Osman Nemli / Bursa Çimento Genel Müdürü

Çimento sektörü yerel, bölgesel ve küresel olarak 2022 yılını nasıl geçirdi?

Geriye dönük baktığımızda pandemi dönemi hemen her sektörde olduğu gibi çimento sektöründe de daralmalara neden oldu. 2020 ve 2021, pandeminin olumsuz havası ile geçti. 2022 yılından umutluyken bu sefer de konjonktürel olarak farklı etkenlerle karşılaştık.

Bu süreçte, özellikle ekonomik anlamda artan maliyetler sektörümüze de yansıdı ve fiyatlarda büyük artışlar yaşandı. Yani 2022 yılına sektörümüz, iç piyasada düşüş ile başladı. Uzun yıllardır sektörün içerisindeyim. Bu zamana kadar böylesi fiyat artışını enflasyonist dönemlerde bile görmedim diyebilirim. 2022 yılında, hiçbir şekilde öngörülemeyen ve çok kısa sürede gerçekleşen artışlar söz konusu oldu.

Bu arada Rusya-Ukrayna savaşı da başladı. Bu durum, tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi ve sektörümüzü de olumsuz bir şekilde etkiledi. Enerji krizi ile karşı karşıya kaldık. Bu noktada enerji maliyetlerinde de çok ciddi artış yaşandı. Çimento sektörü enerjiye endeksli bir sektör. Bu durumu satış fiyatlarımıza yansıtmak isterken de çok zorlandık. Genel olarak baktığımızda 2022 yılının sektörel bazda çok da iyi geçtiğini söylemek zor.

2023 yılı için sektör özelinde hangi konuların gündemde olacağını öngörüyorsunuz? Bu yıl için genel öngörüleriniz nelerdir?

Enerji fiyatlarındaki belirsizlik, bu yıl da sürecek gibi görünüyor. Bunun yanında, Rusya-Ukrayna savaşı da hem enerji maliyetleri hem de ihracat pazarları konusunda çimento sektörüne zarar verdi. Bu nedenle, yılın ilk yarısında sektörde büyük bir hareketlilik beklemiyorum. Döviz kurlarındaki ve enerji birim maliyetlerindeki yavaşlama nedeniyle bir süre daha durağan bir dönem yaşanacağını düşünüyorum. Sektörümüzün gelişmeye devam edebilmesi için enerji maliyetlerindeki hızlı değişimin mutlaka önüne geçilmesi gerekiyor. Bu yıldan en büyük beklentimiz, girdi maliyetlerimizdeki değişimin önüne geçilmesi.

Bu olumsuz havaya rağmen sektörümüz, teknolojiyi yakından takip etmeye ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarına devam ediyor. Bilindiği üzere günümüzde iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel çapta bir hareket başlatıldı. Sektörümüzde de bu yıl sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm konuları, ana gündemimizde olacak. Bursa Çimento olarak, biz de bu konularda ciddi bir çaba gösteriyoruz.

Yeşil dönüşüm için fabrikalarda yapılan çalışmaların yıl içerisinde artacağını öngörüyorum. Daha fazla firmanın iklim değişikliği ile mücadele kapsamında yeşil dönüşüm yatırımlarına yönelmesi gerekiyor. Bunun için de yeni finans ve teşvik kanallarının açılması lazım.

Sizin 2023 yılı ve devamı için genel çalışmalarınız ve stratejileriniz neler olacak?

2023 yılında odağımıza sürdürülebilirliği aldık. Çalışmalarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Bunun yanında, 2023 yılı bizim için oldukça önemli. Şu anda yeni yatırım çalışmamıza devam ediyoruz. Türkiye ekonomisine önemli katkıları olacağına inandığımız ve sektörde öncü sayılacak bir yatırımı hayata geçireceğiz.

Artık mevcut makine parkı üzerinde yapılacak iyileştirmelerle, hedeflediğimiz çevreci ve sürdürülebilir sonuçlara ulaşılması teknik olarak mümkün değildi. Bu nedenle yeni yatırımımıza başladık. Teknik, kalite, nitelik ve çevreye vereceği katkılar açısından, yeni yatırımımızla gerçekten gurur duyuyoruz.

