Alican Aktaş / Proje Müdürü
Fil-Tek Makine

“Zehirli gazların bertarafı konusunda anahtar teslimi çözümler sunmaktayız. Özellikle DeSülfirizasyon konusunda kendi teknolojimizle %95’ten fazla verimliliğe sahip tesisler dizayn ederek hayata geçirmekteyiz. Amacımız, emisyon değerlerini sıfıra yakın bir seviyeye indirmektir”

Son zamanlarda endüstriyel tesislere yönelik yaptığınız gaz temizleme sistemleri ile öne çıkan bir firmasınız. Firmanın kuruluşu ve yapılanmasından genel olarak bahseder misiniz?

Sanayide en büyük maliyet kalemlerinden bir tanesi enerjidir. Bu nedenle, müşterilerimiz enerji birim maliyetlerini azaltabilmek için alternatif yakıtlara, biyokütle santrallerine ve geri dönüşüm tesislerine yönelmektedir. Bu yaklaşım sadece enerji maliyetlerini düşürmekle kalmayıp aynı zamanda atıkların bertarafında da etkili bir çözüm sunmaktadır. Ancak, özellikle evsel atıkların yanması sonucu kükürt oksit, karbonmonoksit, azot oksit, hidrojen klorür, dioxin, furan gibi birçok zararlı gazın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu noktada, zehirli gazların bertarafı konusunda anahtar teslimi çözümler sunmaktayız. Özellikle DeSülfirizasyon konusunda kendi teknolojimizle %95’ten fazla verimliliğe sahip tesisler dizayn ederek hayata geçirmekteyiz.

Günümüzde, yalnızca toz bertarafı tek başına yeterli olmamaktadır. Bu nedenle, zehirli gazların bertarafı için gerekli AR-GE çalışmalarına devam etmekteyiz. Amacımız, emisyon değerlerini sıfıra yakın bir seviyeye indirmektir. Şirketimizin genel yapısı, bu hedefe ulaşmak için müşteri ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak şekilde düzenlenmiştir. Ar-Ge çalışmalarından üretime, proje yönetimine ve saha hizmetlerine kadar her bir departman, pazar ve teknolojideki gelişmeleri yakından izleyerek sürekli olarak gelişme ve yenilik peşindedir. Bu yaklaşım, çevre dostu ve ekonomik çözümler sunarak endüstriyel tesislerin daha temiz ve sürdürülebilir bir üretim yapmalarına katkı sağlamaktadır.

Çimento, enerji, kimya başta olmak üzere farklı sektörlere yönelik yasal mevzuatlar çerçevesinde etkin çözümler gerçekleştiriyorsunuz. Ürünleriniz ve bunların kullanıldığı alanlar konusunda bilgi verebilir misiniz?

Fil-Tek Makine, faaliyet gösterdiği ilk yıllarda sadece toz tutma sistemleri alanında anahtar teslim çözümler sağlıyordu. Bu kapsamda siklon, multisiklon, yatay siklon ve torbalı filtre dizaynları geliştiriliyordu. Bugün ise, çimento, demir-çelik, madencilik, kimya, ahşap, alçı, kireç gibi birçok endüstriyel alanda toz kontrolü gereken tesislere sistemlerimizi başarıyla kurmaya devam etmekteyiz. Yurt içinde birçok anahtar teslim proje tamamlayarak bugüne kadar yaklaşık 18 ülkeye ihracat gerçekleştirdik.

Gelişen teknoloji ve yasal düzenlemelerle birlikte, sadece toz bertarafının yeterli olmayacağını fark ederek, 2018 yılından itibaren DeSülfürizasyon konusunda çalışmalara başladık. Bu sistemler için gereken dozajlama, reaktör ve resirkülasyon sistemleri gibi tüm bileşenlerin dizaynını ve mühendisliğini üstlendik ve bugüne kadar 3 farklı tesis projesini tamamladık.

