Fatih Arıcan / Kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı
Yapıchem Kimya Sanayi

“Yapı kimyasalları sektörü, inovasyona ve sürdürülebilirlik odaklı çözümlere artan talep nedeniyle, bu zorlu dönemi fırsata dönüştürme potansiyeline sahip. Özellikle yeşil binalar, enerji verimliliği ve çevre dostu malzemeler konusundaki artan farkındalık, sektörde yeni ürün ve uygulama alanları yaratıyor. 2024 yılını, Yapıchem olarak, ekonomik dalgalanmaların yarattığı maliyet baskılarına karşın, Ar-Ge çalışmalarımıza yatırım yapmaya ve sürdürülebilir, yenilikçi ürünler geliştirmeye devam ederek geçiriyoruz.”

Yapı kimyasalları sektörü her geçen yıl büyümesini sürdürüyor. Genel olarak sektörün büyüklüğü ve hacmi nedir? Bu sektördeki firma olarak genel konumunuz nedir?

Yapı kimyasalları sektörü, inşaat endüstrisinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda ve kullanılan kimyasal ürünlerin çeşitliliği ile pazarın büyüklüğü artmaktadır. Avrupa Beton Katkı Üreticileri Federasyonu’nun (EFCA) 2022 verilerine göre, Türkiye’nin 545 bin tonluk katkı pazarı ile Avrupa’da lider konumda olduğunu görmekteyiz. Bu, Türkiye’nin yapı kimyasalları sektöründe ne kadar önemli bir role sahip olduğunun bir göstergesidir.

Yapıchem olarak biz, büyüyen bu pazarda önemli bir oyuncuyuz. Firmamız, yenilikçi ürün geliştirme kapasitesi, kaliteli hizmet anlayışı ve müşteri odaklı yaklaşımıyla tanınmaktadır. Müşteri memnuniyeti ve sektördeki güvenilirliğimiz, pazarda sağlam bir konuma sahip olmamızı sağlıyor. Ayrıca, Ar-Ge çalışmalarımıza sürekli yatırım yaparak, sektördeki yeniliklere öncülük etme ve müşteri ihtiyaçlarına uygun, çevre dostu ve sürdürülebilir çözümler sunma vizyonumuzu sürdürüyoruz. Bu yaklaşım, Yapıchem’in sektördeki genel konumunu güçlendiren ve pazardaki varlığını kalıcı hale getiren temel faktörler arasında yer alıyor.

Beton, çimento ve inşaat sektörlerine yönelik sunduğunuz özel çözümler nelerdir? Bu çözümleri yurt dışına da pazarlıyor musunuz?

Yapıchem olarak beton, çimento ve inşaat sektörlerine yönelik sunduğumuz özel çözümler, geniş ürün yelpazemiz ve yenilikçi yaklaşımlarımızla sektörün ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Ürünlerimizle, inşaat projelerinin tüm süreçlerinde kullanılabilecek çözümler sunarak, müşterilerimizin en zorlu ihtiyaçlarını bile karşılayabilecek kapasiteye sahibiz.

Sunduğumuz çözümlere gelirsek, Arstep, Degaset, Arset, Arcem ve Yapıfine markalarımızın altında, yeni nesil süper akışkanlaştırıcılar; mukavemet artırıcılar, öğütme kolaylaştırıcılar, krom indirgeyicilere kadar çok çeşitli ürünler mevcut. Ek olarak, su yalıtım sistemleri, yapısal onarım ve güçlendirme malzemeleri, zemin sistemleri için özel çözümler, kalıp ayırıcılar, harç katkıları, seramik yapıştırıcılar, derz dolgular ve ısı yalıtım sistemleri gibi yapı kimyasalları da sunduğumuz çözümler arasında yer almaktadır.

