CALDERYS’İN GEÇMİŞİNDE BİR ASIRLIK UZMANLIK VAR

100 YILA DAYANAN TECRÜBESİNİ SEKTÖRE TAŞIYAN CALDERYS’İN YENİ DÖNEM STRATEJİK ODAĞINI VE GELECEK PLANLARINI ŞİRKETİN SATIŞ MÜDÜRÜ EMRE ÖZKURT İLE KONUŞTUK…
• Calderys’in kuruluş hikayesinden ve neler yaptığından bahseder 
misiniz?
Calderys, Alman Plibrico ile Lafarge Refrakter’in birleşmesi ile 2005 yılında kuruldu. İlk başta Türkiye’deki faaliyetlerini Plibrico olarak sürdürürken, 2005’den sonra ‘Calderys’ olarak Imerys Grup altında faaliyetlerini devam ettirmektedir. Calderys’in kökenine bakacak olursak, 100 yıldan fazla bir süre öncesine dayanan bilgi birikimi ve tecrübe ile kurulmuş bir firmadır.
• Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz?
Demir çelik, çimento, dökümhaneler ve bunun yanında kireç, cam gibi refrakter ürünlerinin tüketildiği tüm sektörlere hizmet vermekteyiz.
• Türkiye’de hangi sektörde müşteri ağınız daha geniş?
Müşteri olarak çimento ama ciro olarak demir çelik daha fazla. Bunun nedeni de işin doğası gereği demir çelik sektörü refrakteri daha fazla tüketiyor. Bu sektörlere ek olarak rafineri, petrokimya ve termik santrallere de hizmet vermekteyiz.
• Çimento sektörüne verdiğiniz ürünlerden bahseder misiniz?
Çimento sektörü, bizim asli işimiz ve benim de sorumlu olduğum sektördür. Çimento sektörünün yıllardır kullandığı ‘bestsellers’ dediğimiz ürünlerimiz var. Bazı çimentocuların birçok yerde sorunlarını çözmeleri ve güvenerek yıllardır kullanmalarından dolayı vazgeçemediği ürünlerdir bunlar. Özellikle “CALDE®GUN MM 55 S5” ve “CALDE® CAST LA 50 SZ” Türkiye’de en çok sattığımız iki ürünümüzdür. Bu ürünler, döküm ve püskürtme metoduna uygun ürünlerdir. Özellikleri bakımından genel amaçlı, hemen hemen her ünite de rahatlıkla kullanılabilen ve spesifik problemi olan fabrikalarda problem yaşadıkları noktalarda sorunlarını çözmelerine yardımcı olan ürünlerdir. Bu yüzden de bu ürünler bazı işletmecilerin olmazsa olmazı…
• Firmalar neden Calderys’i tercih ediyor ya da etmeli?
Ben de ilk başta, taşı toprağı karıştırarak, bir şeylerle birleştirerek, aynı hammadde ve altyapıya sahip ürünleri kullanarak farklı isimlerle piyasaya sunuluyor diye düşünüyordum. Ama Calderys’e geçtikten sonra bunun çok daha hassas ve daha önemli bazı parametrelere dayandığını gördüm. Kabul ediyorum, çok karmaşık ya da teknolojik bir ürün değil ama birçok farklı senaryonun yaşanabileceği fırın ortamı içerisinde sürekli kendinizi geliştirip, firmaların ihtiyaçlarını karşılamanın gerekli olduğu bir durum söz konusu. Tabi her seferinde Amerika’yı yeniden keyfetmiyoruz ama başka parametreler üzerinde çalışıyoruz, mesela uygulama şeklini kolaylaştırıcı ya da servis ömrünü uzatıcı etkenler gibi…
• Ömrü ne kadardır peki?
Bulunduğu ünite de aslında önemli. Çimento sektöründe ömrü 12 ay olarak öngörülür, hatta istenir. Çünkü çimento sektörü yıllık bakımını ona göre programlar. Yılda bir defa uzun bir duruş yapılması ve o zamana kadarda refrakterlerin çalışması, o duruşta da tamiratını ya da yenilemeyi yapıp sonra bir sene daha devam etmesi istenir. Bizim amacımızda bu program çerçevesinde bunu sağlayabilmek. Calderys’in, kalite ve uzun ömür konusunda öncü firma olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
• Türkiye çimento sektöründe monolitik refrakterdeki pazar 
payınız nedir?