Şu anda iki yurt dışı projemiz hala devam etmektedir. Anahtar teslimi olarak gerçekleştirilen bu sistemlerde, müşterilerimizden yalnızca kirli gaz parametrelerini alarak, baca çıkışına kadar olan tüm ekipman, gaz kanalı, çelik gibi dizayn ve hesapları deneyimli ekibimiz tarafından yapılmaktadır. Bu hizmetler sonucunda da müşterilerimize mekanik garantilerin yanı sıra performans ve çevre garantileri de sunmaktayız.

Firmamız, çevreye duyarlı çözümler üreterek, endüstrinin sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Müşteri ihtiyaçlarına özel çözümler üretirken, en güncel teknolojileri ve yasal gereklilikleri göz önünde bulundurarak, sektörlere özel yenilikçi ve etkili çözümler geliştirmeye devam etmektedir.

Bakım anlaşmaları, kontrol, denetleme, saha hizmetleri ve süpervizörlük gibi tüm süreçleri kapsayan, anahtar teslim projeler sunuyorsunuz. Projelerinizi geliştirirken hangi temellere göre çalışıyorsunuz?

Bizler, Fil-Tek Makine’nin ikinci kuşak temsilcileriyiz ve önceki kuşaktan teslim aldığımız en önemli değerlerimiz; müşteri memnuniyeti ve paylaşımcılıktır. Proje çalışmalarımızı gerçekleştirirken, müşteri ihtiyaçlarına ve saha koşullarına uygun, sürdürülebilir bir sistem sağlamak öncelikli hedefimizdir. En doğru çözüm, genellikle en ekonomik çözüm olmamaktadır. Ancak, sisteme ait enerji sarfiyatları, basınçlı hava sarfiyatları, bakım maliyetleri ve bakım süresince ortaya çıkan üretim kayıpları hesap edildiğinde sunduğumuz sistemlerin en doğru sistem olduğunu müşterilerimize işlerin en başında aktarmaktayız. Ayrıca, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunabilmek adına, her projede detaylı analizler yaparak ve müşteri geri bildirimlerini dikkate alarak sürekli iyileştirmeler yapmaya odaklanıyoruz. Tüm bu unsurlar, çalışma prensibimizi oluşturmaktadır.

Mühendisliği de kapsayan bir hizmet süreciniz var. Burada nasıl bir Ar-Ge ekibi ile çalışıyorsunuz?

Firmamız, kuruluşundan bu yana düşük personel sirkülasyonu ve verimli ekip çalışması ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu istikrarın temel nedeni, özellikle anahtar teslim projelerimizin karmaşıklığı ve çeşitliliği sayesinde idari ve teknik kadromuzdaki tüm çalışma arkadaşlarımızın proje odaklı yeniliklere ve değişime açık olmalarıdır. Eğer sadece bir imalatçı olsaydık, çalışma arkadaşlarımıza bu kadar geniş bir mesleki gelişim, öğrenme ve motivasyon olanağı sunamazdık. Bu farkındalıkla, dizayn ekibimizle 10 yılı aşkın süredir birlikte çalışmanın değerini ve önemini vurgulamak istiyorum.

Ayrıca projelerimizin başlangıcından itibaren hemen hemen tüm sistemlerimizde gerçekleştirdiğimiz CFD (Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği) analizleri, sadece filtre içindeki gaz hareketini değil, aynı zamanda komple sistemin dinamiklerini de inceleme fırsatı sunar. Bu yaklaşım, sistemlerimizin etkinliğini artırarak, müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmamızı sağlar.

Desülfirizasyon alanındaki çalışmalarımızda, CFD analizlerinin ötesine geçerek, bu yılın ortasına doğru bir pilot tesis kurma kararı aldık. Bu adım, teorik bulgularımızı pratikte test etme ve doğrulama fırsatı sunmaktadır. Böylece, sistemlerimizin temizleme verimliliklerini en üst düzeye çıkarmayı ve enjekte edilen aktif karbon, kireç gibi maddelerin tüketimini azaltmayı hedeflemekteyiz. Bu strateji, sadece çevresel etkimizi azaltmakla kalmayacak olup, aynı zamanda müşterilerimizin işletme maliyetlerini de düşürmeye yardımcı olacaktır.

