Tanju KERLAHLI

Genel Müdür Yardımcısı

CPC Eğitim Belgelendirme Hiz. A.Ş.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2020 Mart ayında Covid-19’u küresel pandemi olarak ilan etmesinden sonra küresel üretim ve tedarik zincir sistemi büyük bir kesintiye uğradı. Böyle geniş bir alana yayılan ve hayatımızı tamamı ile etkisi altına alan bu salgın, üreticilerin ileriye yönelik planlarını tamamen değiştirmiş ve bu süreci hasarsız bir şekilde atlatabilmek için yeterli stratejiler ve politikalar aramaya yöneltti. Pandemi (Covid-19 salgını) dönemi ve sonrasında sürdürülebilir ve güvenli üretim modelleri üzerinde tartışmak zorunlu hale gelirken, bu krizin en az hasarlı şekilde atlatılması ve güvenli üretimlerin tüketicileriyle buluşmasının sağlanması için birçok adımlar atılmaya başlandı. Tüketici ile üretici arasında sağlanması bir bakıma zorunluluk haline gelen güven ifadesinin üreticiler tarafından tamamen benimsenmesi, pandemi (Covid-190 salgını) sonrası oluşacak ticaret modelinde üreticilerin rekabet ve sürdürülebilirliklerine önemli katkılar sağlayacaktır.
Şirketlerin bu dönemde tüketicileriyle ve kendi çalışanlarıyla kuracakları güven dayanaklı ilişkiler, küresel kapsamda rakiplerine karşı büyük bir avantaj getirecektir. Bu şirketlerin üretimlerinin ve çalışma alanlarının belgelendirilmesi kapsamında yapılacak çalışmalar, hem yerine getirmeleri gereken önemli hususlar açısından yol gösterirken hem de üretimlerindeki güven açısından önemli bir adım olacaktır.
Pandemi (Covid-19 salgını) ile birlikte küresel üretimde şahit olduğumuz kesinti ve üreticilerin büyük ölçüde olumsuz etkilenmesi, olası bir pandemi sürecine hazır olmadığımızın kanıtıdır. Pandemi (Covid-19 salgını) diğer nadiren de olsa meydana gelen felaketler gibi geçmişte meydana geldiğinin ve gelecekte de olmaya devam edeceğine bir hatırlatmadır.
Bu süreçte alınan önlemlerin uzun vadeli olması lehimize olacak planlamalardır. Bu salgın ile beraber, daha az iş gücü veya sınırlı iş gücü ile çalışmalara şahit olduk ve bu da üretim sürecinin üretkenliğini azaltan en büyük etkendir. Çalışma alanlarında bu salgının bulaş yoluyla yayılması, karantina süreçleri ve çalışanların çalışma ortamlarına duydukları güvensizlik, üretim açısından olumsuz şekilde etkilenmiştir. Bu nedenle, üretim sürecinin insan tarafını iyileştirmek için alınması gereken güvenlik önlemleri vardır. Bu kapsamda Güvenli Üretim Sertifikası ve Güvenli Hizmet Sertifikası adı altında yapılan çalışmalar sadece üretici-tüketici arasındaki ilişkiden önce, çalışma alanlarındaki güven ve hijyen ortamının sağlanması için de yapılan geniş kapsamlı çalışmalardır. Güvenli Üretim Sertifikası ve Güvenli Hizmet Sertifikası sağlanması adına yapılan çalışmalarda, en önemli husus Covid-19 virüsünün çalışma ortamında oluşabilmesini, bulaş riskin ve yayılımının engellemektedir.
Çimento fabrikalarını ve tesislerini ele aldığımız bu süreçte, özellikle ortak kullanım alanlarının yönetiminin hassasiyet ve titizlik içerisinde yapılması gerekmektedir. Özellikle çalışan sayısının fazla olması nedeniyle çimento fabrikalarında pandemi (Covid-19 salgını) yönetimi biraz daha zor ama çok daha gereklidir. İçerisinde fazla insana ihtiyaç duyulan çalışma alanlarında yapılacak olan çalışmalar, çalışanlar üzerinde olumlu etkiler getirecek olup, çalışma alanlarına bilinçli bir şekilde güven ve hijyen sağlayacaktır. Pandemi (Covid-19 salgını) yayılmaması için alınacak önlemler, yayıldıktan sonra yapılacak olan işlemlerden daha önemli bir yer tutmaktadır.
