Kıymet Sağlık EROZ
Her büyüklükteki organizasyon, günümüzün iş dünyasında dayanıklılığı, adaptasyonu ve büyümeyi engelleyen benzer ihtiyaçlar ve zorluklarla karşı karşıyadır.
Bu zorluklar karşısında ilerleyebilmenin yollarından biri eğitimdir. Eğitim önemlidir, çünkü çalışanların bilgi alt yapılarını yenilemeleri, işyerinde daha etkili olmaları ve iş becerilerini geliştirmeleri için iyi bir fırsatır. Çalışan eğitimleri için ayrılan zaman ve maliyetlerin, eğitimler tutarlı ve devamlı olduğu sürece yatırım getirisi de büyük olacaktır.
Eğitimlere önem vererek çalışanlarına yatırım yapan organizasyonların değişime ayak uydurabildikleri, hatta değişime öncülük ederek önemli rekabetçi üstünlükler elde ettikleri görülmektedir. Çünkü eğitim, artık sadece kişilerin eğitimi olarak mikro düzeyde ele alınmamakta, organizasyonu bir bütün içinde değerlendirerek kapsaycı bir öğrenme yaklaşımı olarak  benimsenmelidir.
Kurumsal başarıların çalışanların yarattığı sinerjiden geldiğini düşünürsek; dünya çapındaki birçok işletmenin başarısında çalışan eğitimi ve geliştirme programlarının büyük bir yere sahip olduğunu görürüz. Bu eğitim programları sadece kişilere becerilerini geliştirme fırsatları sunmakla kalmaz, aynı zamanda çalışanları eğitimlere maruz bırakmak suretiyle işverenlere de çalışan verimliliğini artırma ve şirket kültürünü geliştirme imkanları sunar.
Varlığını sürdürebilmek için her kurumun artık öğrenen ve değişen organizasyonlara dönüşmesi gerekmektedir. Yönetim bilimci Peter Drucker’ın da belirttiği gibi, endüstri toplumlarında çalışanların kullandıkları bilgiler yaklaşık üç yıl içerisinde, hızla gelişen bilgi çağının gerisinde kalmaktadır. Bunu önleyebilmenin tek yolu ise, çalışanların bilgilerini hızlı ve etkili bir yöntemle güncelleyebilmesidir. Çünkü “Gelecek Toplumu”, bilgi toplumudur. Bilginin yayılma kolaylığı bilgiye sahip olan organizasyonların ve bireylerin yarışmacı bir ortamda gelişme ve büyümelerine fırsat sunacaktır.
Çalışanların bilgi, beceri ve yetenek gelişimlerinde, farkındalık sağlayan ve geliştiren oyunlarla desteklenen interaktif eğitimler, koçluk ve mentorluk gibi yaklaşımlarla iş performansını güçlendirmek sürekli bir çaba gerektirir. Bu süreci başlatmış ve devam ettirmekte olan şirketlerin şeffaf, ölçümlenebilir, dinleyen, takdir ve ödül siteminin uygulandığı ve de atılan yanlış adımlarda öğrenmeyi teşvik eden pozitif bir kültür ile eğitimlere yer vermeleri organizasyonları benzersizlik ve tek olma noktasında büyütecektir.
Eğitimlerin işveren ve çalışan için faydaları nelerdir?

Davranış yetkinliği geliştirme amacıyla verilen eğitimlerde, organizasyonlar bu programları özverili ve tutarlı bir şekilde yürüttüklerinde, kurumla birlikte çalışanları için birçok fayda elde eder. İşini bilen, motive, işinin gerektirdiği donanımlara sahip ve bilgilerini güncelleme fırsatı bulan çalışanların yarattığı fayda ile organizasyonların politikaları doğrultusunda gelişmesi ve büyümesi kaçınılmaz olacaktır.
Eğitimlerin belli başlı faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

• Eğitimler sayesinde geliştirilen bilgi ve beceriler çalışanların üretkenliğini artırarak yüksek performans sağlar.

• Verilen eğitimler orrganizasyonda her çalışanı değerli ve memnuniyet hissetmeye teşvik eden bir atmosfer yaratarak çalışan bağlılığını arttırır.

• Eğitim programlarından geçen kurum çalışanları, kendilerini takdir edildikleri destekleyici bir çalışma ortamının parçası gibi hissedecek, morallerini yükseltecek ve işlerinde daha özgüvenli davranışlar gösterecektir.

• Değişime ve gelişime olan direnç azalırken, bilgiye ve yeniliğe açık bir şirket kültürü oluşturulur.

• Organizasyon içinde iletişimin artığı bir güven ortamı oluşur.