2024 yılı, Fil-Tek Makine için sürdürülebilirlik, inovasyon ve global büyüme odaklı bir yıl olacak. Sektördeki gelişmeleri ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek hedeflerimize ulaşmayı ve sektördeki lider konumumuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Ürünlerinizin çimento sektörünün de gündeminde olan sıfır karbon üretim hedeflerine katkısı nasıl oluyor?

Ürünlerimizin çimento sektöründeki sıfır karbon üretim hedeflerine katkısı, özellikle endüstriyel süreçlerde karbon salınımını azaltmaya yönelik çözümler sunarak gerçekleşmektedir. Çimento endüstrisinde karbon salınımının büyük bir kısmı kalsinasyon prosesinden kaynaklanmakta olup, bu süreç esnasında yüksek sıcaklıklarda kireç taşının maruz kaldığı kimyasal reaksiyonlar sonucunda önemli miktarda karbondioksit emisyonu ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, karbon salınımını düşürebilmek için, düşük karbon ihtiva eden alternatif yakıtların kullanılması büyük önem taşımaktadır. Alternatif yakıt kullanımı, fosil kaynaklı yakıtlara kıyasla daha düşük karbon salınımı sağlamakta olup, bu yöntem 2016 yılından itibaren özellikle çimento sektöründe giderek daha fazla benimsenmektedir. Firmamızın ürünleri ve teknolojileri, bu geçiş sürecinde kritik bir role sahiptir. Alternatif yakıt kullanımı sırasında oluşabilecek diğer kirleticilerin, örneğin kükürt oksit, nitrojen oksitler, hidrojen klorür gibi, sistemlerimizle %99’a varan verimlilikle bertaraf edilmesi sağlanmakta, bu sayede tamamen çevreci bir sistem oluşturulmaktadır.

Bunun yanı sıra, sistemlerimizde yer alan resirkülasyon sistemleri sayesinde aktif karbon ve kireç tüketimlerini azaltacak şekilde AR-GE çalışmalarımız devam etmektedir. Günümüzde, 5:1 oranında resirkülasyon yaparak, dizayn kriterlerinin çok altında aktif karbon ve kireç tüketimlerini sağlayabilmekteyiz. Bu yaklaşım, çimento üretim sürecinde sıfır karbon hedeflerine ulaşılmasına önemli katkılar sunmaktadır.

Fil-Tek Makine, çimento sektöründe sürdürülebilirliği destekleyen, çevreye duyarlı üretim süreçlerini teşvik eden yenilikçi çözümler geliştirmeye ve sunmaya devam etmektedir. Bu sayede, sektördeki karbon ayak izinin azaltılmasına ve çevresel standartların yükseltilmesine aktif olarak katkı sağlamaktadır.

Sizce çimento fabrikalarının sıfır karbon için yeniden yapılanma süreçlerinde neler yapması gerekiyor? Üretim nasıl revizyon edilmeli?

Çimento sektöründe sıfır karbon hedefi için en önemli başlıklar şunlardır; Kalsinasyon sürecinin doğru yürütülmesi: Geleneksel yakıtlar kullanıldığında çimento fırınlarında doğru bir tepkimenin gerçekleşmesi için çok yüksek sıcaklığa sahip bir alev kullanılmalıdır (~2.000°C). Bu durumun sağlanamaması, alev uzunluğunun yeterli olmaması veya fırınların hangi bölgesinde ısıyı aktardığı gibi konular, tepkimelerde açığa çıkan karbon miktarını doğrudan etkiler. Dolayısı ile kalsinasyon sürecinin doğru yürütülmesi son derece önemlidir.

