Tedbir ve teşvik kararlarıyla 2022’de tablo iyiye dönebilir

Cengiz AYTEKİN

İdari Yönetici

Seza Çimento
Küresel ölçekte ekonomik istikrarsızlıkların yaşandığı bir süreçte, ülke olarak piyasalardaki dalgalanmalardan izole olmamız düşünülemezdi. Pandeminin ağır etkilerinin yaşandığı 2020 yılının artçı sarsıntılarının devam ettiği 2021 yılında ülkece ekonomik olarak dar boğazdan geçilen bir süreç yaşandı. Dövizin etkin olduğu bir ekonomik ortamda, kurun enflasyon üzerindeki etkileri yüksek düzeyde oldu. Bu durum enflasyon üzerinde ağır baskılar kurarak büyüme hedeflerine ulaşmayı zorlaştırdı.
Girdi maliyetleri astronomik şekilde artan sektör, bu artış oranını satış rakamlarına yansıtamadı

Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar nedeniyle artan enerji ve navlun maliyetleri, enflasyonun altında artış gösteren çimento fiyatları gibi zorlayıcı pek çok negatif unsur sektörü sıkıntılı bir sürece soktu. Çimento üretimi bir önceki yıla oranla %9,5’lik artış sağlarken; iç satışlarda %9,6’lık artış görüldü. İhracatçı Birlikleri tarafından yayınlanan geçici verilerine göre, 2021 yılı Ocak-Aralık döneminde çimento sektörünün toplam ihracatı değer bazında %12,7 oranında artış göstererek, 1 milyar 256 milyon dolara yükseldi. Toplam ihracat miktarı da %1,9 oranında düşüşle 30,8 milyon ton şeklinde oldu. Söz konusu ihracatın 18,3 milyon tonluk kısmı çimento, 12,5 milyon tonu ise klinkerden meydana geldi. İhracat miktarında değer bazında bir artış gözükse de tonaj bazında yukarıda vermiş olduğumuz rakamlarda da görüleceği gibi düşüş yaşandı. Döviz kurundaki artış ihracatı cazip kılsa da özellikle çimento sektörü için çok ciddi bir girdi olan enerji maliyetleri de kur artışından olumsuz yönde etkilendi. Bu durumda girdi maliyetleri astronomik şekilde artan sektör, bu artış oranını satış rakamlarına yansıtamadığından sektör 2021 hedeflerine ulaşamadı diye düşünüyorum.
2022 yılı için sektör olarak ihracatın tonaj bazında artışını gerçekleştirmek ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak rakamlara ulaşmak temel hedefimiz olacak. Küresel piyasalardaki emtia fiyatlarındaki büyük artışlar inşaat sektörünü çok ciddi anlamda olumsuz etkiledi. Bu durumun inşaat ve yapı sektöründe daralmaya sebep olacağını ve bu daralmanın da çimento sektörüne yansıyacağı kaygısını taşıyoruz. İnşaat maliyetlerindeki artışın inşaat temel malzemesi olan çimento ve demir kaynaklı olduğu algısı yanlıştır ve sektörü çeşitli problemlerle karşı karşıya bırakabilir. Gerçek anlamda bir maliyet analizi yapıldığında inşaat maliyetleri içerisinde çimentonun oranı %8-9’ları geçmemektedir. 2022 yılı için her ne kadar karamsar bir tablo çizsek de mevcut hükümetin sektör lehine alabileceği tedbir ve teşvik kararlarıyla tablonun daha iyimser hale geleceğine inanıyoruz.