Sadık ŞENOL

Satış Müdürü

ASP Otomasyon A.Ş.
Son yıllarda dünyada büyük teknolojik atılımlar yapıldı. Endüstri 4.0 dediğimiz sanayi devrimi başladı. Yeryüzünü bıraktık, gözümüzü bulutlara çevirdik. Bu gelişim o kadar hızlı oldu ki bazılarımız tam yakaladık derken yenileri ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor.
Endüstride dönüşüm hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Birçok fabrika varolan kaynağını en iyi şekilde kullanmak için yeni nesil operasyon teknikleri geliştiriyor. Fabrikaların birimleri arasındaki sıralama da değişti. Önceden IT departmanlarının görev ve sorumlulukları sınırlı bir alanda iken şimdi şirketlerdeki her birim ile ilişkili oldular. Peki neden oldu bu?
• Çünkü şirket içi iş süreçlerin neredeyse tamamı bir şekilde bilgisayar tabanlı sistemlerle ilişkilendirildi. Fabrikadaki birçok ekipmana artık uzaktan erişim ile müdahale edilebilmektedir. Bu cihazlardan alınan farklı veriler, detay üretim verileri ile birlikte üretimin daha verimli olabilmesi için

kulanılmaktadır.
Endüstriyel tesislerde işlenen verilerin artmasıyla, mevcut bilgisayar sistemleri artık yetersiz kalmaya başladı. Donanım arızaları, beklenmeyen duruşlara yol açmakta. Arızalı donanımları birebir aynısıyla değiştirmek giderek zorlaşmakta ve yenisiyle değiştirildiğinde de versiyon uyumsuzluğu gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bilişim teknolojileri bu darboğazı aşmak için verileri buluta taşımaya ve fiziki bilgisayarları sanallaştırmaya başladı.
Sanallaştırma birçoğumuz için çok yeni bir kavram olmamasına rağmen bilgisayar donanım teknolojisinin hızlı gelişmesiyle birlikte önem kazanmıştır.
Sanallaştırma nedir?

Bu yazımızın ana konusu olan sanallaştırma, fiziksel bir kaynağı sistemdeki kullanıcıların taleplerine göre parçalara ayıran ve kullanıcıların hizmetine sunan teknolojinin adıdır. Basit olarak açıklamak gerekirse sanallaştırma; fiziksel cihazların sanal kopyalarını oluşturarak operasyonu yürütmek anlamına gelmektedir.

Sanallaştırma dört farklı şekilde yapılabilir:

• Ağ sanallaştırması,

• İşletim sistemi sanallaştırılması,

• Depolama alanları sanallaştırılması

• Sunucu sanallaştırılması

Bu sanallaştırma yöntemleri ayrı ayrı kullanılabileceği gibi hepsi tek bir yapıda da kullanılabilir.

Ağ sanallaştırma, tesiste kullanılan haberleşme altyapısının sanal sistem üzerinde çalıştırılması olarak açıklanabilir.
İşletim sistemi sanallaştırma, uygulamaların makineler arasında taşınmasına, çalışır durumdayken işletim sisteminin bakımının yapılmasına, güçlü bir sistem güvenliği oluşturmaya yardımcı olur.
Depolama alanı sanallaştırılması, farklı depolama birimlerinin birleştirilmesi yani ortak hafıza oluşturmak için kullanılır.
Sunucuların sanallaştırılması, en çok kullanılan sanallaştırma yöntemidir. Burada temel amaç sunucu kaynaklarının sistemin verimli çalışmasını sağlayacak şekilde ayarlanmasıdır.
Sanallaştırmanın Faydaları Nelerdir?

1. Maliyet

Sistemlerin sanal olması daha düşük işletim maliyeti anlamına gelir:

• Daha az bilgisayar donanımı olacağı için bakım ve onarım maliyetleri en aza iner.

• Daha az fiziksel makine daha az enerji tüketimi ve daha az soğutma ihtiyacı demektir.

• Bunların yanı sıra fiziksel cihazların azlığı bulundukları ortamlarda daha fazla fiziksel kullanım alanı sağlar.

2. Yönetim ve Uygulama

Sanallaştırmada makineler tek merkez üzerinden kontrol edildiğinden,

• makineler üzerinde değişiklik yapmak,

• güncellemeleri yüklemek,

• hata durumlarında müdahale etmek hızlı ve kolaydır. Büyük şirketlerde sanallaştırma olmadığında; IT ekibinin işi, harcadığı enerji, zaman çok daha fazla olacaktır. Bu nedenle özellikle büyük firmalar sanallaştırma ile

• çalışma Adam x Saat ‘leri kısaltabilir,

• IT ekibinin verimini arttırabilirler.

