Bursa Beton Genel Müdürü Fatih Vardar ile sektöre ve özellikle de Bursa Beton’un çalışmalarına dair bir bakış attığımız detaylı röportajımızı gerçekleştirdik. Şirketin ürünleri ve faaliyet sahası ile birlikte referanslarına da yer verildi. Ayrıca Fatih Bey son yıllardaki hazır beton teknolojileri hakkında  bilgiler aktardılar…
CemenTürk:
Ürünleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Fatih VARDAR:
Ana faaliyet konumuz olan hazır betonu, vibrabeton (kendiliğinden yerleşen beton), vipraşap (kendiliğinden yerleşen şap), çeton (çelik telli beton) ve hafif beton gibi farklı formlarda ve farklı markalarla müşterinin kullanımına sunan firmamız, diğer taraftan farklı tip/ebatlarda olmak üzere cadde sınır elemanları, fırın denge ağırlıkları ve kablo kanal kapakları, farklı ebat ve sınıftaki betonarme kompozit yağmursuyu ızgaraları ve rögar kapakları gibi ön dökümlü elemanları da üretiyoruz. Yeni nesil ürünlerle ilgili yurt dışı bağlantıları araştırmalarımız sürüyor.
CemenTürk:
Bursa Beton’un üretim kapasitesi nedir?
Fatih VARDAR:
Güney Marmara’nın beton ihtiyacının %50’sini tek başına karşılayan Bursa Beton, verimlilik alabileceği her bölge için yatırıma hazır durumdadır. Bursa Çimento Fabrikası A.Ş iştiraki olarak kurulan Bursa Beton A.Ş, bugüne kadar 28 milyon metre küp civarında beton üretimi gerçekleştirirken Bursa, Yalova, Balıkesir ve Kütahya illerinde kurulu bulunan tesislerimiz ile gerektiğinde 24 saat kesintisiz hizmet vermekteyiz. Bugün Güney Marmara bölgesinde kurulu 16 tesiste, 18 beton santraliyle hizmet veren Bursa Beton’un, günlük 15.000 metreküp santral üretim kapasitesine ve 3 sabit olmak üzere 55 beton pompası ve 210 transmikserden oluşan araç parkına sahip olduğunu söyleyebilirim.
CemenTürk:
Son yıllarda beton kalitesinde ne gibi değişimler yaşanmıştır?
Fatih VARDAR:
Son yıllarda yapı güvenliği açısından betonun kalitesi ön plana çıkmış olup ülkemizde üretilen betonlar, yeni teknolojilerin kullanılmasıyla beraber daha büyük gelişmeler göstermeye başlamıştır. Tüm alt ve üst yapı inşaatlarında çok geniş bir kullanım yelpazesine sahip olan beton, inşaat teknolojisinde vazgeçilmezliği ile hayati önem yüklenen taşıyıcı malzeme olarak hizmet vermektedir. Yaklaşık 100 yıllık bir maziye sahip olan hazır betonun, aslında ciddi bir mühendislik altyapısı gerektirdiği, depremle pek çok kez yüz yüze gelmiş olan ülkemizin yaşadığı acı tecrübelerden sonra daha iyi anlaşılmıştır. 1999 yılında yaşanan deprem sonrası yapılan incelemelerde, pek çok yapıda kullanılan betonun, bugün taşıyıcı sistemlerde kullanılmasına izin verilmeyen C16 sınıfını bile sağlamadığı, büyük çoğunluğunun C8-C12 mertebesinde olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Bugün gelinen noktada ise sektör, C25 sınıfı betonu dahi artık yapı için yeterli görmemekte, daha üst sınıf betonlar müşteriler tarafından rağbet görmektedir.  Özellikle kimya sektöründe yaşanan büyük gelişmeler, betonun niteliğini çok üst seviyelere taşımış, C80/95 sınıfı betonlar ülkemizdeki birkaç projede başarıyla kullanılmıştır. Teknik gelişmelerin yanında rekabet anlayışı ve beraberinde getirdiği inovasyon kavramı da, betonun farklı amaçlarla kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Bu anlamda Bursa Beton A.