Fabrika içerisinde çalışanların güvenliğinin ve hijyenin rehberli bir şekilde sağlandığının bilincinde olması, olası bir salgın durumunda uyulması gereken kuralların bulunması çalışma ortamlarındaki iş gücü kaybının önüne geçecek olup, üretimde olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Küresel üretimde düşüşü arz-talep penceresinden incelediğimizde; üretimdeki düşüşü azalan talep ile açıklamak mümkündür. İnsanların sağlık endişeleri duyması ve güvenli olmayan çalışma ortamlarından uzaklaşmak istemeleri dünya genelinde tüketimin azalmasını da beraberinde getirmiştir.
Yapı sektörünün en önemli parçası olan çimento üretimindeki durgunluk, pandemi (Covid-19 salgını) bulaş riskinin çok fazla olmasıyla da doğru orantılıdır. Özellikle fabrika yöneticilerinin alacağı güvenlik, hijyen önlemleri dünya üzerindeki üretim-tüketim ilişkisini canlandırmak kapsamında çok önemlidir. Salgın sonrasında şekillenecek ticaret modellerinde güven ve hijyen maddelerinin önemli rol oynayacakları düşünülmektedir. Yeniden bu normlar üzerine şekillenecek olan küresel ticarette, üreticiler rekabetlerini ve sürdürülebilirliklerini kaybetmemek için kalıcı ve uzun vadeli çözümler üretmek zorundadır.
Üreticilerin alması gereken önlemlerin kısıtlı kalmaması, olası bütün salgın, pandemi (Covid-19 salgını) tehlikelerini göz önünde bulundurması gerekmektedir. Güvenli Üretim Sertifikası ve Güvenli Hizmet Sertifikası’nın, çalışma ortamında sağlayacağı hijyen ve güven aynı şekilde ürünlere de yansıyacaktır. Güveni kanıtlanmış bir ürünün küresel ticarette olası farklı pandemi veya salgınlara karşı talebi düşmeyecek, fabrikaların sürdürülebilirlikleri güvenli bir atmosfer içerisinde devam edecektir. Çalışanların bilinçlenmesini de gerektiren bu belge, ‘ Hijyen, Enfeksiyon Kontrol Prosedürü Belgelendirme Programı ‘ Şartlarına uygun olarak sanayi kuruluşlarımıza Güvenli Üretim Sertifikası’ ve ‘Güvenli Hizmet Sertifikası’ imkanı sunmaktadır.
Hijyen, Enfeksiyon Kontrol Prosedürü Belgelendirme Programı’nın gerektirdiği önlemlere uyulması, bulaş riskinin azaltılması noktasında büyük bir farkındalık yaratmaktadır.
Pandemi (Covid-19 ) konusunda çoğumuz tıp bilimi perspektifine odaklanırken, üretim ve operasyon yönetimi perspektifi üzerinde çalışmalar oldukça azdır. Bulunduğumuz durumda bu salgının ve olası pandemilerin çaresinden çok, önlenmesi için tedbirlere ihtiyaç duyulan üretim sektöründe, Güvenli Üretim Sertifikası ve Güvenli Hizmet Sertifikası üreticilere küresel ticarette kılavuzluk etmektedir. İnsanların hayatlarına bir şekilde en güvenli ve hijyenli ortamlarda devam edebilmesi, üretici ve tüketiciler arasında üretimde güven ilişkisinin korunması açısında bu alanda yapılacak çalışmalar farklı ticari modeller ve tedbirler geliştirilmesine yol açacaktır.
 

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version