Bu geniş ve özelleştirilmiş çözüm yelpazemizi yalnızca yerel pazarlara değil, aynı zamanda yurt dışı pazarlarına da sunuyoruz. Yurt dışı satışlarımız, ürünlerimizin kalitesini ve Yapıchem markalarının uluslararası arenada tanınırlığını artırmaktadır. Küresel pazarlarda yer alan müşterilerimizle olan ilişkilerimizi güçlendirerek, uluslararası inşaat sektörünün çeşitli ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunma konusunda kendimizi sürekli geliştiriyor ve yenilikçi ürünlerimizi dünya çapında pazarlıyoruz. Bu sayede, Türkiye’nin inşaat ve yapı kimyasalları sektöründeki inovasyon ve kalite standartlarını uluslararası düzeyde temsil ediyoruz.

Yapıchem olarak beton, çimento ve inşaat sektörlerine yönelik sunduğumuz özel çözümler, geniş ürün yelpazemiz ve yenilikçi yaklaşımlarımızla sektörün ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Ürünlerimizle, inşaat projelerinin tüm süreçlerinde kullanılabilecek çözümler sunarak, müşterilerimizin en zorlu ihtiyaçlarını bile karşılayabilecek kapasiteye sahibiz.

Ürünlerinizin araştırma, geliştirme ve üretim aşamasından bahseder misiniz? Tamamen yerli sermaye ile mi üretim yapılıyor?

Yapıchem olarak %100 yerli sermayeli bir firmayız. Türkiye’nin mevcut kaynaklarını kullanarak daha ekonomik ve yüksek performanslı kimyasal katkılar geliştirme vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda, müşterilerimize kaliteli hizmet sunarken aynı zamanda Türk Ekonomisine de döviz girdisi olarak katkı sağlıyoruz. Bu nedenle kuruluşumuzdan bu yana Ar-Ge ve Ür-Ge konularına büyük önem vermeye devam ediyoruz. Bu şekilde elde ettiğimiz katma değerli ürünler bilginin ekonomik değere dönüşerek firmamıza ve ülkemize kazandırılması açısından çok değerli.

Özellikle yeni nesil beton katkı maddelerinin temel bileşeni olan Polikarboksilatlar (PCE) üretiminde Türkiye’deki öncü firmalardan biriyiz. Bu alanda yerli üretimi tercih ederek, yurtdışına bağımlılığı azaltıyor ve ülkemiz ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Kendi geliştirdiğimiz bazı yarı mamul ürünlerle de piyasada fark yaratıyoruz. Ayrıca, TÜBİTAK desteği alınan 5 yeni ürün geliştirme projemiz bulunmakta. KOSGEB ve çeşitli üniversitelerle iş birliği içinde yürüttüğümüz ortak projeler aracılığıyla Ar-Ge çalışmalarımızı sürekli güçlendiriyoruz. Bu iş birlikleri, sektöre yenilikler getirme ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama azmimizi pekiştiriyor.

Pazar ihtiyaçlarına duyarlı, rekabetçi ve yenilikçi bir yaklaşım ile sektördeki konumumuzu sürekli güçlendiriyor ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi ilerletiyoruz. Yapıchem olarak, yerli üretimin gücüne ve Türkiye’nin potansiyeline inanarak, sektördeki liderliğimizi sürdürmeyi ve ülkemizi yapı kimyasalları alanında dünya çapında temsil etmeyi amaçlıyoruz.

Küresel, bölgesel ve yerel ekonomik konjonktüre bağlı olarak birçok sektör zorlu günler geçiriyor. Yapı kimyasalları sektöründe genel durum nasıldır? Bu yapı içerisinde siz 2024 yılını nasıl geçiriyorsunuz?

Tüm dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar, tedarik zinciri sorunları ve döviz hareketliliği gibi faktörler, yapı kimyasalları sektörünü etkileyen konuların başında geliyor. Ancak sektör, inşaat ve yapı projelerinin sürekli ihtiyaç duyduğu temel malzemeleri sağladığı için, bu dalgalanmalara karşı nispeten dirençli bir yapı sergilemekte.

