Çimsa CEO’su Umut Zenar ile Çimsa’nın BİST 50 ile BİST Sürdürülebilirlik 25 Endeksi’ndeki sarsılmaz başarısını ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusundaki değerli çalışmalarını konuştuk.
“Her yıl dünyada 4 milyar ton tüketilen ve ikamesi bulunmayan bir ürün olan çimentoda sürdürülebilirliği değer zincirimizi kapsayan geniş bir perspektifte ele alıyoruz. Sürdürülebilirliği odağımıza alarak, operasyonlarımızda yarattığımız verimlilik; finansal sonuçlarımıza da pozitif yansımasını gösteriyor. Tüm paydaşlarımıza ek değer yaratmaya devam etmek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. BIST 50 endeksinde en çok değer gören hisseler içinde yer almamız da çalışmalarımızın somut sonuçlarından biri.”
ÇİMSA sürdürülebilir üretime dair yatırımlarına hız verdi. Öncelikle sormak istiyorum “sürdürülebilirlik” sizin için ne ifade ediyor? Bunu hem kişisel olarak hem de ÇİMSA’nın kurumsal bakışıyla yanıtlar mısınız?
Günümüzde bir şirketin değeri artık sadece ekonomik olarak yarattığı fayda ile ölçülmüyor. O şirketin toplum açısından anlamı çevresel, sosyal ve ekonomik performansının bütünsel olarak yüksek olması ve bunların sürdürülebilir olması sağlıyor. Biz de sürdürülebilirliği bu çerçevede değerlendiriyoruz. İçinde yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek, diğer canlılarla uyumlu bir şekilde yaşamak için katkıda bulunuyor, üzerimize düşeni yapıyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini de kapsayan “Eşitlilik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık” konusu artık tüm şirketlerin en önemli gündem maddelerinden biri. Biz Çimsa olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini destekliyor ve bu kapsamda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Eşitlikçi, çeşitliliğe önem veren kapsayıcı kültür yapımız doğrultusundaki çalışma ve uygulamalarımız ile SKA5 Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ne, doğrudan katkı sağlıyoruz.
Birçok araştırmanın gösterdiği üzere kadınlar iş dünyasında ye-terince temsil edilmiyor. Ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan sektörümüz, ağır ve tehlikeli iş kolunda yer aldığından şimdiye ka-dar kadın istihdamının sınırlı olduğu sektörler arasında yer aldı. Bu nedenle, Çimsa’da, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için sektörümüze öncü olabilecek uygulamalar geliştirmeyi önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz. Çimsa’da, sadece çalışma hayatında değil, toplumun her alanında cinsiyet eşitliğini benimsiyoruz.
Kadın istihdamının artırılmasına yönelik neler yapıyorsunuz? Projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Çimsa’da cinsiyet eşitliğini sağlamak için çok sayıda proje ve uygulamayı hayata geçiriyoruz.
Tüm çalışma hayatı süreçlerimizi cinsiyet eşitliği gözlüğüyle ele alıyoruz. Tedarikçiler ve alt işveren ile yaptığımız sözleşmelere toplumsal cinsiyet eşitliği yükümlülükleri ekliyoruz. Kurumsal iletişimimizde cinsiyetçi söylemler kullanmamaya özen gösteriyoruz. Bütüncül bir bakış açısı ile yönettiğimiz toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarımızı, işe alım, kariyer planlaması ve terfi süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten aksiyonların alınması, iş-yaşam dengesini sağlamak için alınan önlemler, eşit işe eşit ücret prensibi, eğitimler, ayrımcılık karşısında başvurulabilecek mekanizmaların varlığı, satın alma süreçleri ve iletişim alanlarında yürütüyoruz.
Kadın istihdamını arttırmaya yönelik belirlediğimiz yol haritamızda 2022’de %26 olan beyaz yaka kadın çalışan oranımızı 2030 yılına kadar %30 seviyesine getirmeyi hedefliyoruz.
Özellikle sektörümüzde de düşük olan mavi yaka kadın kadrolarının sayısını artırmak istiyoruz. Son yıllarda birçok kadın çalışan işe aldık. Mevcut tüm saha ve lokasyonlarımızı analiz ederek, insana yakışır iş koşulları oluşturarak kadın ve erkek çalışanlara sağlanan fiziksel imkanların eşit olmasını sağladık.
Bu eşitliğin gelecekte de devam etmesini sağlamak için sürdürülebilir adımlar attık.
Toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini yaygınlaştırmak ve farkındalığı artırmak amacıyla tüm çalışanlarımıza yönelik eğitim programları düzenledik.