Alternatif yakıt ve biyokütle kullanımı: Yanma süreçlerinde karbonsuz ve sıfıra yakın emisyonlu enerji kaynaklarının kullanılması, geleneksel yakıt eşdeğeri ile karşılaştırıldığında çimento üretiminden kaynaklanan toplam emisyonu %30 -%40 oranında azalmaktadır. Ayrıca ekonomik olarak geri dönüştürülemeyen biyokütlenin kullanımı da yine düşük karbon içermesinden ötürü çimento sektöründe sıfır karbon hedefi için güzel bir olanak sağlamaktadır. Doğru kalitede ve miktarda atıklara ulaşıldığı sürece, geri dönüştürülemeyen atıkların kullanımı hem karbon emisyonunu düşürmek hem de ekolojik döngüyü sağlamak için önemli bir unsurdur.

Enerji sarfiyatlarının düşürülmesi ve alternatif enerji kaynaklarının kullanımının artması da diğer önemli bir etken olacaktır. Çimento sektöründeki en büyük maliyet kalemi enerji olup;

• Enerji verimliliği yüksek ekipmanların kullanılması,

• Atık ısıdan enerji elde edilmesi,

• Solar enerjinin kullanılması enerji sarfiyatlarını düşürecektir.

Son olarak, öğütme prosesindeki enerji sarfiyatlarını azaltmak için katkı malzemelerinin kullanılması konusunu belirtebiliriz. Üretim prosesinde harcanan enerjinin yaklaşık %35’i klinker öğütülmesinde, yaklaşık %33’ü ise hammadde öğütülmesinde harcanır. Dolayısı ile öğütmeye harcanan bu enerjinin düşürülmesi karbon salınımını azaltmak için son derece önemlidir. Öğütülecek malzemenin parça boyutu küçüldükçe yüzey alanı artar ve agregasyona neden olan bu durum değirmen verimliliğini düşürebilir. Bu durumda öğütme kolaylaştırıcı kimyasalların kullanılması taneciklerin birbirinden ayrılması için gerekli ortamı sağlar. Daha az enerji tüketimi ile daha fazla öğütme sağlayacağı için de birim öğütme için oluşacak karbon miktarını azaltır.

Çimento, demir-çelik, madencilik, kimya, ahşap, alçı, kireç gibi birçok endüstriyel alanda toz kontrolü gereken tesislere sistemlerimizi başarıyla kurmaya devam etmekteyiz. Yurt içinde birçok anahtar teslim proje tamamlayarak bugüne kadar yaklaşık 18 ülkeye ihracat gerçekleştirdik.

Çimento fabrikalarında toz çıkışı çok yüksek seviyede meydana geliyor. Bunun önüne nasıl geçilebilir?

Üretim, sevkiyat, depolama, öğütme ve eleme gibi süreçlerin bulunduğu her yerde toz kaynakları kaçınılmazdır. Örneğin, bir çimento fabrikasını ele alırsak, hammadde hazırlama ünitesinden paketleme ünitesine kadar her noktada bu durum geçerlidir.

Toz çıkışlarını önlemenin yolu:

• Tozu kaynağında hapsedebilmek,

• Hapsedilen tozu doğru bir dizayn ile filtre ünitesine çekebilmek,

• Uygun filtre seçilerek gerekli filtrasyonu sağlayabilmektir.

Bu işleri yapabilmek için, toz kaynağından başlayarak baca çıkışına kadar doğru basınç kaybı hesabı, kritik hat hesapları ve balans hesapları yapılmalıdır. Ayrıca, tozun veya gazın kimyasal ve fiziksel özelliklerine uygun ekipmanlar seçilmelidir. Tüm bu çalışmalar doğru bir şekilde yapıldıktan sonra, 5mg/Nm³ baca gazı toz çıkış konsantrasyonlarına ulaşmak oldukça mümkündür. Dahası, artık gelişmiş Avrupa ülkelerindeki projelerimizde, tüm bu çalışmaların ardından 1mg/Nm³ toz emisyonu garantilerini sunmayı taahhüt etmekteyiz.

