Özellikle madencilikte olmak üzere birçok endüstri dalında, 5 katlı bantla en kalın ve en ağır konveyör bantlar bile, yüksekten düşen veya sıkışan büyük, ağır, sivri kaya kütleleri tarafından yırtılabilir veya parçalanabilir. Yırtılma önleyici koruyucu katmanlı olanlar için bile, bir bandın haftalar veya aylar içinde tahrip olması sıra dışı değildir. Bazı durumlarda, birinin taşıyıcıyı durdurmasına fırsat kalmadan, sıkışan nesne tamir edilemez hasara neden olabilir.
Tabii ki bu, çoğu maden işletmesinin iyi bildiği bir sorundur. Hasarlı bantları tekrar tekrar tamir etme ihtiyacı ile yüzleşildiğinde ve sonunda, çok az aşınmış bir bandı zamanından önce değiştirmek zorunda kalındığında, en bariz çözüm, daha da kalın kaplamalara sahip daha da ağır bir bant takmak olurdu. Ancak, gerçek bunun en iyi çözüm olmadığıdır. Aslında, giderek daha ağır ve kalın bantların kullanılması başka işletme sorunlarına yol açabilir.
İşin gerçeği, darbe ve yırtılma sorunlarına asıl çözüm, neredeyse tüm diğer taşıyıcı bant sorunlarına uygulananla aynıdır; özellikle amaca uygun olarak tasarlanmış ve kaliteli, yüksek performanslı kauçuk kaplamayla korunan doğru karkaslı bantlar takmaktır.
İşletmelerin ikilemi, bantları tedarik, tamir eden ve takan bant imalatçılarının ve servis şirketleriin büyük çoğunluğunun bakış açısından, sık tamir ve değiştirme işlemlerinin iyi para getirmesidir. Oldukça daha uzun ömürlü taşıyıcı bantlar tedarik etme onların pek de menfaatine değil. Neyse ki, tüm imalatçı ve servis şirketleri öyle düşünmüyor.
Taşıyıcı bant teknolojisinin özellikle son yıllarda büyük ölçüde gelişmiş olduğu bir gerçektir. Günümüzdeki bantlar, en ağır, sert ve sivri malzemeleri taşıyanlar bile, böylesi malzemeleri kaldırabilmeli ve yine de şu anda olduğundan daha uzun süre dayanmalıdır. Aslında, teknoloji ve çözümler orada duruyor. Neyi nerede arayacağınızı bilmek zorundasınız. Bunun için biz, taşıma bantlarında en saygın isimlerden biri olan, Hollanda’da yerleşik Dunlop Conveyor Belting firmasına sorduk.
Burada, Geliştirme Müdürü, Dr. Michiel Eij-pe, ağır işe uygun bantlar hakkındaki eski yanlış kanıların bazıları konusunda endişeleri giderip, düşünülebilecek en zorlu bazı or-tamlarda dikkat çekecek derecede başarılı olduğu kanıtlanmış özgün bir taşıyıcı bant konstrüksiyonu konusunda açıklamalar yaptı.
Çok Farklı Bir Yaklaşım
Dunlop’daki geleneksel piyasa stratejimiz rakiplerimizden aksi yönde yaklaşmak ve her zaman için, bantların kullanım süresini gerçekten azamiye çıkarmak olmuştur. Bu nedenle, mümkün olan en uzun ömür, bantlarımızın hepsi için altın kuraldır. Hedefimiz aynı zamanda, bant tamirleri ve kayıp üretim zamanı dâhil, operatör için doğrudan ve dolaylı işletme maliyetlerini önemli ölçüde düşürmektir. Aslında, müşterilerimiz için satın almaya teşvik edici olarak, daha büyük maliyet etkinliğini kullanarak düşük fiyatlı, düşük kaliteli üretim değerlerine karşı rekabet etmekteyiz.
Bir kaç yıl önce, bu geleneğe uygun olarak, mühendislerimiz yeni ve özgün bir taşıyıcı bant konstrüksiyonu yaratmayı düşündüler.
Amaç, daha önce yukarıda tanımlanmış olan zorlu malzeme ve koşulları piyasadaki diğer bantlardan çok daha etkin bir biçimde taşıyabilecek bir bant yaratmaktı. Buna, geleneksel çok katlı kauçuk bandı normal olarak tahrip edebilecek türden darbe de dâhildi.
Nihai Çözüm
Bu öncü geliştirme çalışmasının sonucu, şimdiye kadar ürettiğimiz en başarılı taşıyıcı bant olmayı hak eden Dunlop UsFlex oldu. Dönüp baktığımızda, peşi sıra gelen başarı hiç de şaşırtıcı değil; çünkü UsFlex, geleneksel katlı kayıştan üç misli daha fazla darbeye dayanıklı ve dört mislinden fazla yırtılma ve parçalanma direncine sahip. Benzeri kopma mukavemetine sahip çelik takviyeli, yekpare dokuma ve diğer geleneksel ağır işe uygun kayış konstrüksiyonlarından bile çok üstündür.