Ş. olarak firmamız, kullanıcıya yeni ürünler sunma hedefi doğrultusunda, il ve ilçe belediyeleri başta olmak üzere, farklı kuruluşların altyapı ile ilgili problemleri üzerine eğilmiş ve betonarme kompozit olarak tasarlamış olduğu ürünler ile bu problemleri çözüme kavuşturmuştur. Bilindiği gibi mevcut altyapı elemanları geri dönüştürülebilir olması nedeniyle çalınma riski taşımakta, dolayısıyla bu riski ortadan kaldıran, geri dönüşümsüz alternatif ürünlerin kullanılması büyük önem arz etmektedir. Bu noktada şirketimizin kullanıcıya sunduğu ve halihazırda ülkemizin farklı bölgelerinde yaklaşık 3 yıldır kullanılan betonarme yağmursuyu ızgaraları ve rögar kapakları, hırsızlıktan kaynaklanan ekonomik kayıpların ve yaralanma hatta ölüme sebebiyet veren kazaların önüne geçmiş durumdadır. İlgili Türk Standardı çerçevesinde imalatı yapılan ürünlerimiz, yaya trafiğinden ağır araç trafiğine kadar değişen farklı yüklere maruz tüm ortamlarda güvenli bir şekilde kullanılmaktadır. Bu ürünlerin imalatında, geleneksel betondan farklı bir beton kullanılmaktadır. Ultra Yüksek Dayanımlı Beton (UYDB-basınç dayanımı min. 150 MPa) olarak adlandırılan bu beton üretiminde silis dumanı, mikro ve makro boyuttaki çelik teller ve yeni nesil akışkanlaştırıcı kimyasal gibi özel malzemelere yer verilmektedir. Yüksek oranda trafik yüküne maruz kalmaları nedeniyle oluşacak mekanik etkiler, ürün içerisinde bulunan inşaat çeliği tarafından karşılanmaktadır. Ürünün servis ömrü boyunca maruz kalacağı korozyon, aşınma, donma/çözülme, ıslanma/kuruma gibi çevresel etkiler sebebiyle oluşabilecek hasarlar, UYDB kullanımı ile büyük ölçüde önlenmektedir. UYDB, yüksek dayanımlı olmasının yanında, geçirimliliğinin çok düşük olması sayesinde çevresel etkilere karşı son derece dayanıklı, yüksek performanslı bir betondur. Yukarıda anlatılanlar ışığında standartlara uygun kaliteli hazır beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının gerçekleştirilmesinin yanında, yeni gelişmelerin hayata geçirilmesi anlamında özellikle yerel yönetimlere büyük görev düştüğü söylenebilir. Bizler de sektör yöneticileri olarak gerek yaşam standartlarının yükseltilmesi, gerekse ülke ekonomisine değer katma amacıyla araştırma-geliştirme faaliyetleri ve sürdürülebilirlik anlamındaki sorumluluğumuzun bilinciyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.
CemenTürk:
Bursa Beton’un referansları hakkında bilgi alabilir miyiz?
Fatih VARDAR:
Yağmur suyu ızgarası, rögar kapağı ve cadde sınır elemanları gibi özel ürünleriyle kentsel altyapıya betonarme çözümler sunan Bursa Beton, ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde planladığı yatırımları doğrultusunda hızlı tren projesine hazırlık yapmaktadır. Bu kapsamda Gürsu’da yeni bir tesis kurma çalışmaları yürüten şirketimiz, kuruluş tarihinden bu yana en yüksek satış hacmine ulaştığı 2011 yılında, 2.8 milyon metreküp beton üretmiştir. Kentsel betonarme ürünleriyle yerel yönetimlere çözüm ortağı olan Bursa Beton, BUSKİ’ye, İzmit Belediyesi’ne, Tunçbilek TEAŞ’ a  ürettiği betonarme yağmur suyu ızgarası ve kanal kapakları ile tedarikçi olurken, Sütaş, Koray İnşaat, Tüyap ve Bosch gibi güçlü firmaları da referans listesine eklemiştir. Bursa, Konya, Hatay, Afyon, Uşak, Malatya, Keşan, Bergama, Kuşadası, Lüleburgaz, Ayvalık, Güre, İnegöl, Dalaman Belediyeleri’nin de kentsel altyapı ürünleri için bizi tercih ettiğini belirtebilirim.
