2019 yılı, kapasite artırımı için yatırım kararı aldığımız bir yıl oldu.

Bozzetto Kimya Genel Müdürü
Salih Kalyoncu
“2019 yılı, kapasite artırımı için yatırım kararı aldığımız bir yıl oldu. Ürünlerimizin orta ve yüksek teknolojili olmasından dolayı, alınan yatırım kararları için çok ciddi teşvikler de aldık. Bu teşvikler sayesinde, yakın ihracat pazarlarına satış fırsatları yarattık ve grubun büyüme kararını Türkiye’ye çekmeyi başardık.”
Kısaca Bozzetto Group’un kuruluş hikayesinden ve faaliyetlerinizden
bahsedebilir misiniz?
Bozzetto 1919 yılında; yani bundan 101 yıl önce İtalya’nın Bergamo şehrinde Bozzetto ailesinin büyüğü Giovanni Bozzetto tarafından kurulan asırlık bir şirket. Şirketin ilk kurulduğu yıllarda ana faaliyet alanı o zamanki teknoloji ve bilgi birikimi ile kimyasal üretimi yapmaktı. 1975 yılında ise hem inşaat hem de tekstil sektörü için NSF (Naftalin Sülfonat) esas alan süper akışkanlaştırıcılar plastikleştirici ve fosfonatların üretimini yapmaya başlıyor. O zaman için bu ürünler çok yeni teknolojilerdi. Bu ürünlerde yakaladığı kalite ile birlikte yavaş yavaş dünyada ses getirmeye ve ismini duyurmaya başlıyor ve bu sayede de farklı coğrafyalarda yeni üretim fabrikaları açmaya başlıyor. Şirket küreselleşme sürecine başlıyor. Amerika, Çin, Almanya, Endonezya, Polonya, İspanya, Peru ve Türkiye grubun %100 sermaye ile iştirak ettiği şirketlerin bulunduğu ülkeler.
Türkiye’de üretim tesisi 1999 yılında Tire/ İzmir’de açılıyor. Türkiye, Bozzetto Group için çok önemli. Çünkü bulunduğu konum itibari ile bugün Ortadoğu coğrafyası, Kuzey Afrika ve Orta Asya ülkelerinde bulunan müşterilerimiz için üretim, sevk ve idare Türkiye’den yapılıyor. Türkiye’den yaklaşık 50 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu sayede Türkiye, grubun 2. en büyük şirketi durumunda. 
Tekstil, deri, inşaat, kozmetik, deterjan ve tarım gibi birçok sektöre yardımcı kimyasallar üretiyorsunuz. Şirket içerisinde kaç kişilik bir ekip var? Organizasyon yapınızı anlatır mısınız?
Bozzetto Kimya, her ne kadar üretimi ve ana faaliyet alanı NSF (Naftalin Sülfonat) olsa da bugün geldiğimiz noktada 3 farklı sektörde, neredeyse eşit ciro büyüklüğünde faaliyet gösteriyor. Bu sektörler; Yapı Kimyasalları, Tekstil Kimyasalları ve Performans Kimyasalları (Deterjan, Enerji, Tarım, Kozmetik).
Şirket içerisinde ve bayi yapılanmalarımız ile birlikte yaklaşık 120 kişilik bir ekip ile bu organizasyonu götürüyoruz. Yönetim kadromuz ise 8 kişiden oluşuyor ve yaş ortalaması 39 olan genç ve dinamik bir yönetici kadromuz var. 
Üretilen ürünlerin orta ve yüksek teknoloji olmasından dolayı, kendi alanlarında uzman dinamik bir ekip ile çalışıyoruz hem beyaz yaka hem de mavi yaka personelimiz alanlarında kendilerini geliştirmiş kişilerden oluşuyor.
Ar-Ge en önem verdiğimiz alanların başında geliyor. Bu ekibimiz en az doktora derecesi bulunan personellerden oluşuyor.
Satış ekibimiz ise her biri kendi sektörlerinde deneyimleri olan kişilerden oluşuyor.
Şirketinizin sunduğunuz hizmet ve ürün portföyünden bahseder misiniz? Öne çıkan ürün ya da ürün gruplarınız hangileridir?
Şirketimizin 3 ana faaliyet alanı vardır. İnşaat grubunda süper akışkanlaştırıcılar, tekstil yardımcı kimyasalları ve performans kimyasallarında zirai, deterjan, su kimyasalları, kozmetik kimyasalları ve ülkemizinin yükselen değeri enerji sektörünün know-how yüksek patentli ürün gruplarımız bulunmaktadır.
2019 yılında yaşanan ekonomik dalgalanmalar ülkemizdeki iş hayatını olumsuz etkiledi. Hem sektörel hem de şirketiniz açısından 2019 yılını değerlendirir misiniz?