Bant Özellikleri
UsFlex’in sağlamlığı, standart “atkı ve çözgü” yapılı taşıyıcı bantlardan tamamen farklı olan özgün karkasında yatmaktadır. Geleneksel düşünce, artan kat sayısının doğal olarak, darbeye, yırtılma ve parçalanmaya daha fazla direnebilecek, daha dayanıklı bir kayış demek olduğunu dikte eder görünür. Aslında durum böyle değildir. Bir taşıyıcı bandın dayanıklılığı ve diğer fiziki özellikleri üzerindeki en büyük etki, karkası oluşturmada kullanılan dokuma malzemesinin kalitesi ile dokumanın tasarımıdır.
UsFlex’in şaşırtıcı darbe ve yırtılma mukavemetinin ardındaki “sır”, özgün ve yenilikçi “düz çözgülü” dokuma karkas kullanımıdır. Bu, uzunlamasına uzanan güçlü polyester ve enlemesine uzanan naylon iplerden oluşur. İpler her iki yönde tamamen düzgün olup, geleneksel taşıyıcı kayış iskeletindeki gibi birbirine geçip kenetlenmez. Bu, atkının çözgüden bağımsız olarak yüzmesini imkan vererek, iki önemli fayda sağlar. Öncelikle, enerji daha geniş bir alan üzerinde emildiğinden (dağıldığından), tasarım darbenin en yüksek noktasını asgariye düşürür.
İkinci olarak da , eğer sivri bir nesne iskelet içine girecek olursa, enlemesine naylon ipler hep birlikte sıkılaşma (toplanma) güç ve “serbestisine” sahip olup, etkin biçimde, daha da güçlü bariyer oluştururlar. Büyük ölçüde daha etkin olması dışında, geniş anlamda, bez yırtılması durumunda yırtılmayı durdurucu koruma katmana benzer bir prensiptir.
Kullanmak isteyeceğim benzetme, askeri tankların üstündeki zırh kaplamasıdır. Günümüzde askeri araçların üstünde kullanılan modern kompozit zırh, geçmişte kullanılan son derece kalın ve ağır çelik kaplamadan çok daha ince ve hafif bir yapıda olmakla birlikte, hiç olmadığı kadar daha fazla koruma sağlar.
Parçalanıncaya Kadar Test Edilmiş
Bu aşamada belirtilmesi gerekir ki, aşağıda bahsedilen darbe, yırtılma ve parçalanma direnci testleri sadece bant iskeletinin kendisi üzerinde yapılır. Üst ve alt kaplamalar her zaman çıkarılır ki, kauçuk kaplamanın kalınlık ve kalitesinin testlerin geçerliliği ve sürekliliğini etkilemediğinden emin olunsun.
Geleneksel çok katlı ve yekpare dokuma bantla kıyaslandığında, UsFlex’in darbe mukavemeti çok olağanüstüdür. Örneğin, tek katlı UsFlex 630/1 tipi, bir 4-katlı EP kayış 1600/4 tipi veya bir EPP 1250/2’nin darbe emme özelliklerine sahiptir. Tablo, Tip 630 UsFlex, s”olid woven” ve çok katlı kayış üzerindeki darbe testlerinin karşılaştırmalı sonuçlarını göstermektedir.
Bir konveyör bandın uzunlamasına yırtılması, sivri nesnele-rin hareket halindeki kayışı delip, sıkışıp kaldığında oluşur. Laboratuar testlerinde, bir kayışı sivri bir kancayla delip, yırtılma hareketini taklit etmek için kayışı çekeriz; böy-lelikle, yırtılma kuvveti ölçülür. Bu test, UsFlex’in yırtıl-ma mukavemetinin, benzeri kopma mukavemetine sahip geleneksel çok katlı kayışlarınkinden beş mislinden daha fazla ve Y”solid woven ve EpP konstrüksiyonlardan çok daha üstün olduğunu devamlı olarak göstermektedir.
İkinci olarakda , eğer sivri bir nesne iskelet içine girecek olursa, enlemesine naylon teller hep birlikte sıkılaşma (toplanma) güç ve “serbestisine” sahip olup, etkin biçimde, daha da güçlü bariyer oluştururlar.
Büyük ölçüde daha etkin olması dışında, geniş anlamda, kumaş yırtılması durumunda devre kesicisi katına benzer bir prensiptir.
