Emre Özkurt
Türkiye Calderys Satış Müdürü

Sektörünüz ve Türkiye özelinde değerlendirdiğinizde
2019 yılı şirketiniz açısından
nasıl geçti?
Zor bir yılı geride bıraktık. Ekonomik ve siyasi açıdan dalgalanmaların yaşandığı, stabil bir iş ortamı bulmanın kolay olmadığı ve bazı projelerin önünü göremediği için gelecek dönemlere ertelendiği bir yıldı.
Dünya genelinde yaşanan ekonomik resesyondan, haliyle ülkemiz de etkilendi. Bilindiği üzere Türkiye ekonomisinin dinamosu olan; otomotiv, tekstil, turizm ve inşaat sektörü, ekonomimizin iyi olduğu zamanlarda pozitif yönde ivmelenmekte iken, ekonominin daraldığı durumlarda daha fazla küçülmektedir. Küresel olarak inşaat sektörü uzun vadede büyümeye devam ediyor. Ancak kısa vadede küresel büyümeye yönelik kaygılar, inşaat sektöründeki risklerin dünya genelinde artmasına neden oluyor. Küresel ticaretteki korumacı politikalar finansal piyasaların ve ekonomik karar alıcıların güvenini zedelerken, konut başta olmak üzere inşaat harcamalarına yönelik kararların ertelenmesine yol açabiliyor. Aynı zamanda bu belirsizlikler ve artan kısa vadeli riskler hükümetlerin altyapı yatırımlarının da ertelenmesine neden olabiliyor. Tüm bu etkiler ile inşaat sektörü 2018 yılında büyüme eğilimini korusa da, maalesef 2019 yılı ile bir kırılma yaşadığından söz edebiliriz.
Gelişmiş ülke ekonomilerinde inşaat sektörünün büyümesinin önündeki zorluklar, bu ülkelerin ulaştığı olgunluk seviyesinin bir sonucu olarak yapısaldır. Bizim gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerinde ise daha geçici etkiler ile ilgilidir. Küresel emtia fiyatlarındaki kırılganlık, finansal piyasalardaki volataliteler ve ticari ilişkiler içerisinde oldukları gelişmiş ülkelerdeki daha yavaş büyüme hızları, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin inşaat sektörlerini sınırlandırmaktadır. Özetleyecek olursak, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin inşaat sektörleri, yüksek büyüme potansiyeline sahip fakat gelişmiş ülke ekonomilerindeki belirsizlikler ve risklerden kaynaklı etkiler ile dönem dönem kısa vadeli zorluklar yaşamaktadır.
Önceden de belirttiğim gibi; her ne kadar tartışılır olsa da, Türkiye’de inşaat sektörü, genel ekonomi açısından öncü bir gösterge olmakla birlikte, ülkenin büyümesinin itici gücünü oluşturmaktadır. Hem doğrudan hem dolaylı olarak ülke ekonomisinin büyümesine katkısı büyük olmuştur. İnşaat sektöründeki aşağı veya yukarı hareketler ülke ekonomisine göre daha önce ve daha fazla oranda gerçekleşmekte, genel ekonomideki dalgalanmalara en duyarlı sektörlerden biri olarak Türkiye’de öne çıkmaktadır.
Calderys olarak bizler de 2019 yılında, hizmet verdiğimiz sektörlerin durumu ile doğru orantılı bir performans sergiledik. Hizmet verdiğimiz demir-çelik, alüminyum ve enerji santrallerinde ise  çimentoya göre daha stabil bir durum söz konusu idi. Tam olarak hedeflerimizi yakalayabildiğimiz bir yıl olmadı fakat şartlar dahilinde elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaya gayret ettik. İnşaat sektörü için öncü bir gösterge olarak tanımlanan çimento üretimi, T.Ç.M.B’nin yayınladığı verilere göre 2019 yılının ilk 10 aylık bölümünde %24,78 oranında azaldı. 2019 yılı için henüz resmi rakamlar açıklanmamıştır fakat son iki aylık dönemde az da olsa pozitif bir ivmelenme hissedildiği ve bu nedenle bu farkın biraz azaldığını tahmin ediyorum. 2019 yılında Türkiye genelinde kurulu 53 entegre çimento fabrikasının klinker üretim kapasitesi kullanım oranı yaklaşık %59 mertebesinde kaldı. Geçtiğimiz son 15 yılda kapasite kullanım oranı hiç bu kadar düşük olmamıştı. Tabi bu duruma ekonomideki daralmanın yanı sıra pazarın belli bir kapasite doygunluğuna ulaşmasının da etkili olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla doğrudan fabrikaların refrakter tüketim miktarlarının da azalmasına sebep oldu ve monolitik refrakter tüketimi çimento sanayisinde %35’lere varan bir oranda azaldı.