Yapı kimyasalları sektörü, inovasyona ve sürdürülebilirlik odaklı çözümlere artan talep nedeniyle, bu zorlu dönemi fırsata dönüştürme potansiyeline sahip. Özellikle yeşil binalar, enerji verimliliği ve çevre dostu malzemeler konusundaki artan farkındalık, sektörde yeni ürün ve uygulama alanları yaratıyor.

Yapıchem olarak, 2024 yılını ekonomik dalgalanmaların yarattığı maliyet baskılarına rağmen, Ar-Ge çalışmalarımıza yatırım yaparak ve sürdürülebilir, yenilikçi ürünler geliştirmeye devam ederek geçiriyoruz. Yerel ve global pazarlardaki değişiklikleri yakından takip ederek, tedarik zinciri yönetimimizi optimize etmeye ve müşteri ihtiyaçlarına daha hızlı ve esnek çözümler sunmaya odaklanıyoruz.

Sonuç olarak, 2024 yılında karşılaştığımız zorluklara rağmen, Yapıchem olarak sektördeki pozisyonumuzu güçlendirme ve geleceğe yönelik sürdürülebilir büyüme stratejilerimizi ilerletme konusunda kararlıyız. Yenilikçi ve çevre dostu ürünlerimizle, inşaat sektörünün karşılaştığı mevcut ve gelecekteki zorluklara etkili çözümler sunmaya devam edeceğiz.

Yapıchem Kimya Sanayi olarak hizmet sunduğunuz sektörlerde sürdürülebilirlik önemli bir başlık olarak öne çıkıyor. Sizin bu alandaki felsefe ve yaklaşımınız nasıl? Ne tür çözümler, uygulamalar ve ürünler sunuyorsunuz?

Yapıchem Kimya Sanayi olarak biz, sektörümüzde sürdürülebilirliğin sadece bir hedef değil, aynı zamanda bir sorumluluk olduğunun bilincindeyiz. Dünya genelinde ve ülkemizde yapı ve inşaat sektörünün çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilir kalkınma üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle, sektör olarak karbon ayak izimizi azaltma, yeşil dönüşümü hızlandırma, sürdürülebilir uygulamaları benimseme ve iklim değişikliğine adaptasyon konularında proaktif olmamız gerekiyor.

2023 yılı, Yapıchem olarak Ar-Ge ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımızı yoğunlaştırdığımız, çimento ve beton endüstrileri için karbon emisyonlarını azaltıcı katkı maddeleri üzerine kapsamlı araştırmalar yürüttüğümüz bir dönem oldu. Yol haritamızı, ulusal stratejik hedefler ve Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat Sanayi Planı’nın belirlediği önceliklere uygun olarak şekillendiriyoruz. Bu bağlamda, sanayi sektörümüzün yeşil dönüşümüne ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunacak Ar-Ge faaliyetlerimize devam etmekteyiz.

Stratejimizi, çevresel etkimizi minimize edecek, enerji verimliliğimizi maksimize edecek ve doğal kaynak kullanımımızı daha etkin hale getirecek yenilikçi çözümler geliştirmek üzerine kurduk. Müşterilerimize, çevreye ve topluma değer katmayı amaçlayan yeni ürünlerimizle fark yaratmayı hedefliyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, Ar-Ge bütçemizin büyük bir kısmını, sürdürülebilir ve yenilikçi ürünler geliştirmeye ayırmış bulunmaktayız. Özellikle, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında ortaya çıkan inşaat atıklarının değerlendirilmesi ve geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımını teşvik edecek beton katkı maddeleri, ayrıca düşük klinker oranlarıyla üretilmiş, karbon salınımını önemli ölçüde azaltan çimento katkı maddeleri üzerine yoğunlaşıyoruz.

Pazar ihtiyaçlarına duyarlı, rekabetçi ve yenilikçi bir yaklaşım ile sektördeki konumumuzu sürekli güçlendiriyor ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi ilerletiyoruz.