CemenTürk:
Gelecek yatırım planlarınız nelerdir?
Fatih VARDAR:
Öncelikli yatırım planımızda ana faaliyet alanımız olan hazır betonda fark yaratacak yeni ürünlere yönelik projeler yer almaktadır. Artı değer yaratacak ürünler için Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Bölgemizde yeni gelişim alanlarına göre planlamasını yaptığımız birkaç tesis projemiz mevcut. Ayrıca inşaat sektörü dışında da birkaç alanda fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Sonuçlarını ileride değerlendireceğiz.
CemenTürk:
Türk inşaat sektörünü sizce yakın dönemde bir kriz bekliyor mu?
Fatih VARDAR:
Kriz değilse bile bir daralma bekleyebiliriz. İstatistiklere baktığımızda inşaat sektörü, ekonomideki yavaşlamaya paralel bir hareket izledi. Bu dönemde geçen yılın aynı dönemine kıyasla GSYH yüzde 3,2 büyürken, inşaat sektöründe kaydedilen büyüme yüzde 2,8 oldu. Bu durumun 2012 genelinde bu seviyelerde kalacağını tahmin etmekteyiz. Ancak sektör, önümüzdeki yıl özellikle kentsel dönüşüm projeleri de hayata geçerse yeni bir büyüme trendine girecektir.
CemenTürk:
Kyoto protokolü kapsamında çimento ve hazır beton sektörleri ne şekilde etkilenecek?
Fatih VARDAR:
Teknolojinin gelişmesi; hızlı bir sanayileşme ve kentleşme yaratmıştır. Bu da önemli çevre sorunlarını beraberinde getirmiştir. Özellikle kirliliğin ve sanayi atıklarının azaltılmasına gerektiğinden küresel ısınma kavramının da ortaya çıkmasıyla sera gazı salınımının azaltılması için önlemler düşünülmeye başlanmıştır. Bunun sonucunda Uluslararası düzeyde Kyoto Protokolü imzalanmış, ülkelerin sera gazı emisyonlarında kısıtlamaya gidilmiştir. Avrupa Birliği ülkelerinde de kota uygulamasına geçilmiş, kotayı aşarak doğaya daha fazla sera gazı salan firmalara ek vergiler getirilmiştir. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de bu tip uygulamalara gidileceğinden bahsedilmektedir. İnşaat ve inşaat malzemeleri sektörleri, doğal kaynak tüketimi, yüksek yakıt ve elektrik tüketimine bağlı sera gazı salımı, inşaat malzemesi üretimi, inşaatın yapımı ve yapıların yıkımı sırasında ortaya çıkan atıklar düşünüldüğünde, çevre ve iklim değişikliği üzerinde en fazla etkisi bulunan sektörler arasında yer almaktadır. Sera gazlarından en önemlisi karbondioksittir. Çimento endüstrisi ise CO2 emisyonu en yüksek sektörlerin başında gelmektedir. Çimento fabrikaları 1 ton çimento üretebilmek için yaklaşık 800kg CO2 gazını doğaya bırakır. Karbon azaltımı için;
Betondaki çimento miktarını azaltmak, CO2 emisyonlarını azaltmak demektir. Böylece enerji tüketimi de azaltılmış olur. Kyoto Protokolü ve AB Çevre Mevzuatı’na uyum süreci sektörün üzerinde durulması gereken en önemli sorunlarından biridir. Bu süreçte, sektör büyük teknolojik yatırımlar yapmak ve yeni arıtma tesisleri kurmak zorunda kalacaktır. Bunlar için gerekli olan harcamalar, yatırımlar ve finans konuları en büyük sorun olarak sektörün önünde durmaktadır. Ayrıca Kyoto Protokolüne imza atmayan ülkelerden ithal edilecek ürünlere karşı haksız rekabeti önlemeye yönelik çalışmalarda yapılmalıdır.
CemenTürk:
Çevre duyarlılığı konusunda Bursa Beton ne gibi çalışmalar yapıyor?