UsFlex kayışlar, 400/1’den 1600/2’ye kadar, bir veya iki katlı yapıdadır. UsFlex’in en popüler iki versiyonu, 2-katlı 1000N/mm (daha ağır işler için) ve tek-katlı 630N/ mm’dir.Her durumda, darbeyi emen ve yırtılma ve parçalanmaya direnen özel kumaş katının özgün tasarımıdır.
Zırhlı Kaplama
Bazılarına, sadece bir veya iki katlı bir taşıyıcı bandın çok (4 veya 5) katlı bir kayıştan çok daha dayanıklı olabileceği düşüncesi pek anlamlı gelmeyebilir. Gerçekten çok daha güçlü olduğu gerçeği, teknoloji ve tasarımdaki gelişmelerden kaynaklanmaktadır.
UsFlex’in uluslararası EN ISO 505 standardına göre ölçülen yırtılma mukavemeti, eşdeğer kopma mukavemetine sahip geleneksel çok katlı bantların yırtılma mukavemetini büyük ölçüde aşmaktadır. Yıllarca UsFlex’i geliştirmeye zaman harcadıktan sonra, sadece kendi kayışlarımızı değil, rakiplerimizin ürettiği kayışları da sürekli test ederiz ki üstünlük ve avantajları kanıtlamaya devam edebilelim. Gururla söyleyebilirim ki, UsFlex ile aynı dayanıklılık ve kuvvete yaklaşabilen bir rakip kayış henüz test etmedik.
İlave Koruma
Daha önce açıklandığı üzere, yüksek performanslı taşıyıcı bantlar üretmek için gereken iki anahtar unsur öncelikle, özellikle amaca uygun tasarlanmış bir karkasının olması, ikinci olarak da, üstün kal iteli, yüksek performanslı kauçuk kaplama kullanılarak o iskeleti olabildiğince korumaktır.
UsFlex son derece zorlu malzemeler ve acımasız çalışma koşullarına uygun tasarlandığından, tüm UsFlex kayışları standart olarak Dunlop RS kaplamalarla kaplıdır. Bunun nedeni RS kauçuk bileşiğinin elastikiyetinin sivri kayaların neden olduğu kesik ve oyulmaya sağladığı mükemmel dayanım ve DIN W ve eşdeğer ISO “D” standardında tanımlanan çok yüksek aşınma mukavemetlerini aşan bir aşınmaya mukavemetine sahip olmasıdır.
Yağ, alev ve ısıya dayanıklı kaplama gibi diğer özellikler mevcuttur. Ayrıca karkas ve kauçuk örtülerin birleşik dayanıklılığı nedeniyle, çavuş profilli UsFlex kayışları asfalt kazıma makinelerinde de çok başarılı olduğu kanıtlanmıştır.
Ozon ve UV Bozunma
Taşımak zorunda oldukları malzemelerin fiziksel olarak neden olduğu aşınma ve hasarlara dayanabilmenin yanı sıra, tüm taşıma bantları aynı zamanda ozon ve güneş ışığının (UV) etkilerine de birinci sınıf direnç göstermek zorundadır.
Bu durum, özellikle, bantların üstü olsa bile, güneşli ve/veya deniz kenarlarında kullanılmakta olan kayışlar için geçerlidir.
Yüksek rakımlarda, ozon koruyucu kalkan görevi görür ama yer seviyesinde zararlı bir maddedir. Etkileri ozon ayrışımı (ozonoliz) olarak bilinir. İnternette “ozonolizin kauçuk üzerindeki etkilerini” ararsanız, “Hassas Elastomerler” başlığı altında “Havadaki iz miktarda ozon kalıntılarının kauçuk zincirlerindeki çift bağlara saldıracağını, doğal kauçuk, polibutadiyen ve stiren butadien kauçuk ile nitril kauçuğun bozunmaya karşı en duyarlı olanları olduğunu” öğrenirsiniz.
Ozona maruz kalma, karbon siyahı yüzeylerin asitliğini artırır ve kauçuğun moleküler yapısı içinde reaksiyonların oluşmasına neden olur. Bunun, yüzey çatlaması, kauçuğun kopma mukavemetinde belirgin azalma ve bunun sonucunda, çok daha kısa kayış ömrü gibi birçok sonucu vardır. Aynı durum, ultraviyole ışığa (flüoresan ışık dâhil) maruz kalma için de geçerli olup, “UV bozunması” olarak bilinir.
Daha da önemlisi, ozon ve UV ışığın neden olduğu yüzey çatlaklarına toz zerrecikleri girdiğinden çevre sağlığı ve güvenliği riskleridir. Bu toz, daha sonra kayışın geri dönüşü sırasında (alt tarafından) atılır (dökülür). Ozon ve ultraviyole ışıktan bahseden bir bant imalatçısını zor bulursunuz. Bunun nedeni, vulkanizasyon öncesinde kauçuğa antiozonantlar ilave ederek sorun önlenebilmekle beraber, bu katkılar çok pahalıdır. Politikamız gereği, yaptığımız her kauçuk örtü kalitesi hem ozon hem de ultraviyoleye dirençli konusunda garantilidir.