Ülkemizde olduğu gibi, ne yazık ki dünyanın birçok yerinde, özellikle bir filtre sistemi kullanılmıyorsa, çimento endüstrisinde toz toplama sistemleri genellikle hak ettiği önemi görememektedir. Bu nedenle, yüksek toz konsantrasyonlarını önlemek için en önemli unsur bilincin artırılmasıdır. Bilinç arttıkça, bahsettiğimiz mühendislik hesapları ve sonrasındaki doğru ekipman seçimleri sayesinde istesek de yüksek toz konsantrasyonlarına ulaşamayız. Diğer bir etken ise, mevcut sistemlere yeterli bakımların yapılmamasıdır. Yıl içinde ziyaret ettiğimiz fabrikalardaki toz problemlerinin yaklaşık %60’ının bakımsızlık ve hatlara yapılan ek müdahalelerden kaynaklandığını gözlemliyoruz. Elektrofiltrelerin veya torbalı filtrelerin düzenli bakımlarının yapılması ve dizayn kriterlerine uygun işletme şartları sağlandığı sürece, mevcut tesislerde yine düşük toz konsantrasyonları elde edilebilir.

Çimento sektöründeki en büyük maliyet kalemi enerji olup, enerji verimliliği yüksek ekipmanların kullanılması, atık ısıdan enerji elde edilmesi, solar enerjinin kullanılması enerji sarfiyatlarını düşürecektir.

Diğer öne çıkan konu da zehirli gazlar. Zehirli gazların bertafı zor ve meşakkatli bir iş. Bunun için ne tür çözümler sunuyorsunuz?

Kullanılan yakıt türü, yanma reaksiyonları, kimyasal tepkime süreleri, proses sıcaklığı gibi birçok farklı faktör, çeşitli kimyasal gazların oluşumuna neden olmaktadır. Her oluşan kimyasal gazın bertarafı da farklı proseslerle gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle, zehirli gazların bertarafı her bir proses için ayrı ayrı ele alınmalıdır.

Firmamızın sunduğu sistemler genellikle sülfür, klor, karbon, civa, furan ve arsenik ihtiva eden gibi zehirli gazların bertarafını hedefler. Sistemlerimiz, 140-190°C arasında tepkimelerin gerçekleşebildiği, atomize edilmiş su, aktif karbon ve sönmüş kireç gibi katalizörlerin kullanıldığı sistemlerdir. Gerekli reaksiyonların gerçekleşebilmesi için gazdaki uygun fiziki koşullar önceden sağlanır ve ardından reaktör sistemimizde reaksiyonların başlaması için katalizörler gaz içine enjekte edilir. Daha sonra, reaktördeki kalma süreleri ve gazın katalizörle tam etkileşimi sağlanır. Son adımda, bir filtrasyon alanı oluşturularak bertaraf gerçekleştirilir.

Bu sistem tamamen firmamıza ait bir dizayn ile kurulmakta olup, ayrıca azot oksitlerin bertarafı için yurt dışındaki partner firmalarımızla hem yaş hem de kuru sistemlerde gerekli taahhütler verilmektedir.

Yıllar içerisinde sektörün önde gelen firmaları ile büyük projelerde çalıştınız. Verdiğiniz hizmetler kapsamında sektörde yaşanan olumlu gelişmeler ile dikkat edilmesi gereken konuların neler olduğunu düşünüyorsunuz?

Filtek olarak, dünya genelinde çimento üretimi yapan firmalara hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok önemli proje teslim etmenin gururunu yaşıyoruz. Her projenin kendine özgü zorlukları olsa da, bu zorlukları doğru mühendislik çalışmaları, etkin saha uygulamaları ve özellikle de açık iletişim yoluyla aşmayı başardık.

Bu deneyimler ışığında, sektörde dikkat edilmesi gereken temel konular şunlardır:

1. İletişim: Projelerin başarısında, açık ve etkin iletişim hayati önem taşır.

2. Mühendislik Çalışmaları: Her projenin benzersiz zorluklarını çözmek için detaylı ve hassas mühendislik gereklidir.

3. Teknoloji Kullanımı: Gelişen teknolojiden maksimum düzeyde yararlanmak, iş süreçlerini kolaylaştırır ve verimliliği artırır.

4. Prosesin Özgünlüğü: Her prosesin kendine özgü sorunlarını doğru bir şekilde tanımlayıp çözüm üretmek, projelerin başarısı için kritiktir.