Türkiye’de pastayı 3 firma paylaşıyor. İkisi yerli bir de Calderys. Pazar payında fiyat odaklılıktan ötürü yerliler ağırlıklı. Bizim nakliyeden dolayı bir handikapımız var. Ordan 1-0 yenik başlıyoruz. Eğer işletme kalite odaklı veya direkt problemini çözmek isteyen bir işletme ise kesinlikle bizi tercih ediyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; fiyat olarak rakiplerimizle aynı fiyatı verirsek bütün işletmeler bizimle çalışır ve başka ürün tercih etmezler, bu kadar da iddialıyız.
• Şu anda içinde bulunduğumuz ekonomik durumdan etkilendiniz 
mi?
Türkiye’de, inşaat sektöründe birbiriyle bağlantılı olan sektörler arasındaki ekonomik göstergeler iyi veya kötü olduğu zaman, emlak satışları azalmaya başladığında veya arttığında, inşaat sektörü de doğal olarak hızlanır ya da yavaşlar. İnşaat sektöründe dalgalanma yaşandığında, arka plandaki malzemeciler yani bunların en büyüğü de hazır beton, doğal olarak da çimento sektörü yavaşlıyor. Çimentocuların işleri eski rayına oturursa ve üretimlerine durmadan devam ederlerse o zaman anlayacağız ki hazır betoncular iş yapmaya başlayacak. Bunun için biraz zamana ihtiyaç var. İnşallah bu dönemi kısa süre de atlatırız. Biz bunun neresindeyiz; direkt bu sektörlerle birlikte çalıştığımız için durmuyorlar. Siz bunu nasıl hissediyorsanız diye sorarsanız; satın alma noktasında kalite odaklılık biraz sekteye uğruyor ve herkes fiyat odaklı çalışmaya başlıyor. Fiyatta bir dezavantajınız varsa da hedeflediğiniz ciroyu yapmanız zorlaşabiliyor.
• Rekabet yapabilmek adına Türkiye’de bir üretim tesisi yatırımı yakın zamanda söz konusu mu?
Calderys’in Türkiye’de üretim tesisi kurması uzun zamandır konuşulan ve hala gündem de olan bir konu. Bunu canı gönülden istiyoruz. Şu anda bunun için bir girişim söz konusu değil. Fakat bizim Calderys merkezine Türkiye ile ilgili verdiğimiz raporlarda burada kurulacak bir tesisin bize nasıl fayda sağlayacağını anlatıyoruz. Pastadan daha fazla pay almamızın tek gerçek sebebi bu. Türkiye’de üretim yapmak bizim maliyetlerimizi aşağıya çekebilmemiz açısından çok büyük bir avantaj sağlayacak. Bunu yaparsak oyunun içerisine daha farklı gireriz diye düşünüyorum.
• En yakın üretim tesisi nerede?
Dünyanın 16 farklı ülkesinde 19 Üretim tesisimiz mevcut. Biz sattığımız ürünleri ağırlıklı olarak Almanya ve Fransa’dan getiriyoruz.
• Ürünlerinizin stoklanma süreleri nedir?
6-12 ay gibi stoklanma süreleri olan ürünler bunlar. 12 aydan sonra bazı ürünlerde değişken durumlar söz konusu. Kesinlikle kullanılmaz demiyorum, belli şartları sağlayarak stoklamanız gerekiyor. Eğer bu şartlar sağlanmazsa kullanım ömrü daha kısalıyor. Stok yönetimini biz; en çok kullanılan ve kritik ürünlerimizi Mersin ve İzmir limanında stoklarımızda sürekli bekleterek, hazırda bulundurarak yapıyoruz.
• 2018 firmanızın hedeflerine ulaştığı bir yıl oldu mu?
2018 bütçe hedefleri açısından tutturuldu. Hedeflere ulaşıldığı için iyi geçmiş bir yıl olarak düşünülebilir.
• 2019 hedeflerine peki ulaşılabilecek mi?
Bu konuda Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan dolayı endişelerimiz söz konusu. İlk çeyreği düşünürsek çıkan tabloda durum çok parlak gözükmüyor bizim açımızdan. Ama sonrasında ibre tersine döner diye umut ediyor ve o doğrultuda çalışıyoruz.
• Yeni ürün çalışmalarınız var mı?