Son yıllarda yoğun biçimde gündemde olan Paris Anlaşması ve Yeşil Mutabakat süreçleri, ilk yatırım planlandığı andan itibaren ana hedeflerimiz arasında yer aldı. Fabrikamızın ‘geleceğin tesisleri’ arasında yer alması adına yapılan bu yatırım ile aslında bir iç iyileştirme projesini hayata geçiriyoruz. Burada bir kapasite artışı değil, tamamen daha yenilikçi bir anlayış hedefliyoruz.

Yeni yatırımımızla beraber, kullanacağımız son teknoloji makine ve yazılım parkı ile dijital dönüşüm konusunda sektörümüzde öncü bir konuma yükseleceğiz. Yatırımımız tamamlandığında Türkiye’de ilk, dünyada da sayılı tesislerden birisini inşa etmiş olacağız.

Temiz yatırımı önceliğimize alarak; doğayla uyumlu, daha sürdürüle[1]bilir ve düşük karbonlu bir dünyanın gerçekleştirilmesine katkı sağlayacak projelerimizle çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Tüm yaşananlardan ders alarak sonraki planlamaları yapmak zorundayız

Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan ve çevre illerde de etkisi hissedilen deprem felaketinin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

Deprem hepimizi derinden üzdü. Gerçekten çok büyük bir acı ile karşı karşıya kaldık. Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun…

Hep birlikte dayanışma içinde yaralarımızı hızla saracağımıza ve bu felaketi birlik ve beraberlik içinde atlatmak için elimizden gelen gayreti göstereceğimize yürekten inanıyorum.

Depremin ardından Bursa Çimento olarak hızlı bir şekilde destek çalışmalarına başladık. Bölgede ihtiyaç duyulan malzemelerin tedariğine destek vermenin yanında AFAD iş birliğinde Bursa Çimento Arama- Kurtarma ekibimizden gönüllü arkadaşlarımızı ve acil durum konteynırımızı deprem bölgesine uğurladık ve oradaki çalışmalara katıldılar.

Ülkemizde yaşanan bu acı dolu günleri birlik ve beraberlikle aşacak, yaralarımızı beraber saracağız.

Ülkemizin büyük bir bölümü maalesef depreme maruz kalabilecek bir coğrafyada yer alıyor. Bu konuda ülke olarak ciddi bir şekilde yol almamız gerekiyor.

Ülkemizdeki deprem gerçeğini asla unutmamalıyız. Bu nedenle güvensiz yapılarla ilgili daha detaylı bir çalışma yapılmalı, güçlendirme ve yenileme çalışmaları ihmal edilmemeli ve bu konuda hızlı bir şekilde yol alınmalı.

Hastane, okul, spor salonu, cami, alışveriş merkezi gibi topluma hizmet eden binaların yapım standartlarının diğer binalardan daha yüksek tutulması gerektiğini düşünüyorum. Buralarda deprem anında bulunan insan sayısının yüksekliği ve oluşabilecek bir acil durumda işlevsel kalmalarının önemi son depremde bir kez daha belli oldu.

Deprem konusunda ciddi bir seferberlik içine girilmezse mevcut yapı stoğunun içinde yer alan dayanıksız binalar risk oluşturmaya devam edecekler. Yıllardır konuştuğumuz kentsel dönüşümü bizim yerimize depremin planlamasının önüne geçilmesi gerekiyor.

Sadece bina yapım ve dönüşümü anlamında değil, toplanma alanları, kent içi ulaşım, haberleşme ağı gibi acil durumda bizi çaresiz bırakan çok sayıda örnekle Kahramanmaraş depreminde bir kez daha karşı karşıya kaldık. Tüm yaşananlardan ders alarak sonraki planlamaları yapmak zorundayız. Bilim adamlarının yaptıkları uyarıları dikkate alarak bu aksiyonları da çok hızlı harekete geçirmemiz gerekiyor.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version