Fatih VARDAR:
Bütün faaliyetlerimizde çevresel etkileri azaltmak ve çevrenin korunmasına katkı sağlamak temel prensiplerimizdendir. Çevre bilinci bakımından su yönetimi ve atık suların değerlendirilmesi hazır beton sektöründe olduğu gibi Bursa Beton içinde en önemli kavramdır. Tüm hazır beton tesislerimize atık suların depolanması ve üretimde tekrar kullanılması yönünde yatırımlar yapılmaktadır. Tesislerimizde oluşan atık su ve betonlar geri dönüşüm sistemlerinde ayrıştırılmakta, geri kazanılan su ve agrega tekrar hazır beton üretiminde kullanılmaktadır. Örneğin; 2012 yılındaki hedefimiz; geri dönüşüm sisteminden kazanılan suyun beton üretimindeki kullanma oranını % 35’ler seviyesine çıkarmaktır. Böylece atık beton ve su kaynaklı kirlilikler önlendiği gibi hammadde kaynakları daha az tüketilecektedir. Ayrıca tüm depolama, taşınma ve bertaraf aşamaları atık yönetimi kapsamında ilgili yönetmelik ve standartlara uygun şekilde yapılmaktadır. Çevre bilinci sürecindeki diğer önemli konu ise; hazır beton tesislerimizdeki emisyon yönetimidir. Tesislerimizdeki toz emisyonları, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yetkilendirilmiş kuruluşlarca ilgili yönetmeliklere uygun olarak düzenli periyotlarla ölçülmekte ve raporlanmaktadır. Tesislerimizdeki toz emisyonlarını daha da azaltmak için özel olarak geliştirilmiş, silo üzerine yerleştirilen filtre sistemleri kullanılmaktadır. Yine şirketimiz bünyesinde geliştirilen sistemler sayesinde tesislerimizde çalışan araçların çalışma devirlerini ve buna bağlı olarak yakıt sarfiyatlarını sürekli izleyerek, fosil yakıt tüketiminin azaltılmasını sağlamaktayız. Bunun yanında çevresel etkilerimizi en aza indirebilmek için tesislerimizde kapalı bunker sistemleri bulunması, agrega stok sahalarının, yatay bantların ve üretim sisteminin kapatılmış olması, tesis zeminlerinin beton ile kaplanmış olması, tesis sahalarımızın çevre duvarlarıyla sınırlandırılmış olması Bursa Beton’ un asgari standartlarını oluşturmaktadır.
CemenTürk:
Sosyal sorumluluk projeleriniz nelerdir?
Fatih VARDAR:
“Yaşlılara Saygı” sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Bursa Beton çalışanları olarak gönüllü bir çalışma ekibi oluşturduk ve SHÇEK  Ali Osman Sönmez Huzurevi sakinlerini ziyaret ettik. Gönüllü ekibin destekleri, çalışanlarımız ve şirketimiz tarafından yapılan ayni ve nakdi yardımlarla huzurevi sakinlerinin öncelikli ihtiyacı havalı yatak, nevresim, pijama, iç çamaşırı, çorap ihtiyaçları karşılanmıştır. Ziyaret esnasında yaşlılarımıza hediyeler verilmiş, duygulu anlar yaşanmıştır. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında başlattığımız “Önce Çocuklar” adlı projede, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı bulunan Kaplıkaya Çocuk Yuvası’na ziyarette bulunulmuştur. Bursa Beton’un insan kaynakları müdürlüğü; proje faaliyet planını şirkete duyurarak gönüllü çalışma ekibi oluşturulmuş, gönüllü ekibin çalışmaları ve şirket personelinin desteği ve şirketimizin katkılarıyla ayni ve maddi yardımlar toplanarak kurumun ihtiyacı olan çocuk kıyafetleri, bebek bezi, bebek maması ve yoğurt yapma makinası alınmıştır. Çocuklarla birlikte vakit geçirilmiş, asıl ihtiyacı olan sevgiye, ilgiye ihtiyaçları bir nebze de olsa ziyaret esnasında giderilmeye çalışılmıştır.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version