Ekonomide yıllar itibari ile düzeltme yıllarının olması normal. Her şeyi doğru yapsanız bile arada bir dalgalanmaların olması aslında sağlıklı bir durum. 2008 yılında yaşanan küresel krizin Türkiye’ye etkilerini saymazsak, 2000’li yılların başından beri yaklaşık 20 yıldır Türkiye ekonomisi bir büyüme trendi içinde gidiyordu. En çok etkilendiğimiz alan tahmin edilebileceği gibi yurt içi yapı kimyasalları oldu.
Öncelikle bu durumun geçici olduğunu kabullenerek olaya yaklaştık. Yani istihdam veya kapasitede bir düşüşe sebebiyet verecek bir aksiyon almadık. Dengeli portföye sahip olmanın en büyük artısı da böyle zamanlarda ortaya çıkıyor. Bir alanda yaşadığınız düşüşü diğer sektörlerde telafi edebiliyorsunuz. Bunun haricinde, ihracat alternatiflerini masaya yatırdık ve ihracatı neredeyse 4 katına çıkardık. Türkiye’de yurt içi çimento tüketiminin bir önceki yıla göre %38-40 düştüğü bir yılda yaptık bunu. Yapı kimyasalları sektörü için ürettiğimiz hammadde üretim ve satışını %8 artırarak yılı kapattık.
Krizi fırsata çevirdik diyebiliriz. Şu anda 2019 yılında bulunduğumuz ihracat pazarlarında 2020 yılı içinde satışa devam ediyoruz. Ayrıca 2019 yılı, kapasite artırımı için yatırım kararı aldığımız bir yıl oldu. Zaten ürettiğimiz ürünlerin orta ve yüksek teknolojili ürünler olmasından dolayı, alınan yatırım kararları için çok ciddi teşvikler bulunuyor. Bu teşvikler sayesinde, yakın ihracat pazarlarına satış fırsatları için grubun büyüme kararını Türkiye’ye çekmeyi başardık.
İçerisinde bulunduğunuz sektörlerde sizi rakiplerinizden farklılaştıran özellikleriniz nelerdir?
Bozzetto Grubu rakiplerden ayıran en önemli özelliği üretmiş olduğu nihai ürünlerde kullandığı hammaddelerin grup tarafından üretiliyor olması. Grup, dünya tekstil yardımcı kimyasalları sektöründe dünyanın en büyük hammadde üreticisi.
Bozzetto Grup elinde bulundurduğu patentli ürün gruplarını son müşterilerine satmaktadır. Türkiye’de Bozzetto Kimya olarak 850m² alanda Ar-Ge merkezi olmak için çalışmalara 2020 yılı itibari ile başladık. Uygulama laboratuvarımız ile tüm ürün gruplarına destek vermekteyiz. Teknik ürün grubundaki personellerimiz Uzakdoğu’dan Amerika’ya kadar tüm müşterilerimize teknik destek veriyor.
Satış, pazarlama ve satış sonrası hizmetler konusunda
nasıl bir yapılanmanız var?
Satış ekibimiz kendi sektörlerinde deneyimleri olan kişilerden oluşuyor. Şu an Türkiye’nin tüm bölgelerine Bozzetto Kimya Tire üretim tesislerinde üretilen ürünleri gönderiyoruz. Fakat bizim için satış, irsaliyeyi oluşturup üretilen ürünü sevk etmek ve arkasından faturasını göndermek değil. Üretilen ürününün müşteride katma değer yaratıp yaratmadığı bizim için çok önemli. Bu sebep ile hem bayi ağlarımız, hem de direkt satış personellerimiz sayesinde iş ortaklarımız ile yakın ilişkilerimiz mevcut.
300 m² ’lik uygulama laboratuvarımızda ve 100 m² ’lik Ar-Ge laboratuvarımızda müşterilerimizden gelen örnekleri inceliyor ve gelen taleplere cevap vermeye çalışıyoruz. Daha spesifik konular için zaman zaman grubun İtalya’da bulunan merkez Ar-Ge ve uygulama laboratuvarlarını da müşterilerimiz ihtiyaçları doğrultusunda kullanıyoruz.
Özellikle, enerji sektörü için ürettiğimiz kimyasallarda müşterilerimizin tesislerinde anlık kontroller sağlamak üzere sürekli teknik personel bulunduruyoruz.
2020 yılının ilk çeyreğini çok kısa bir süre sonra bitireceğiz.
2020 yılından beklentileriniz nelerdir?
Bu soruyu yıla başlamadan, şirketimizin bütçesini yaparken çok rahat cevaplamıştım. 2019 yıl sonu itibari ile ekonomisi büyüyen bir Türkiye’nin 2020 yılında en az %5 büyüme göstereceğini söylemek çok kolaydı. Zaten ilk çeyrek sonuçları da beni haklı çıkardı.
Fakat bugün itibari ile yaşadığımız pandemi birçok şeyi belirsizleştiriyor. Ülkemizin ve diğer ülkelerin aldığı ekonomik kararlar ticaretin durmamasını sağlamaya yetecektir diye düşünüyorum. Fakat öncelikli temennim bu durumun bir an önce normale dönmesi ve insanların rahat ve huzurlu hayatlarına tekrar başlamalarıdır.