ÇİMENTO SEKTÖRÜ TÜRKİYE’DE HER YÖNÜYLE ÇOK AKTİF VE DEĞİŞİKLİKLERE ÇABUK ADAPTE OLAN BİR BİLGİ VE DENEYİME SAHİP

Okan Erdeve

ECF Mühendislik Genel Koordinatörü
Covid-19 salgını tüm dünyayı sağlık ve ekonomik
olarak derinden etkiledi. Salgının etkileri konusundaki
genel görüşleriniz nelerdir?

Covid-19, sanki sonu gelmeyen ve bitmeyecek bir rüyaymış gibi. İlk ortaya çıktığında öncelikle inanmadık ve bizim ülkemiz dışında olduğu için çok umursamadık. Ancak arka arkaya gelen haberler ve yaşanan hızlı süreç nedeniyle bu kadar vaka bizde de olabilir mi diye düşünmeye başladığımız anda kendimizi salgının içerisinde bulduk. Bu da bir anda endişe ve paniği bize getirdi. Afrika’da uzun süre zaman geçirmiş biri olarak çeşitli salgın ve hastalıklarla yüz yüze yaşadım. Bu hastalıklardan korunma konusunda da tecrübeli olduğumu düşünüyordum. Ancak koronavirüs apayrı bir durum olarak karşımıza çıktı. Ruhsal ve bedensel olarak travmalara neden oldu. Ancak yine de yaşadıklarımız ülkemize olan inancımızı ve güvenimizi bir kat daha artırdı. Millet olarak bu süreçte birbirimize kenetlendik ve krizi doğru, akılcı ve sakin şekilde yönettik. Yöneticilerimizin bu çabasına toplum olarak bizler de destek verdik. Şimdi sıra yeni normal hayata geldi. Tam olarak bıraktığımız yerden olmasa da yakaladığımız yerden hayata tutunmaya devam ediyoruz. Bu tüm dünyayı etkileyen bir kriz. Her ülke farklı derecelerde ve şiddette bunu yaşıyor. Biz de bu süreç içerisinde yaşadığımız tüm olaylardan dersler çıkararak hayatımıza etkilerini gözden geçirme fırsatı bulduk. Bundan sonra da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünerek daha akıcı çözümler üretmeye ve birlik içerisinde hareket etmeye başladık. Covid-19, bizlere hep birlikte daha akılcı çözümler üreterek ve yardımlaşma duygusu ile ekonomik süreci birçok gelişmiş ülkeye göre daha önce toparlayacağımızı gösterdi.
Firma olarak bu salgından nasıl etkilendiniz?
Ciro, satış, ihracat vb. hedeflerinizde herhangi bir
değişiklik oldu mu?

Süreç halen devam ettiği için bu soruyu tam olarak yanıtlamak biraz zor. Bu yılın üçüncü çeyreğinde ve sonrasında durumu daha net göreceğiz. Salgın öncesi taahhüt işleri konusunda yurt içi ve yurt dışı firmalar ile çeşitli temaslarımız vardı. Sonuçlanabilecek aşamaya gelen bazı işler bu salgın sürecinde maalesef durdu. Projelerin bir kısmı iptal, bir kısmı ise sadece geçici olarak durduruldu. Önümüzdeki günlerde durum daha da netleşecek. Devam eden taahhüt işlerimizde ise şantiyelerimizi durdurmadık. Tedbir alıp çalışmalarımızla devam ettik. Bu vesile ile personellerimiz ve ailelerine gösterdikleri özveriden dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Şantiyeler haricinde diğer çalışanlarımızın tümünü evlerine gönderdik ve evlerimizden çalıştık. Bu süreç içerisinde tüm personellerimizin kaygılarını paylaştık ve onları mağdur etmemeye çalışarak yolumuza devam ettik. Elimizden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalıştık. Bunun yanında kendi tesis etmiş olduğumuz fabrikamızı da bu süreçte tamamladık ve sanayi ruhsatımızı aldık. Hedeflerimizde şu anda değişiklikler var. Bizler de durumu değerlendirerek daha kısa süreli hedeflerle, borçlanmalarla ve Türkiye’nin ve dünyanın ekonomik konjektürüne bağlı olarak revize hedeflerle yolumuza devam edeceğiz.
Yılın geri kalanında sizce nasıl bir süreç yaşanacak,
sektör nasıl etkilenecek?

Bu süreç öncesine baktığımızda genel ekonomik koşullardan dolayı sektör çok pozitif ilerlemiyordu. Ancak sektör kendini yeni düzene göre konumlandırmaya başlamıştı. Pandemi sürecinin de üzerine gelmesi ile birlikte bu hazırlıkların faydaları görüldü. Çimento sektörü Türkiye’de her yönüyle çok aktif ve değişikliklere çabuk adapte olan bir bilgi ve deneyime sahip. Sektör doğrudan ve dolaylı olarak birçok kişiye istihdam sağlıyor. Yani çok büyük bir kütle gibi düşünürsek dinamikleri çok ağır seyreden bir sektör. Ne bir anda durdurabilirsiniz ne de hızlandırabilirsiniz. Dolayısı ile bu zaman aralıklarında bu kütlenin hareketinin her koşulda devamı için alacağınız aksiyonlar olabiliyor. Sonuçta da kesinlikle durmaması gerekiyor. Bu konuda başta devletimiz ve ardından bizler üzerimize düşen her şeyi yapmaya zorunluyuz.
Firma olarak Covid-19 sonrası için nasıl bir
yapılanma ve süreç öngörüyorsunuz?

Şirket olarak geçmişte her zaman krizlere hazırlıklı olmaya çalıştık. Hiçbir zaman uzun vadeli borçlanmadık. Kazandığımızın yarıdan fazlasını her zaman şirket içi yatırıma çevirdik. İş konusunda ise her zaman cesur davrandık. Uzun süreli taahhüt işlerine öncelik verdik ve insan kaynaklarımızı bu doğrultuda geliştirdik. Bu pandemi sürecinde bu etkenler sanırım dik bir şekilde durmamıza ve ayakta kalmamıza vesile oldu. Aynı hedeflerle fakat daha temkinli bir şekilde hedeflerimize yürümek istiyoruz. Sürekli büyüme öngörüsü ile hareket etmek sanırım bu süreçte mümkün olmayacak. Dolayısı ile varlıklarımızı koruyarak hatta bazı özkaynaklarımızı da kaybetmeyi riske alarak yolumuza devam edeceğiz. Yeni duruma paralel şekilde devam edebilmek ve genel toparlanma sürecinde ivme alarak büyümeyi hedefliyoruz.