3. Güvenlik

Sanallaştırılmış sistemlerde kullanıcılar sanal platforma bir noktadan bağlı olduğu için, sistem izinsiz girişlere, virüs tehditlerine karşı daha korunaklıdır. Ayrıca veri dağıtımı ve dışarıya veri aktarımı bir merkezden yönetildiği için, sistem dış tehditlere karşı daha izole olarak çalışmasını sürdürür.
4. Verimlilik

Sanal sistemler yedekli yapıları güçlü olduğu için arıza durumlarında veri kaybı olmadan çalışmaya devam ederler. Herhangi bir arıza durumunda sistem kendini yedeği üzerinden çalıştırmaya devam ettiğinden dolayı sistem üzerindeki arıza onarımı için bekleme süresi ortadan kalkar. Bu da sistemin kesintisiz ve yüksek verimle çalışması anlamına gelir.
Yukarıda da bahsedildiği gibi farklı katmanların sanallaştırılması mümkündür. Burada kullanıcının ihtiyacına göre seçim yapılarak sanallaştırma işlemi uygulanmalıdır. Aslında kullanıcıya ilk sorumuz neyi sanallaştırmaya ihtiyacınız var? olacaktır. Çünkü her bir sanallaştırmanın kendi içinde farklı özellikleri ve getirileri vardır.
Sanallaştırma için gerekli olan donanım yapısı incelenir ve talep ettiğiniz sanallaştırma tipine göre gerekli konfigürasyon yapılır. Daha sonra yapılan işlemin fonksiyon testi yapılarak sistem devreye alınır.

Bir otomasyon sistemi nasıl sanallaştırılır?

Burada otomasyon sistemi derken DCS gibi büyük otomasyon sistemleri baz alınmıştır. PLC – SCADA bazlı sistemlerin sanallaştırılması nisbeten daha basit bir konudur. Hatta birkaç farklı sistem bir arada sanallaştırlabilir. Otomasyon sistemi topolojilerine yakından bakarsak; sistem verilerinin içinde olduğu birkaç sunucu, sunucu’lardan aldığı verileri sahadaki cihazlara ileten kontrolörler, prosesin çalışmasını kontrol eden ve gerektiğinde müdehale eden operatör istasyonlarından oluşur. Günümüzde birçok otomasyon markası erişim güvenliğini merkezi olarak yönetebilmek için server/client dediğimiz mimaride çalışmaktadır. Bu yapı kullanıcı’ların sunucu’lardan veri alması ve yine sunucu aracılığı ile kontrolörlere veri yollaması şeklindedir.
Otomasyon sistemi sanallaştırmasında ideal yapı; iki yedekli sunucu (server), ortak bir depolama birimi(storage) ve bir NAS backup cihazından oluşmaktadır. Sistemdeki sanal makineler ortak saklama birimi (storage) içinde tutulurken, iki sunucu da koşturdukları sanal makinelerin donanım ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde konfigüre edilir. NAS cihazı düzenli şekilde ve istenen periyotlarda backup alarak sistemin olağanüstü durum emniyetini sağlar.
Burada tüm sanal sistem Vmware vCenter uygulaması ile yönetilmektedir. Bu uygulamayla yeni sanal makineler oluşturabilir, varolanlar üzerinde değişiklik yapabilirsiniz. Ayrıca yukarıdaki DCS sisteminde görülen network yapısını da sanallaştırarak; sanal ağ üzerinden bu makineleri haberleştirebilirsiniz.

Sanallaştırma neden yapılmalı?

Öncelikle sanallaştırma yapmak belirli sistemlere veya markalara özgü değildir. Küçük, büyük bütün işletme veya tesisler kendi sistemlerini sanallaştırabilirler. Çünkü sistem sanallaştırma işlemi endüstride veya ofiste çalışan herkes için kullanışlı ve düşük maliyetli bir yapıdır.
Sanallaştırma aynı zamanda sistemlerin kullanım ömürlerini uzatan bir çözümdür. Bunu daha açık ifade edecek olursak; diyelim ki eski versiyon Windows kullanıyorsunuz ve bu Windows’un çalıştığı sunucu ya da bilgisayar arıza yaptıkça sistemin çalışmasında aksaklıklar olmakta. Bilgisayar veya sunucu donanımı eski olduğundan tamir işlemi uzun sürebilir, yüksek maliyetlidir hatta tamiri mümkün olmayabilir. Doğal olarak böyle bir sorunla karşılaşmak istemezsiniz. Donanıma bağlı arızaların önceden tahmin edilmesi zordur. Donanıma bağımlılığı yüksek olan fiziki sistemlerin bu ve bunun gibi nedenlerden dolayı birçok zayıf noktası vardır. Bu bağımlılığı ortadan kaldıracak en ideal çözüm; sanal çalışan sistemlerdir.
Sanal sistemler her ne kadar belirli bir donanım üzerinde çalışsa da donanımdan bağımsız yapılardır. Herhangi bir arıza durumunda sistemdeki herhangi bir sanal makineyi

başka bir donanım üzerinde çalıştırabilir ve sisteminizi hiç durdurmadan mevcut çalışmayı sürdürebilirsiniz.
Kısacası sanallaştırma ile,

• Sistemin kesintisiz bir şekilde çalışması,

• Tek merkezden bütün sistemin kontrolü,

• Donanım arızalarından minimum etkilenme,

• Hızlı konfigürasyon ve kolay sistem genişlemesi,

• Daha düşük maliyetle büyük sistemler kurulması vb. gibi faydalar sağlayabilirsiniz.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version