Evet var, UniverCEM serisi. Bu ürün, herhangi bir yerde kullanılması düşünülerek değil de daha genel ve her ünite de kullanıma uygun olarak tasarlanmıştır. Bunların yanında diğer ürünlerimizde ki gibi Calderys kalitesini ve fiyat avantajı sağlayabiliyoruz ve Türkiye’deki çimento fabrikalarının kabul edebileceği fiyatlara yaklaştık. Avrupa’da şu anda birçok fabrikada kullanılıyor. Türkiye’de de başlıyoruz. Hatta şu anda 3 fabrikada da uygulamasını bitirdik. Bir kaç ay içerisinde 7 fabrikada uygulaması bitmiş olacak. Türkiye pazarı bu ürün için pilot ülke seçildi. Özellikle bu ürün için çalışacağımız bir Pazar olarak Türkiye seçildi. Belli hedeflerimiz var ve bu ürüne çok inanıyoruz. Bu ürün bize bildirildiğinde çok heyecanlandım. Sağlayacağı fiyat avantajı ile piyasa da önemli bir yer alırız diye düşünüyorum.
• Calderys ailesine katılalı kısa bir zaman oldu. Bu girişimlerde 
kişisel bir etkiniz var mı?
Calderys’in piyasalarda ismi tabi ki çok iyi. Calderys’le çalışmamış fabrikalarda, tabi ki kişisel ilişkilerimi kullanarak Calderys kalitesi ile tanıştırmaya özellikle dikkat ettim. Siz uygun fiyattan ürün verdiğinizde kullanmayacak fabrika yoktur.
• Pazarlama tekniklerinizle ilgili bilgi verir misiniz?
Biz Calderys olarak doğrudan ilişki kurarak ilerlemeyi tercih ediyoruz. Çünkü öyle bir satış özelliğine sahibiz ki ağır sanayi de herkes aynı şekilde satış stratejisi yürütüyor. Ne ben sattığım ürünü görüyorum ne de alan aldığı ürünü görüyor. Bütün görüşme o an yüz yüze gerçekleşiyor. O ikili görüşme ve karşılıklı güven çok önemli. Bir sorun çıktığında arkasında durabilmeniz, destekliyor olabilmeniz, sorunu çözmeye çalışmanız ve göğüslemeniz çok önemli. Zaten sektörün içindeyiz, o nedenle de bizimle ticari ilişkisi var yok diye kimseyi ayırmıyoruz. Herkesle ilişki içerisindeyiz. Çünkü bu sene almazsa seneye alabilir, bu sene aldıysa seneye alacağının garantisi yok. Her zaman ilişkimizi taze tutmaya çalışıyoruz ve her zaman teknik olarak ta destek olmaya devam ediyoruz.
• Kaç senedir bu sektöründesiniz?
Metalurji malzeme mühendisiyim ama ben kendimi refrakter mühendisi olarak tanıtırım. 16 senedir bu sektörün içindeyim. Metalurji sanayisinde bir aktivitem olmadı. Sadece akademik olarak tamamladım. İş tecrübem tamamiyle bu konuda olduğu için refrakter mühendisiyim derim.
• Birazda sizi tanıyabilir miyiz?
1982 doğumluyum. Üniversiteye ilk girdiğim sene sektörle de tanışmış oldum. O yıllarda İtaş’ta çalışmaya başladım ve bir çok pozisyonda görev aldım. Sonrasında 2 sene yurtdışı maceram oldu. Çin’de eğitim aldım ve orda bir finans firmasında çalıştım. Sonra tekrardan yurda döndüm ve İtaş’daki kariyerime devam ettim. 2014 yılında Kümaş’ta çalışmaya başladım ve buraya geçmemle kariyerimde de çok köklü değişiklikler oldu. Çünkü daha önceki çalışmalarımda tamamen bir mühendistim, teknik kişiydim, sahada projenin uygun olarak yürütülmesinden sorumluydum, ekibi yönetiyordum ama satış benim için bambaşka bir kulvardı. Bu kararı önceki tecrübelerim aldırdı bana. Kümaş yönetimi de bana güvendiği için bu adımı attım, onlara burdan teşekkür ederim. Teknik bir satış olduğu içinde teknik bilginizin olması çok önemli. Akademik olarak da kendimi geliştirdim. Kümaş’ta çalışırken hem Marmara Üniversitesinde satış pazarlama uzmanlığını bitirdim, hem de Sabancı Üniversitesinde
Executive MBA yaptım. Bu eğitimler bana çok şey kattı.