EN/ISO 1431 test özel koşullarını geçebilen bir rakip kayış henüz test etmedik. Taşıyıcı bant sipariş ederken, tipi ne olursa olsun, benim önerim, sipariş ettiğiniz kayışın EN/ ISO 1431 testini başarıyla geçmiş olduğunu teyit eden belge konusunda her zaman ısrarcı olunmasıdır.
Zorluğa Dayanma
Kuşkusuz, kayışın dayanıklılığı, esnekliği ve kullanım ömrünün uzunluğu konusunda, olabilecek en zorlu koşullarda performansını görmekten daha gerçekçi bir test yoktur. Yıllardır, UsFlex’i son derece zorlu çok çeşitli malzeme ve ortamlarda çalışan çeşitli endüstrilerde test etme fırsatına sahip olmaktan dolayı çok şanslıyız. Ürettiğimiz diğer kayışlardan daha fazla UsFlex “başarı hikayemiz” var.
Böylesi bir örnek, yılda bir milyon ton üstünde, sertliği ve keskinliği ile ünlü bir kaya olan Dolerit işleyen bir şantiyedir. Kullanılan ana konkasör, genel olarak olağanüstü zor bir uygulama olarak kabul edilmiştir çünkü taşıma bandına iki metre kadar yüksekten düşen saatte 650 tona kadar 250mm altı malzeme işlemekteydi.
Yeni bantlar, darbe hasarı nedeniyle parçalanma belirtileri görünmeye başlamadan önce bazen ancak iki ay kadar dayanmıştı. Bir çözüm bulma çaresizliğiyle, şantiye yönetimi, dayanıklılık, performans ve özellikle önleyici planlı bakım fırsatı bakımından UsFelx’in uzun süreli getirilerini değerlendirmek üzere denemeler yapmayı kabul etti.
Önceki üç “geleneksel” çok katlı taşıma bantlarının performansı ölçülmüştü. Birinci bant, değiştirilmeden önce 26 hafta çalışmıştı. İkinci bant sadece 9 hafta, üçüncüsü ise arızalanmadan önce 15 hafta kadar dayandı.
Bir UsFlex 1000/2 8 + 3 taşıma bandı monte edildi. Bir milyon tondan fazla taşıdıktan ve ton başına maliyeti yaklaşık %50 düşürdükten sonra, deneme şaşırtıcı bir şekilde tam başarı olarak kabul edildi!
Kayışın incelenmesi üst kaplama kauçuğunda bazı kesikler ortaya koydu ancak en önemlisi, karkas hasarı diye bir şey yoktu. UsFlex kullanımı, sürekli üretimi artırdı ve kayış bakım ve arıza süresini azalttı. Üç (3) yıldan sora, UsFlex kayışı halen başarıyla faaliyette idi, sonunca ton başına maliyette %80 üstünde bir azalma gösterdi.
Vulkanize Ek Yerler
i
Genel anlamda, taşıyıcı bantların en zayıf kısmının ek yeri olduğu kabul edilir. Maksimum ek yeri sağlamlığı için, parmak eklemeyi tavsiye ederiz. Endüstrideki bazı kişilerin, parmak ekleme konusunda fobisi var gibi duruyor ama aslında çok basit. Tahrip testinde, ek yerinin kopma mukavemetinin genel kayış mukavemetinin %90’nın üstüne ulaşır. Bu, ek yeri mukavemetinin kopma mukavemetinin normal olarak %60-70 olduğu geleneksel çok katlı kayışlardan çok daha dayanıklıdır. 1000/2 gibi iki-katlı UsFlex kayışlarında, geleneksel basamaklı ekleme tekniği kullanılabilir ancak düzenli UsFlex kullanıcılarımızın büyük kısmı çok daha dayanıklı olduğundan, parmak eki yöntemini tercih etmektedir.
Görmek, İnanmaktır
Ekstra kalın kaplamalı, ağır işlere uygun 4 veya 5-katlı kayış-tan 6-3 veya 8-3 örtülü tek katlı veya çift katlı kayışa geçme büyük bir adım gibi gelebilir. Ben ise bunun hiç de büyük bir değişim olmadığını iddia ederim çünkü UsFlex’in laboratuar test verileri ve sayısız gerçek hayattan başarı öyküleri aksi yönde inkar edilemez kanıtlar sunmaktadır. Eski bir özdeyişte olduğu gibi, “görmek, inanmaktır”.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version