Beton, çimento ve inşaat sektörlerinde dijitalleşme ve endüstri 4.0 ‘a bağlı olarak önemli değişimler yaşanıyor. Önümüzdeki dönemde bu sektörleri neler bekliyor? Ne tür değişimler öngörüyorsunuz?

Dijitalleşme ve Endüstri 4.0’ın bu sektörler üzerindeki etkisi gerçekten devrim niteliğinde. Bu dönüşüm, projelerin daha verimli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesini sağlıyor. Özellikle akıllı malzemeler, 3D baskı teknolojileri; büyük veri analitiği ve sürdürülebilirlik konularında kaydedilen ilerlemeler, sektörün geleceğini şekillendiriyor.

Önümüzdeki dönemde, 3D baskı teknolojilerinin inşaat alanında daha fazla kullanılmasıyla, maliyet ve zaman açısından daha verimli yapıların inşası mümkün olacak. Ayrıca, akıllı beton gibi kendini onarabilen malzemeler sayesinde, yapıların ömrü uzayacak ve bakım maliyetleri azalacak. Büyük veri ve analitik araçlarının kullanımı, projelerin daha doğru bir şekilde planlanmasını ve yönetilmesini sağlayacak. Sürdürülebilirlik ve yeşil inşaat uygulamalarının önemi artacak. Enerji verimli malzemeler, sıfır atık stratejileri ve malzeme geri dönüşümü, sektörün daha sürdürülebilir bir yönde ilerlemesini sağlayacak. Yeşil yapı malzemelerinin ve enerji tasarruflu tasarımların öneminin artmasıyla birlikte, çevre dostu inşaat uygulamaları da sektörde standart haline gelecek.

Bu değişikliklerin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için, sektördeki şirketlerin ve çalışanların yeni teknolojilere adaptasyonu ve iş süreçlerinin yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Önümüzdeki dönem, bu alanda cesur adımlar atan ve yenilikçi çözümlere yatırım yapan şirketler için büyük fırsatlar sunuyor.

Satış ve pazarlama konusunda nasıl bir yapılanmanız var? Bu alanlarda dijitalleşmeye ne kadar ağırlık veriyorsunuz?

Satış ve pazarlama konularında güçlü bir yapılanmamız var. Deneyimli ve uzman kişilerden oluşan bir satış ekibimiz bulunuyor ve müşteri memnuniyetini ön planda tutuyoruz.

Dijitalleşmeye büyük önem veriyoruz ve bu alanda sürekli olarak yeni teknolojilere yatırım yapıyoruz. Ayrıca, veri analitiği ve raporlama gibi dijital araçları kullanarak pazar eğilimlerini ve müşteri davranışlarını analiz ediyor, bu verileri stratejilerimizi optimize etmek için kullanıyoruz.

Önümüzdeki dönem için genel hedefleriniz ve stratejileriniz nelerdir?

Öncelikle, 2023 yılında senelik %50’nin üzerinde bir ciro artışı ile elde ettiğimiz başarılı performansımızı sürdürmek ve büyümemizi daha da artırmayı hedefliyoruz. En geç 2025’in sonuna kadar yeni bir fabrika yatırımı gerçekleştirerek üretim kapasitemizi ve ürün çeşitliliğimizi artırmayı planlıyoruz. Ayrıca, ihracatımızın cirodaki payını artırmak da öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Şirket olarak Ar-Ge çalışmalarına her zaman büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, beton endüstrileri için karbon emisyonunu azaltıcı katkı kimyasalları üzerinde yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Önümüzdeki dönemde, bu çalışmaları tamamlayarak karbon emisyonunu azaltan ürünlerimizi pazara sunmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte, sürdürülebilirlikle ilgili büyük bir Ar-Ge projesinin paydaş firmalarından olduğumuz, bizi çok heyecanlandıran bir sürecin içerisindeyiz. Sürdürülebilirlik odaklı, yenilikçi ve katma değer sağlayacak projelerde aktif rol almaya devam edeceğiz.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version