• Kazaların, ekipman hasarlarının ve fazla tüketimin önüne geçilir ve şirket içi israf azaltılır.

• Çalışanların, düzenli periyotlarda eğitime maruz bırakılması personel arasında iş süreçlerinin standartlaşmasını sağlar.

• İşyerinde aşırı denetim ihtiyacını önemli ölçüde azaltabilir.

• Gelecekte oluşabilecek, iç kariyer fırsatlarını ve terfi sürecini destekler.

• Çalışanların kuruluşun etik ilkelerini, değerlerini, politikalarını, vizyonlarını ve misyonlarını tanımalarına ve benimsemelerine yardımcı olur.

• Organize bir eğitim sistemine sahip olan şirketler, çalışanların deneme yanılma yoluyla değil tutarlı ve sistematik bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.

• Çalışanlar tutarlı eğitime maruz kaldığında, işteki becerilerini geliştirir ve daha profesyonel ve üretken çalışırlar. Müşteriler, bu artırılmış hizmetin etkisini hissedecek ve kuruluş hakkındaki görüşlerini iyileştirecektir.
İşverenler tarafından en çok ihtiyaç duyulan eğitimler nelerdir?

Her şirketin, işleyişine ve dinamiğine göre teknik eğitimlerin dışında verilen bu eğitim başlıkları değişse de, bazı olmazsa olmaz dediğimiz ve aslında yaşamın birçok alanında işimize yarayacak, hayatı kolaylaştırarak performansı artıracak eğitimler vardır. Katılımcıyı içine almayan sadece bilgiye dayalı bir eğitimin başarısından uzun vadede bahsetmek mümkün değildir. Yaşanmış gerçek hikâyelerle, oyunlarla desteklenen interaktif eğitimler, katılımcıların kendilerinden bir parça bulmalarını, duygularının ortaya çıkmasını sağlayarak yüksek bir farkındalık ile değişim, gelişim ve harekete geçme noktasında motivasyon sağlar.
Organizasyonlar için önereceğimiz eğitim başlıkları şunlardır:

1. İletişim Becerileri 

2. Duygusal Dayanıklık

3. İçsel Motivasyonu Yaratma

4. Stres ve Öfke Yönetimi

5. Problem Çözme ve Karar Verme Teknikleri

6. Geri Bildirim Verme

7. Sunum Teknikleri ve Beden Dili

8. Kriz ve Çatışma Yönetimi

9. Zamanı Etkin Yönetme, Ertelememe

10. Liderlik ve Koçluk Teknikleri

11. Etkili Satış Teknikleri

12. Müşteri Memnuniyeti Yaratma
Peki, kurumlar eğitim ihtiyaçları için nereden başlamalı, neler yapmalıdır?

Eğitim ihtiyaç analizleri, mevcut durum ile ulaşılmak istenilen durum arasındaki farkı ortaya koymak amacıyla izlenecek planlı bir süreçtir. Bu süreç genellikle insan kaynakları departmanın sorumluluğunda olup gerektirdiği taktirde eğitim firmaları ile birlikte yürütülmektedir. İhtiyaçlar, performans değerlendirmelerinde ve kariyer planlamalrında ortaya çıkan ihtiyaçlar, yapılacak anketler, çalışan talepleri, yönetici talepleri, insan kaynakları öngörüleri ile elde edilen veriler ya da eğitim firmalarında alıncak destekle yapılan analizler sonucunda belirlenir.
Kendinde bir parça bulamayan, duygu yaratmayan, kendilerinin yaşadığı örneklere yer verilmeyen, ihtiyaçların gerçekten sorgulanmadığı eğitimlere katılan çalışanlar zoraki ve bedenen orda dururlar. Bu sebeple çalışanın da söz sahibi olduğu, yöneticilerinin de fikrinin alındığı, tepe yönetimce oluşturulmuş stratejileri destekleyen nitelikte bir ihtiyaç analizi çalışması yapılması gerekir. Ortaya çıkacak veriler, pozisyon, bölüm, departman ihtiyaçlarını yansıtan ve şirket genelinde hazırlanmış yıllık eğitim planına kaynaklık edecektir.
Eğitim ihtiyaçlarınız için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Paylaş

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Yorum Yap

© 2022 CemenTürk Dergisi - Tüm Hakları Saklıdır.

HAKKIMIZDA

CemenTürk, 2008 yılından itibaren iki ayda bir yayınlanan hazır beton ve çimento sektörüne ait bir sektör dergisidir. AjansGN’nin öncü, yenilikçi ve istikrarlı kimliğiyle sektörel yayıncılığa önemli bir ivme kazandıran CemenTürk, sektörün ortak sesi olmaya devam etmektedir.

Exit mobile version