“Bütüncül bir bakış açısı ile yönettiğimiz toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarımızı, işe alım, kariyer planlaması ve terfi süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten aksiyonların alınması, iş-yaşam dengesini sağlamak için alınan önlemler, eşit işe eşit ücret prensibi, eğitimler, ayrımcılık karşısında başvurulabilecek mekanizmaların varlığı, satın alma süreçleri ve iletişim alanlarında yürütüyoruz.”
Hazır beton sektöründe kadın santral operatörü ve mikser operatörü bulunmuyor. Çimsa İşkur iş birliği ile “Biz de Varız” projesi de bir diğer projeniz. Nasıl gelişti proje? Kadınların bakış açısı nasıl mikser operatörü olma fikrine?
Çimsa olarak “İşte Eşitlik” ilkesini odağımıza alarak kadın istihdamımızı artırmak için potansiyel projeler üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mersin Valiliği ve Mersin İşkur Müdürlüğü iş birliği ile “Hazır Betonda Sahada Kadın İstihdamını Artırmak” projemizi başlattık. Bu proje ile kadın hazır beton mikser operatörlerimizi istihdam edeceğiz. İşkur aracılığıyla seçilen adaylar, Çimsa Akademi’de eğitimlerini tamamlayarak şirketimizde çalışmaya başlayacaklar.
Bu projemizin işin cinsiyetten bağımsız bir şekilde uygun yetkinlikler ile yapılabileceğini gösterme ve kadınların farklı alanlarda istihdam edilmesi konusunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Sektörde örnek olacağını ve toplumsal bir etki yaratacağını da düşünüyoruz.
Çimsa, BIST 50 Endeksi’nde en çok değer gören hisseler arasında yerinizi aldınız, bu başarıyı nasıl özetlersiniz?
Çimsa olarak, içinde yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çalışıyoruz ve üzerimize düşeni yapıyoruz. Her yıl dünyada 4 milyar ton tüketilen ve ikamesi bulunmayan bir ürün olan çimentoda sürdürülebilirliği değer zincirimizi kapsayan geniş bir perspektifte ele alıyoruz. Sürdürülebilirliği odağımıza alarak, operasyonlarımızda yarattığımız verimlilik; finansal sonuçlarımıza da pozitif yansımasını gösteriyor. Tüm paydaşlarımıza ek değer yaratmaya devam etmek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. BIST 50 endeksinde en çok değer gören hisseler içinde yer almamız da çalışmalarımızın somut sonuçlarından biri.
“İştiraki olduğumuz Sabancı Holding’in 2050 yılında karbon nötr olma taahhüdüne istinaden 2022 yılında Sabancı Holding liderliğinde dekarbonizasyon projesini hayata geçirdik. Bu kapsamda hedefimiz 2030 yılına kadar karbon emisyonumuzu azaltmak.”
Ayrıca BIST Sürdürülebilirlik 25 Endeksi’nde de yer alan ilk ve tek çimento şirketi olarak yerinizi korumaya devam ettiniz, çimentoda sürdürülebilirliği nasıl sağlıyorsunuz?
Sürdürülebilir şehirlerin ve yaşam alanlarının yaratılması için insan ve topluma dokunan yatırımlarla, sürdürülebilir iş modellerini tedarikçilerimizi, müşterilerimizi ve iş ortaklarımızı da dahil ederek geliştiriyoruz. Sorumlu yatırım uygulamalarımız kapsamında ekosistemin sürdürülebilirliği için koruma alanlarını destekleyerek toplumsal sürdürülebilirlik yaklaşımımızı şekillendiriyoruz.
İştiraki olduğumuz Sabancı Holding’in 2050 yılında karbon nötr olma taahhüdüne istinaden 2022 yılında Sabancı Holding liderliğinde dekarbonizasyon projesini hayata geçirdik. Bu kapsamda hedefimiz 2030 yılına kadar karbon emisyonumuzu azaltmak. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında, Bilim Temelli Hedefler Girişimi (Science Based Target Initiati- ve), iklim bilimine uygun olarak yakın vadeli emisyon azaltımına dair hedef verme taahhüdümüzü kabul etti. Yatırımcılar, kamu kurumları ve akademik çevreler tarafından yakından takip edilen bu global ve prestijli inisiyatif tarafından taahhüdümüzün onaylanmasından mutluluk duyuyoruz. Özetle global trendlerin önerdiği yaklaşımları operasyonel olarak hayata geçirme yaklaşımımız bizi bu platformlarda ön plana taşıyor.
Güneş, rüzgar, su gibi enerji yenilenebilir enerji türlerinden hangisi ya da hangilerini önceliklendiriyorsunuz? Neden tercihiniz bu yönde?