Bu alanlarda gösterilen hassasiyet ve odaklanma, sektörde sürdürülebilir başarı ve gelişimin anahtarlarını oluşturmaktadır.

Tüm sektörler için sancılı geçen 2023 yılını Fil-Tek Makine olarak nasıl geçirdiniz?

Bizler için güzel bir sene oldu. Kurulduğumuz yıldan bugüne pandemi haricindeki yıllarda, gerek tamamladığımız proje sayımız, gerek teklif verdiğimiz proje sayımız, gerekse yıllık cirolarımız bir önceki yıla göre sürekli artış göstermiştir. Dolayısıyla, hedeflerimiz doğrultusunda bir yıl geçirdik diyebiliriz.

2023 yılının bizler açısından en önemli iki olayından biri, Türkiye’nin en büyük kapasiteli torbalı filtresini tek bir gövdede kurulumunu başarılı bir şekilde tamamlamamızdır. Ağustos ayında bu projenin geçici kabulleri imzalandı ve bu bizler için büyük bir gurur kaynağı oldu. Çünkü fiziksel zorlukların en üst düzeyde olduğu bu projede, birçok dünya markası rakip firmamız bu şartlardan ötürü teklif dahi vermek istememiş ve projenin yapılabilirliğine inanmamıştı. Bizler en ufak bir işgücü kaybı yaşamadan projeyi tamamladık, performans testlerimizi başarıyla geçtik ve geçici kabulümüzü imzaladık.

Gurur duyduğumuz ikinci konu, Almanya’da satış ofisimizi kurmamız oldu. Teknolojimize, bilgi birikimimize ve ekibimize sonuna kadar güveniyoruz. Daha önce Avustralya’dan, Kazakistan’a, Danimarka’dan Libya’ya kadar farklı kıtalardan birçok değerli müşterimize projeler teslim ettik. Bu süreçte kimi zaman sadece bir imalatçı olduk, kimi zaman ise komple ekipman tedariki sağladık. Artık anahtar teslimi projelerde de dünya pazarında yerimizi almanın tam zamanı olduğuna inanarak bu atılımı gerçekleştirdik. Henüz yolun başındayız, ancak 2023 yılı sonunda ilk projemizi alarak işlerimize başladık. Bu nedenle, 2023 yılı bizim için oldukça olumlu geçti.

2024 yılı için sektörel olarak öngörüleriniz ve hedefleriniz nelerdir?

Türkiye, çimento sektöründe her zaman yüksek bir potansiyele sahiptir. Ülkemizin jeopolitik konumu, çimento üretim kapasiteleri, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyüyen inşaat sektörü ve dünya pazarındaki konumumuz göz önünde bulundurulduğunda, 2024 yılında çimento sektörünün ulusal ve uluslararası zorlukları aşarak büyüyeceğini öngörüyoruz.

2024 yılında Fil-Tek Makine olarak belirlediğimiz hedefler şunlardır:

1. Gaz Temizleme Sistemleri: Yalnızca toz tutma sistemlerinde değil, gaz temizleme sistemleri alanında da projelerimizi artırmayı hedefliyoruz. Bu adım, sektördeki çevresel etkileri azaltmamıza ve sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olacaktır.

2. Uluslararası Faaliyetler: 2024’ün ilk yarısında 2023 yılındaki yurt dışı cirolarımıza ulaşmayı ve faaliyetlerimizi uluslararası alanda genişletmeyi planlıyoruz. Bu adım, markamızın küresel ayak izini genişletmek ve uluslararası pazardaki konumumuzu güçlendirmek için kritik öneme sahiptir.

3. Sıfır Karbon Projesi: Sıfır karbon hedeflerine katkıda bulunmak için sistemlerimizin verimliliğini artırabilecek bir pilot tesis kurmayı ve Ar-Ge çalışmalarımızı hızlandırmayı hedefliyoruz. Bu, çevresel sürdürülebilirliğimizi artırmanın yanı sıra enerji verimliliğindeki yenilikleri sektöre adapte etme çabalarımızın bir parçası olacaktır.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version