Bu yıl içerisinde şirketiniz bünyesinde yaptığınız yatırımlar, yeni
ürünler, lansmanlar vb. gelişmeler nelerdir?
Calderys olarak sektörün gereksinimleri doğrultusunda sürekli geliştirmeler ve iyileştirmeler peşindeyiz. Calderys ürünleri pazarda yüksek kalitesi ve verimliliği ile bilinmektedir. Çimento sanayisinde kullanılmak üzere, spesifik ihtiyaçları karşılamak üzere farklı sınıflarda ürünlerimiz mevcut, bu ürünlerin yanı sıra 2019 yılı içerisinde sektörün aynı anda birden çok ihtiyacını karşılayabilecek UniverCEM® serisini piyasaya çıkardık. UniverCEM® serisi betonlarımız hem püskürtme hem dökme uygulaması yapılabilen, ihtiyaç dahilinde sıva ve yama işleri için de kullanılabilecek bir malzeme. Bu ürünümüzle müşterilerimizin genel amaçlı olarak, farklı ünitelerde farklı uygulama yöntemleri ile kullanabilmeleri ve daha kolay bir stok yönetimi yapabilmeleri için ekonomik bir çözüm getirdik. Ürünümüz yıl boyunca farklı fabrikalarda kullanılmış ve başarılı sonuçlar almıştır. Ayrıca eğitime verdiğimiz önem çerçevesinde, bilgi ve tecrübemizi sektördeki paydaşlarımıza aktarmaya ve refrakter ürünlerinin doğru kullanım bilincini ve teknik kabiliyetini arttırmaya çalıştık.
Genel olarak 2020 yılından beklentiniz nasıl? Bu yıl için hedefleriniz ve genel stratejileriniz neler olacak?
Ekonomi yorumcuları 2020 yılı için pek de parlak açıklamalar ve senaryolar ortaya koymasalar da bazı resmi kuruluşların açıkladığı büyüme tahminlerini yakalayacak olursak 2019’dan daha iyi bir yıl yaşacağımızı ümit ediyorum. Sahada mücadele başlamadan koca bir yılın beklentiler dahilinde kötü geçeceğini düşünmenin de veya planlamanın da doğru olmadığına inanıyorum. 2020 yılında tüm ekonomik ve siyasi sorunları geride bırakıp çok iyi bir yıl geçiremeyeceğimizin farkındayız fakat en azından 2019 yılında geldiğimiz noktanın son olduğunu ve bunun üzerine koyarak iyileşmeye başlamayı umuyorum.
Genel olarak şirket birleşmeleri veya satınalmalarının yaşanağı bir yıl olacağını ve özellikle refrakter

firmaları arasında da bunu göreceğimizi bekliyorum. Türk firmaların yabancılar ile bazı ortaklıklar ve satınalmalar yapacağını veya geçmiş yıllardan yapılan anlaşmalar çercevesinde yatırımlarının devam edeceğini düşünüyorum. Yabancı firmaların da Türkiye gibi büyük bir pazara ilgisinin olduğu ve satınalma veya doğrudan yatırım yapmak istedikleri bilinmektedir. Bizim de Calderys olarak yıllardır bu tip bir yatırım yapma isteğimiz var ve şartlar uygun şekilde olgunlaştığında bu yatırımı yapmayı planlamaktayız.
Genel olarak ülke ekonomisinin iyi seyretmesi inşaat sektörüne de olumlu yönde yansıyacaktır. Son 20 yıldır Türkiye’de ekonominin genel büyümesi ile inşaat sektörünün büyümesi arasındaki korelasyonun pozitif veya negatif doğrusal bir ilişkisi olduğu görülmektedir. Bu nedenle eğer ülke ekonomisi tahmin edildiği gibi belli bir oranda büyüyecek olursa inşaat sektörününde büyüyeceğini ve dolayısıyla çimento fabrikalarımızın üretim kapasitelerini daha fazla kullanacaklarını bekliyoruz. 2020 yılı için Dünya Bankası, IMF ve OECD Türkiye ekonomisi büyüme tahminlerini %3 olarak açıkladı. Bu rakamın inşaat sektörünün büyüyebilmesi için yeterli görünmemesine rağmen pozitif bir ivmelenme yaratacağını düşünüyorum.


Sektörel olarak baktığınızda bu
yıl bizi nasıl gelişmeler bekliyor?
Türk çimento sanayi 2019 yılını 53 kurulu ve 3 yapım ve devreye alınma aşamasında fabrika ile kapattı. 2020 yılında artık yeni yapılan fabrikalarımızın da devreye alınmaları ile çalışır durumda 56 entegre çimento fabrikasına ve 100 milyon tona yakın klinker kapasitesine sahip olacağız. Çimento sanayimiz, yakın gelecekte gelişmiş olan ülkelerde olduğu gibi atık yakma oranlarını arttıracak ve neredeyse bulundukları şehirlerin atık bertaraf tesislerine dönüşeceklerdir. Tabi bu atık kullanım oranları arttıkça, atıkların kullanıma hazır hale getirilmesi için çalışmalar yapılması, fırınların atıkları daha verimli yakabilmeleri için gerekli modifikasyonlarının tamamlanması ve bizimle alakalı kısım olarakta buna uygun refrakterler kullanılması gerekecektir.
Calderys olarak Avrupa da halihazırda %100’e varan oranlarda düzenli atık yakan müşterilerimizden edindiğimiz tecrübemizi kendi ülkemizde de başarılı bir şekilde devam ettireceğimize inanıyoruz. Atık kullanımının arttırılarak fosil yakıtlardan kaynaklı karbon ayak izimizi azaltmak ve daha çevreci çimento fabrikaları haline gelinebilmesi için sorunsuz atık yakabilme kabiliyetini paydaşlarımıza kazandırmak için çalışıyor olacağız.
2020 yılı geneli için belirttiğim şirket satınalma ve birleşmeleri, refrakter sektöründe de yaşanacak ve yıl içerisinde bazı gelişmelere şahitlik edeceğiz.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version