde uygulanması, yapı denetimlerinin hassasiyetle yapılması, kentsel dönüşüm sürecinin vakit kaybetmeden depreme karşı sıfır toleransla gerçekleştirilmesinin büyük önemini yeniden ortaya koymuştur. Bu afetleri gündeme geldikçe konuşulan olaylar olmaktan çıkarmalı, deprem odaklı ve çevreye duyarlı kentleşme vizyonunu sürdürülebilir kılmalıyız.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Resesyon endişelerinden kırılgan toparlanmaya geçildi
TMB Ocak 2020 İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda, dünya ekonomisinin 2020 yılına, resesyon korkularının tırmandığı 2019’dan daha olumlu bir havada ancak tedirgin bir başlangıç yaptığına değinilirken, gelişmiş ya da gelişmekte olan ekonomilerde çeşitli iyimser senaryolara karşın kırılganlıkların sürdüğü belirtildi. Raporda, “Küresel ısınma ve sonuçları halen gerçek anlamda kestirilemeyen dijital devrimin yol açabileceği sorunlar da önümüzdeki dönemin öne çıkan riskleri olmaktadır.” denildi.
Türkiye ekonomisinin ise zorlu geçen 2019 yılını dipten dönüşe dair sinyaller arasında ve “en kötünün” geride kalıp kalmadığı tartışmalarıyla tamamladığının belirtildiği raporda, “Jeopolitik riskler ve belirsizliklerle dolu bir gündemde büyüme hızını 2020 – 2022 döneminde %5 düzeyinde sürdürmek gibi zorlu bir hedef ile karşı karşıya bulunulmaktadır” değerlendirmesi yapıldı.
Yarım kalan projeler ekonomiye kazandırılmalı
Türkiye ekonomisinde başlayan canlanmanın devam ettirilmesi ile kısa ve orta vadeli hedeflerin yakalanabilmesi için inşaat sektörünün katkısının önemli olduğu vurgulandı. Raporda, yatırım ve ödenek programı yapılarak öngörülebilirliğin sağlanması, projelerin önceliklendirilmesi, ödeneklerin netleştirilmesi ve belli bir tamamlanma yüzdesine sahip projelerin bitirilerek bir an önce ekonomiye kazandırılması ihtiyacının öne çıktığı vurgulandı. Bu çerçevede inşaat ve yatırım faaliyetlerine özel bir nevi Orta Vadeli Ekonomik Program talep edildi.
10 bin proje hedefi aşıldı
Türk müteahhitlik firmaları, yurtdışına açıldıkları 1972 yılından 2019 yılı sonuna kadar 126 ülkede toplam 400,4 milyar ABD Doları tutarında 10 bin 108 proje üstlenmiştir. Sektör, 2019 yılında ise yurtdışında toplam tutarı 18 milyar ABD Doları olan 438 proje üstlenmiştir. Böylelikle Dünya ekonomisindeki dalgalanmalar ve Türkiye’nin bölgesinde yaşanan siyasi sıkıntıların etkisiyle yaşanan kayıplarla yıllık 20 milyar ABD Doları seviyesi aşılamamış, ancak toplam proje sayısında 10 bin hedefi geçilmiştir. Geçtiğimiz yıl sektörel dağılımda karayolu/tünel/köprü projelerinin yüzde 15,9’luk pay ile konut projelerini (yüzde 13) geçmesi ise projelerdeki katma değerin yükselmesi açısından dikkat çekmiştir.
Sonraki Haber İNGİLTERE İLE YENİ BİR YOL HARİTASI OLUŞTURULMALI MI?
CemenTürk Dergisi
CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.
Benzer İçerikler
Yorum Yap