İklim değişikliği ile mücadelede güneş, su ve rüzgâr enerjisi gibi sürdürülebilir kaynakların kullanımı ülkelerin enerji stratejilerinde önemli yer tutuyor. Küresel emisyonların 2030’a kadar 1990 yılına göre yarı yarıya azaltılması için yenilenebilir enerji kullanımına yönelik büyük çaplı bir dönüşüm yaşanması gerekiyor. Bu süreçte Çimsa olarak döngüsel ekonominin bir parçası olmaya devam etme ve yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirme hedefiyle ilerliyoruz. Mevcut teknolojilerin optimizasyonunun yanında yenilenebilir kaynaklardan elde ettiğimiz enerjiyi de artırmak için çalışıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik enerjisi kullanım oranımız 2022’de %58,2 olarak gerçekleşirken 2030 yılında bu oranı %80’in üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz güneş enerjisi yatırımlarımızın tüm dünyanın ortak sorunu olan emisyonların azaltılması konusuna büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yatırımlarımızı özellikle sürdürülebilirlik ana ekseninde verimlilik, geri kazanım ve yenilenebilir enerji yatırımları olarak önceliklendirilerek planlıyoruz.
Afyon Fabrikanızda başlattığınız Güneş Enerji Santrali (GES) projesinin ardından İspanya Buñol Fabrikanızda da GES hazırlıklarına başladınız. Enerji verimliliği odağında şu ana dek ÇİMSA kaç proje tamamladı, neler yaptı?
İspanya Buñol Fabrikamızda 4.2 Milyon Euro’luk yatırımla güneş enerjisi santrali kuruyoruz. ID Energy Group tarafından anahtar teslim kurulacak sistem, 7,2 MW kurulu güce sahip olacak ve yılda yaklaşık 12 GWh elektrik üretecek. 14 futbol sahası büyüklüğünde 100 bin metrekare alan üzerinde 11 bin güneş panelinin kullanılacağı GES projesinin 2023 yılında aktif olarak devreye alınması ile fabrikamız enerji ihtiyacının %16’sını kendi kaynaklarından karşılıyor olacak.
Afyon Fabrikamızdaki GES projesinin kurulumu ise tamamlanmak üzere. Buraya 3.3 MW kurulu güce sahip olacak ve yıllık yaklaşık 4,2 milyon kWh elektrik enerjisi üretecek bir güneş enerjisi santrali kuruyoruz. Santral aynı zamanda 3.000 hanenin yıllık elektrik ihtiyacına eş değer kapasitede olacak.
Enerji verimliliği odağında Afyon ve İspanya Bunol’deki GES projelerimiz dahil olmak üzere son 3 yılda 28 proje tamamladık.
Henüz duyurulmamış enerji verimliliği odaklı yatırım projeleriniz var mı?
Evet var. Özellikle klinker üretim süreci sonucunda oluşan atık ısıdan elektrik üretimi projeleri üzerine çalışmalarımız devam ediyor.
Sürdürülebilirlik elbette yalnızca yeşil üretim ve enerji verimliliği odağında gelişmiyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin 17 başlığı da birbirinden önemli sorunların çözümüne odaklı. Örneğin 8. Madde “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme” diyor, ki yakın zamanda “Olağanüstü Çalışan Deneyimi” ödülü alarak Türkiye’nin en mutlu iş yeri seçildiniz. Hem ÇİMSA iç iletişiminde hem de toplumsal sorumluluğunuz olan dış dünyada “sürdürülebilir” hangi hedeflere odaklısınız?
Sürdürülebilirliğin diğer odakları olan sosyal ve yönetişim alanlarında da değer yaratmaya devam ediyoruz. Yeni nesil insan kaynakları yaklaşımlarımız ile sektöründe en çok tercih edilen işveren markası olma hedefiyle ve öncü uygulamalarımızla fark yaratıyoruz. Bu çalışmalarımız ile Happy Place To Work’ün Capital Dergisi iş birliği ile gerçekleştirdiği Türkiye’nin En Mutlu İșyerleri Araștırması’nda geçtiğimiz yıl çimento, bu yıl ise yapı malzemeleri sektöründe Türkiye’nin En Mutlu İşyeri seçildik. Yine yakın zamanda Great Place to Work Enstitüsü’nün yürüttüğü programda Great Place to Work Sertifikası almaya hak kazandık.
Tüm süreçlerde “İş’te Eşitlik” ilkesini gözetiyor, tüm çalışanlarımıza eşit olanaklar sunuyoruz. Sürdürülebilirlik alanında yaptığımız tüm bu faaliyetler ile çok yönlü sürdürülebilirlik stratejimizi desteklemeye ve sürdürülebilir yaşam alanlarının gelişiminde öncü olmaya devam edeceğiz.
“Klinker üretim süreci sonucunda oluşan atık ısıdan elektrik üretimi projeleri üzerine çalışmalarımız devam ediyor.”